nazım hikmet

entry196 galeri64 video1
    146.
  1. Nazım Hikmet nasılda bayılırım kendilerine. Türkiye'ye gelen en önemli kişilerden biri olsa gerek. Gerçi değeri sonradan anlaşıldı. iyi insanları hep kaybettikten sonra önemsiyoruz. Sorun biz de insanlarda.
    0 ...
  2. 145.
  3. 144.
  4. nazım hikmet - bir acayip duygu

    Sevgilim,
    çimenin üzerine
    diz üstü oturalım
    karşı-be-karşı.
    Hava lezzetli ve aydınlık
    fakat iyice ısınmadı daha
    çağlanın kabuğu
    yemyeşil tüylüdür
    henüz yumuşacık…
    Bahtiyarız
    yaşayabildiğimiz için.
    0 ...
  5. 143.
  6. sen sabahlar ve şafaklar kadar güzelsin.
    sen ülkemin yaz geceleri gibisin.
    saadetten haber getiren atlı kapını çaldığında
    beni unutma...
    ahh! saklı gülüm...
    sen hem zor hem güzelsin.
    ...
    sen memleketim kadar güzelsin
    ve güzel kal..
    1 ...
  7. 142.
  8. rüzgar nereden eserse oraya yatan bir zat.

    insanı insan olmaktan çıkaran modern köle yapan sanayi devrimine tapar ayrıca bu sığ herif.
    1 ...
  9. 141.
  10. delikanlım!.iyi bak yıldızlara,onları belki bir daha göremezsin....
    belki bir daha yıldızların ışığında kollarını ufuklar gibi açıp geremezsin..
    delikanlım!.senin kafanın içi yıldızlı karanlıklar kadar güzel,korkunç,kudretli ve iyidir.
    yıldızlar ve senin kafan kâinatın en mükemmel şeyidir .
    delikanlım!.sen ki, ya bir köşe başındakan sızarak kaşından gebereceksin,ya da bir darağacında can vereceksin.
    iyi bak yıldızlara onları göremezsin bir daha
    delikanlım!.belki beni anladın,belki anlamadın.kesiyorum sözümü.
    sevmek mükemmel iş delikanlım.sev bakalım...
    mademki kafanda ışıklı bir gece var,benden izin sana,sevsevebildiğin kadar...

    Nazım Hikmet Ran.
    0 ...
  11. 140.
  12. Türkiye'nin görüp görebileceği en iyi şair değildir. Şiirleri zerre samimi gelmiyor. Yok olmamış bı dahaki hayatında bu işlere bulaşmasın.
    Ama kabul etmek gerekirse güzel şiirleri var şimdi yiğidi öldür hakkını yeme.
    1 ...
  13. 139.
  14. turgut uyar ve nazım hikmet ran. benim için endir aynı şekilde.

    ömer hayyam'ı en tepeye koyuyorum yine de.
    0 ...
  15. 138.
  16. kim ne derse desin, türkiye tarihinin görüp görebileceği en iyi şairdir.
    2 ...
  17. 137.
  18. Aşkına sadıklığıyla, Piraye’yi sevmesiyle kıskandığım adam Nazım Hikmet.. Hep kendi kendime sorardım Nazım Hikmet’in sevdiği gibi biri beni sevecek mi diye.. Sonra hadi canım öyle bir şeyin olması mümkün değil diyordum..
    Nazım Hikmet şöyle dediği kadını; ”Piraye, gel, sana muhtacım” diyen adam bile sevdiği kadını aldattı.. Nazım Hikmet bile Münevver için Piraye’den vazgeçti, Nazım Hikmet bile sevdiği kadını param parça etti..
    Ne yazmıştı Piraye’ye mektubunda Nazım Hikmet; “Yeryüzünde hiçbir insan, hiçbir insana benim sana yaptığım kötülüğü yapmamıştır.. Bütün bunlara rağmen gel.. Sana ‘gel’ diyecek kadar yüzsüz ve alçaksam, ne halt edeyim, öyleyim işte. Fakat gel.. Ve benden nefret ederek, beni hor hakir görerek de olsa, beni bir daha yalnız bırakma!”
    Aldatılmış aşık kadın Piraye.. Zirâ Nazım, Piraye'ye şiirinde şöyle demiştir; Senin adını kol saatimin kayışına tırnağımla kazıdım fakat Yapı Kredi'nin Nazım ve Vera sergisinde de görülmüştür ki; kayışta Vera yazmaktadır.. Aşkta hiç bu kadar hayal kırıklığına uğramamıştım sanırım.. Sen de mi Nazım? Benden artık aşka inanmamı beklemeyin.. Nazım Hikmet bile aşık olduğu, bu satırları yazdığı kadını aldattı be..
    0 ...
  19. 136.
  20. Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden

    gölgem gibi demiyorum

    çünkü hasret yanımdaydı zifiri karanlıkta da

    Ellerim ayaklarım gibi de değil

    uykudayken yitirirsin elini ayağını

    ben hasreti uykuda da yitirmiyordum

    Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden

    açlıktı, susuzluktu demiyorum

    sıcakta soğuğu, soğukta sıcağı aramak gibi de değil

    giderilmesi imkânsız bir şey

    ne sevinç ne keder

    şehirlerle bulutlarla türkülerle de ilgisiz

    içimdeydi dışımdaydı

    Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden

    zaten elimde ne kaldı bu yolculuktan

    hasretten gayrı

    Fotoğraf, Yıl 1933, bursa.
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/2032035/+
    0 ...
  21. 135.
  22. "Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni
    ve de uyarına gelirse,
    tepemde bir de çınar olursa
    taş maş da istemez hani..."
    1 ...
  23. 134.
  24. beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
    insanlar için ölebileceksin,
    hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
    hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
    hem de en güzel en gerçek şeyin
    yaşamak olduğunu bildiğin halde.

    dünyada son günlerin en cefakar en vefakar rolünü oynayan sağlıkçılara, yıllar önce bu dizeleri adamış ustad.
    3 ...
  25. 133.
  26. "özleyeceksin!
    kızıyordu,
    kıskanıyordu,
    küsüyordu,
    çok soru soruyordu
    ama beni seviyordu diyeceksin."
    1 ...
  27. 132.
  28. "Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne 
    allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar 
    oynasınlar türküler söyliyerek yıldızların arasında 
    dünyayı çocuklara verelim 
    kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi 
    hiç değilse bir günlüğüne doysunlar 
    bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı 
    çocuklar dünyayı alacak elimizden 
    ölümsüz ağaçlar dikecekler."
    0 ...
  29. 131.
  30. sana düşman, bana düşman,
    düşünen insana düşman,
    vatan ki bu insanların evidir,
    sevgilim, onlar vatana düşman...
    0 ...
  31. 130.
  32. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1995684/+

    Bursa cezaevinde kalıyorlardı...
    Bir öğle vakti Orhan Kemal ve iki arkadaşı Nazım’ı yemeğe davet ettiler...
    Yemek maltızda pişirilmiş sucuklu yumurtaydı...
    Yemeği yediler karınlarını doyurdular...
    Nazım sordu;
    -”Siz bu yumurtaları ve sucuğu nereden alıyorsunuz?..”
    -”Hapishanenin bakkalından...”
    -”Kaç para veriyorsunuz ben de masrafa katılacağım...
    Bundan sonra size ortak olacağım...
    Borcumu aybaşında ödeyeceğim...”
    Orhan ve arkadaşları Nazım’ın bu sıcak girişiminden çok mutlu oldular...
    Nazım yine sordu;
    -”Siz nerede kalıyorsunuz?..”
    -”Aynı koğuşta...”
    -”Bana ayrı yer ayırmışlar...
    Yalnızlığı hiç sevmem...
    idareden izin alıp ben de sizin koğuşunuza geçeceğim...”
    Türk şiirinin efsane ismi Nazım Hikmet’le, Türk öykü ve romanının usta ismi Orhan Kemal arasındaki dostluk böyle başladı...
    Orhan Kemal o yıllarda kendini “şair” sayıyor ve devrimci şiirler yazıyordu...
    Hapishane arkadaşları günün birinde Nazım’a Orhan’ın şiirlerinden söz ettiler...
    Nazım;
    -”Okuyun da dinleyelim...” dedi.
    Orhan çekine çekine okumaya başladı...
    Daha ilk dörtlük bitmeden Nazım;
    -”Yeter kardeşim yeter...” dedi...
    Orhan Kemal bir başkasını okurken, Nazım yine sözünü keserek;
    -”Berbat...” dedi,
    “Bir başkası lütfen...”
    Orhan başka bir şiirini okumaya koyuldu...
    -”Rezalet!..
    Kardeşim, bu laf ebeliklerine, bu hokkabazlıklara ne lüzum var... içtenlik duymadığınız şeyleri niye yazıyorsunuz?..”
    Orhan buz gibi oldu... Bütün hevesi kırıldı...
    -”Sizin tahsiliniz nedir?..”
    -”Okuldan tasdikname aldım, yani atıldım...”
    -”Yabancı dil biliyor musunuz?..”
    -”Pek az Fransızca...”
    -”ilerletmek ister misiniz?..”
    -”Elbette...”
    -”Pekala öyleyse... Felsefe deyince ne anlıyorsunuz?..”
    Orhan aklında kalan tanımlamaları sıraladı...
    Bunun üzerine Nazım Hikmet;
    -”Sizinle yakından ilgilenmek istiyorum... Önce Fransızcayı ele alacağız...
    Sonra da öteki konuları, tahammülünüz var mı?..”
    -”Var...”
    -”Pekala bu iş oldu...”
    Böylece anlaştılar...
    Nazım sabırlı ve hoşgörülü bir öğretmen gibi Orhan Kemal’le uğraşmaya başladı...
    Aradan birkaç ay geçti...
    Orhan, Nazım’dan azarı işittikten sonra şiiri bırakıp, düz yazı denemelerine girişti...
    Günün birinde onun, bir romana başlangıç olarak yazdığı bir yazıyı arkadaşları Nazım’a gösterdi...
    Nazım, Orhan’a döndü;
    -”Siz mi yazdınız bunu?..”
    -”Evet...”
    -”Birader neden söylemediniz bunları... Siz düzyazı yazın, düzyazı... Bir küçük hikaye deneyin, göreceksiniz ki başaracaksınız...”
    Böylece Orhan Kemal cezaevinde tam üçbuçuk yıl Nazım’ın öğrencisi ve en yakın dostu oldu...
    0 ...
  33. 129.
  34. sakız fallarından hallice şiirleri olan şarkı sözü yazarı.
    vasat kişi.
    1 ...
  35. 128.
  36. Ne güzel şey hatırlamak seni,
    yazmak sana dair,
    hapiste sırtüstü yatıp seni düşünmek :
    filânca gün, falanca yerde söylediğin söz,
    kendisi değil
    edasındaki dünya.
    3 ...
  37. 127.
  38. "Nasıl etmeli de ağlayabilmeli
    farkına bile varmadan?...

    Nasıl etmeli de ağlayabilmeli
    ayıpsız,
    aşikare,

    yağmur misali?"
    5 ...
  39. 126.
  40. 125.
  41. Şiir diye, saçma sapan, anlamsız bir takım şeyler yazan sözde şair.
    1 ...
  42. 124.
  43. 123.
  44. Türk edebiyatının en iyi
    Yüz şairi arasında vardır.
    0 ...
  45. 122.
  46. Türkiye'nin namus timsali birkaç insanından biri.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük