genç r sovyet rejimi nazım'a iyi bir maaş vermiştir ve imkanları o günün rusyasında çok çok iyidir. bu dönemde şu rus kadına aşık olur lakin kadın evli kocasına gider adam da kabul ama arada beni de ziyaret edecek der. hatta kadın bazı zamanlar ortalarda günlerce gözükmez. lakin nazım ses etmez.
Yengeye sarkmalı baldızı sıkıştırmalı dizileri ağzının suyu akarak izleyen milyonlarca insan varken bu ülkede kalkıp nazıma laf etmek ironinin kralıdır.
yıllarca hapiste kadınsızlıktan dağa taşa atlama kıvamına gelmiş nazım hikmet'in ilk gördüğü dişi olan evli çocuklu dayı kızı münevver'e kerkinme durumunun abazanca bir davranış olduğunu görmemizi sağlayan gerçektir.
amına kodumun embesili yaa. hiç bir şeyi araştırmadan es geçmedim demiş adamın anlattığı şeyin aynısını kopyala yapıştır yapmış izansız sığır.
hayatim boyunca en ufak suphe duydugum hic bir seyi arastirmadan es gecmedim. bu isin de aslini bir sitedr soyle buldum.
-- spoiler --
Yıllar yılları kovalar hasret ve sevi dolu mektup ve şiirlerle... Ama her aşkın bir sonu vardır galiba...
1946'da Bursa Mahpushanesi’nde yatarken dayısının kızı Münevver’in ziyaretleri sıklaşmaya başlamıştır..Gönlüne sual olunmuyordu şairimizin ve artık Nazım Hikmet ile Münevver aşkı başlıyordu...Şair mektup yazar Piraye’ye ve anlatır durumu tüm açık yürekliliği ile…Piraye Hanım yıkılır ama kimseye belli etmez...Bu arada Münevver bir çocuk sahibi evli bir kadındır...Kocası ayrılmak istemez..Nazım - Münevver aşkı içinden çıkılmaz hale gelir...Nazım Hikmet bu aralar bir mektup yollar Piraye hanım’a , şöyle der ;
“Yeryüzünde hiçbir insan , hiçbir insana benim sana yaptığım kötülüğü yapmamıştır..Bütün bunlara rağmen gel..Sana “gel” diyecek kadar yüzsüz ve alçaksam ne halt edeyim , öyleyim işte..Fakat gel..Ve benden nefret ederek , beni hor hakir görerek de olsa , beni bir daha yalnız bırakma !"
Gelmezse intihar edeceğini söyleyen mektuplar yazar karısına...Haberler gönderir...Piraye dayanamaz gider...Daha sonra da Nazım Hikmet’in Piraye Hanım’a yazıları devam eder..Nazım Hikmet açlık grevi yapmıştır mahpushanede ve rahatsızlandığı için hasteneye yatırılmıştır..Piraye Hanım’la son görüşmelerinin hikayesi de şöyledir ;
Özel bir bağışlanma bekleyen şair serbest bırakılacağını düşünmektedir ve gene Münevver Hanım’la görüşmelere başlamıştır..Piraye Hanım bilir durumu ama gene de hastaneye gider ve Nazım Hikmet'e çıktığında evine gelebileceğini söyler...Tam bu konuşma sırasında , kapısı açılır görüşme odasının ve içeriye Nazım Hikmet’in kızkardeşi ile Münevver Hanım girerler..Şairimiz iki arada kalmıştır ve durumu oldukça sevimsizdir..Piraye Hanım çıkar odadan..Bu Piraye ve Nazım’ın son görüşmesidir...
1930 da başlayan aşk 1950 de noktalanır...Bu 20 yıl hep tutuklanmalar ve mahpuslukla geçmiştir...Piraye Hanım kocasını hiç yanlız bırakmamış ve sabırla beklemiştir...Boşandıktan sonra da 1995 yılında ölene kadar da hiçbir gazeteciye tek bir laf etmemiş ve kimseyle bir daha evlenmemiştir...
--spoiler--
amaci kari kiz kaldirmak olan adam her boku aldattigi kadina anlatmaz. bu gercegi goz ardi etmeyelim. ha dayi kizina asik olmayi hakli cikarmaz ama hapisteki bir insanin psikolojisini yillarca hapis yatmadan anlayabileceğinizi sanmayin.
nazım hikmet'in hayatını okuduğumuzda gördüğümüz gerçektir.
nazım hikmet'in piraye adında bir karısı vardır. şişman ve çirkin bir kadın. şiirlerinin çoğunu bu kadına yazmıştır. solcular bu şiirleri ballandıra ballandıra okur. https://galeri.uludagsozluk.com/r/845137/+
1946'da nazım hikmet bursa cezaevinde yatarken dayısının evli çocuklu kızı münevver sık sık nazım hikmet'in ziyaretine gelir. daha sonra nazım hikmet hapisten çıkar. evli ve çocuklu dayı kızı münevver'le gayrimeşru ilişki yaşamaya başlarlar.1950'de nazım hikmet'in karısı bu kadar onursuzluğu kadınlık gururuna yediremez ve nazım hikmet'ten boşanır. nazım hikmet hem kendi çirkin ve şişman karısını aldatır hem de dayısının evli çocuklu kızının yuvasını bozar.
çok ilginç bir durumdur ki dünyanın neresinde olursa olsun hoş görülmeyecek bu şerefsizce davranış günümüz solcuları tarafından "nazım aşık oldu." şeklinde yorumlanır. aynı davranışı bakkal rüstem amca yapsa ana avrat düz gidecek solcular bu davranışı hoş görme yavşaklığında bulunurlar.
Kendisine yakışanı yapmıştır. Zaten sorumsuz bir insan olduğu için kendisinden başka da bir şey beklenemezdi. O zavallı kadınlara yazık olmuş. Sen kahrını çek adamın, o da siktir çeksin.