gözlerin gözlerin gözlerin...
ister hapishaneme, ister hastaneme gel,
gözlerin gözlerin gözlerin hep güneşte.
şu mayıs ayı sonlarında öyledir işte,
antalya tarafında ekinler seher vakti.
gözlerin gözlerin gözlerin,
kaç defa karşımda ağladılar,
çırılçıplak kaldı gözlerin .
altı aylık çocuk gözleri gibi kocaman ve çırılçıplak,
fakat bir gün bile güneşsiz kalmadılar.
gözlerin gözlerin gözlerin...
gözlerin bir mahmurlaşmayagörsün;
sevinçli bahtiyar,
alabildiğine akıllı ve mükemmel,
dillere destan bir şeyler olur dünyaya sevdası insanın.
gözlerin gözlerin gözlerin...
sonbaharda öyledir işte kestanelikleri bursa'nın.
ve yaz yağmurundan sonra yapraklar,
ve her mevsim ve her saat istanbul.
gözlerin gözlerin gözlerin...
gün gelecek gülüm, gün gelecek,
kardeş insanlar birbirine,
senin gözlerinle bakacaklar gülüm,
senin gözlerinle bakacaklar.
yazarlık yerine okurluk yapması gereken insanın sıkıntısıdır.
çok oku kardeş. bu sorunu ancak çok okuyarak çözebilirsin. bu bir "zevkler ve renkler tartışılamaz" aforizması değil, böyle bayağı bildiğin sıkıntı çünkü.
diğer yandan; nazım hikmet şiirlerini anlamayanlar, genellikle ikinci yeni şairlerinin şiirlerini de anlamazlar ve bu daha da büyük bir sıkıntıdır.
normal olandır, zira şiirlerinde ne hece ölçüsü ne de insanın ruhuna dokunacak imgeler vsardır, kısır bir hayal dünyası ve şiir bilgisi vardır, fazlasını beklemek avanaklık olurdu zaten....