nazım ın en güzel şiiri

entry32 galeri0 video1
    32.
  1. 31.
  2. Ceviz Ağacı

    Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz,
    Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda,
    Budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz.
    Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.

    Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda.
    Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl.
    Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril,
    Koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil.
    Yapraklarım ellerimdir, tam yüz bin elim var.
    Yüz bin elle dokunurum sana, istanbul'a.
    Yapraklarım gözlerimdir, şaşarak bakarım.
    Yüz bin gözle seyrederim seni, istanbul'u.
    Yüz bin yürek gibi çarpar, çarpar yapraklarım.

    Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda.
    Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.

    nazım hikmet ran.
    10 ...
  3. 30.
  4. seni sevmek güzel sey
    ümitli şey
    Dünyanın en güzel sesinden
    En güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey
    Fakat ben artık şarkı dinlemek değil şarkı söylemek istiyorum.
    Lisedeyken sevdiğim çocuğa ilanı aşkta bulunduğum şiir.
    1 ...
  5. 29.
  6. ben
    senden önce ölmek isterim.
    gidenin arkasından gelen
    gideni bulacak mı zannediyorsun?
    ben zannetmiyorum bunu.
    iyisi mi, beni yaktırırsın,
    odanda ocağın üstüne korsun
    içinde bir kavanozun.
    kavanoz camdan olsun,
    şeffaf, beyaz camdan olsun
    ki içinde beni görebilesin...
    fedakârlığımı anlıyorsun:
    vazgeçtim toprak olmaktan,
    vazgeçtim çiçek olmaktan
    senin yanında kalabilmek için.
    ve toz oluyorum
    yaşıyorum yanında senin.
    sonra, sen de ölünce
    kavanozuma gelirsin.
    ve orda beraber yaşarız
    külümün içinde külün,
    ta ki bir savruk gelin
    yahut vefasız bir torun
    bizi ordan atana kadar...
    ama biz
    o zamana kadar
    o kadar
    karışacağız
    ki birbirimize,
    atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz
    yan yana düşecek.
    toprağa beraber dalacağız.
    ve bir gün yabani bir çiçek
    bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse
    sapında muhakkak
    iki çiçek açacak:
    biri sen
    biri de ben.
    ben
    daha ölümü düşünmüyorum.
    ben daha bir çocuk doğuracağım.
    hayat taşıyor içimden.
    kaynıyor kanım.
    yaşayacağım, ama çok, pek çok,
    ama sen de beraber.
    ama ölüm de korkutmuyor beni.
    yalnız pek sevimsiz buluyorum
    bizim cenaze şeklini.
    ben ölünceye kadar da
    bu düzelir herhalde.
    hapisten çıkmak ihtimalin var mı bu günlerde?
    içimden bir şey:
    belki diyor.

    18 şubat 1945
    -nazım hikmet ran.
    7 ...
  7. 28.
  8. okurun o anki hislere denk düşen şiiridir. herkes bir benzerini arar durur.
    1 ...
  9. 27.
  10. başlığı gördüm geldim. ama yazar en sevdiğim nazım şiirini entry' lemiş bile.

    ben ikincisini yazayım o zaman.

    kuvayi milliye destanından bir bölüm.

    ***

    Dağlarda tek
    tek
    ateşler yanıyordu
    Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki
    şayak kalpaklı adam
    nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden
    güzel, rahat günlere inanıyordu
    ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında

    birdenbire beş adım sağında onu gördü.
    Paşalar onun arkasındaydılar.
    O, saati sordu.
    Paşalar: "Uc" dediler,

    Sarisin bir kurda benziyordu.
    Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
    Yürüdü uçurumun basına kadar,
    eğildi, durdu.
    Bıraksalar
    ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak
    ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
    Kocatepe'den Afyon ovasına atlayacaktı.

    tüm nazım severlere selam, saygı ve muhabbetle.
    4 ...
  11. 26.
  12. Bence Şimdi Sen De Herkes Gibisin

    Gözlerim gözünde aşkı seçmiyor
    Onlardan kalbime sevda geçmiyor
    Ben yordum ruhumu biraz da sen yor
    Çünkü bence şimdi herkes gibisin

    Yolunu beklerken daha dün gece
    Kaçıyorum bugün senden gizlice
    Kalbime baktım da işte iyice
    Anladım ki sen de herkes gibisin

    Büsbütün unuttum seni eminim
    Maziye karıştı şimdi yeminim
    Kalbimde senin için yok bile kinim
    Bence sen de şimdi herkes gibisin..
    11 ...
  13. 25.
  14. 24.
  15. hiç yoktur onun gibi aptal boş kafalı birisi iyi şiir yazamaz.
    2 ...
  16. 23.
  17. 22.
  18. Güzel günler göreceğiz çocuklar,
    güneşli günler
    göre-
    -ceğiz...
    Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar,
    ışıklı maviliklere
    süre-
    -ceğiz...
    Açtık mıydı hele bir
    son vitesi,
    adedi devir.
    Motorun sesi.
    Uuuuuuuy! çocuklar kim bilir
    ne harikûlâdedir
    160 kilometre giderken öpüşmesi...

    Hani şimdi bize
    cumaları, pazarları çiçekli bahçeler vardır,
    yalnız cumaları
    yalnız pazarları..
    Hani şimdi biz
    bir peri masalı dinler gibi seyrederiz
    ışıklı caddelerde mağazaları,
    hani bunlar
    77 katlı yekpare camdan mağazalardır.
    Hani şimdi biz haykırırız
    Cevap:
    açılır kara kaplı kitap:
    zindan..
    Kayış kapar kolumuzu
    kırılan kemik
    kan.
    Hani şimdi bizim soframıza
    haftada bir et gelir.
    Ve
    çocuklarımız işten eve
    sapsarı iskelet gelir..
    Hani şimdi biz..
    inanın:
    güzel günler göreceğiz çocuklar
    güneşli günler
    göre-
    -ceğiz.
    Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar,
    ışıklı maviliklere
    süre-
    -ceğiz.....


    1930
    4 ...
  19. 21.
  20. Hepsidir. Zira hepsi birbirinden güzeldir. Ama benim en sevdiğim şudur ki umarım doğru hatırlıyorum: " seni sevmek güzel şey, ümitli şey. Dünyanın en güzel sesinden en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey. Ama ben şarkı dinlemek değil şarkı söylemek istiyorum...."
    1 ...
  21. 20.
  22. (bkz: ne güzel şey hatırlamak seni)dir.

    Ne güzel şey hatırlamak seni:
    ölüm ve zafer haberleri içinden,
    hapiste
    ve yaşım kırkı geçmiş iken...

    Ne güzel şey hatırlamak seni:
    bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin
    ve saçlarında
    vakur yumuşaklığı canımın içi istanbul toprağının...
    içimde ikinci bir insan gibidir
    seni sevmek saadeti...
    Parmakların ucunda kalan kokusu sarduya yaprağının,
    güneşli bir rahatlık
    ve etin daveti:
    kıpkızıl çizgilerle bölünmüş
    sıcak koyu bir karanlık...

    Ne güzel şey hatırlamak seni,
    yazamak sana dair,
    hapiste sırt üstü yatıp seni düşünmek:
    filanca gün, falanca yerde söylediğin söz,
    kendisi değil
    edasındaki dünya...

    Ne güzel şey hatırlamak seni.
    Sana tahtadan birşeyler oymalıyım yine:
    bir çekmece
    bir yüzük,
    ve üç metre kadar ince ipekli dokumalıyım.
    Ve hemen
    fırlayarak yerimden
    penceremde demirlere yapışarak
    hürriyetin sütbeyaz maviliğine
    sana yazdıklarımı bağıra bağıra okumalıyım...

    Ne güzel şey hatırlamak seni:
    ölüm ve zafer haberleri içinde,
    hapiste
    ve yaşım kırkı geçmiş iken...
    2 ...
  23. 19.
  24. nazım hastalanır ve meşhur macar dr. litman imre'ye gider;

    Doktor Litman imre'nin masasında
    Bayan Çabai Yanoş'un yüreği
    Birazcık kibirli, birazcık mahzun
    Duruyor içinde bir kavanozun
    Kayısı güllerinin arasında.

    incecik yarılmış ortasından
    Yüreği Bayan Çabai Yanoş'un
    Yarayı açan ne doktor?
    Neşter mi?
    Yoksa hasretlik mi?
    Acı sözler mi?
    Bir ağlayanı var mı, arkasından?

    Otuzundaymış, baktım etikete
    Bayan Çabai Yanoş'un yüreği?
    Evli miydi?
    Ne iş tutar Bay Yanoş?
    Belki şimdi Rojakert'te oturmuş
    Çekiyor akşamı seyrede ede

    Duruyor kavanozda çırılçıplak
    Bayan Çabai Yanoş'un yüreği
    Bayan kaç kere böyle bir kaba
    Reçel kaynatarak koydu acaba?
    Elbet gazlı bezden değildi kapak.

    Kendi gitmişse de içinde odanın
    Bayan Çabai Yanoş'un yüreği
    Almış da onu karşısına doktor
    Sırlarına ermeye çalışıyor
    Belki bir damarın, belki bir sevdanın.

    Akıllı bir doktorun masasında
    Bayan Çabai Yanoş'unki gibi
    Yüreğimiz, güllerin arasında
    Bizlerden sonra da faydalı olsun
    içinde tertemiz bir kavanozun.
    1 ...
  25. 18.
  26. uzaktaki şehrimin üzerinden
    ve marmara denizin dibinden geçip
    sonbahar topraklarını aşarak
    olgun ve ıslak geldi sesin.
    Bu, üç dakikalık bir zamandı.
    Sonra, telefon simsiyah kapandı....
    0 ...
  27. 17.
  28. en güzeli değilse de en güzellerinden biridir.

    &noredirect=1
    0 ...
  29. 16.
  30. sen şiiridir bence isteyen açsın okusun.
    0 ...
  31. 15.
  32. Delikanlım!

    iyi bak yıldızlara.

    onları belki bir daha göremezsin.

    Belki bir daha

    yıldızların ışığında

    kollarını ufuklar gibi açıp geremezsin…

    Delikanlım!

    Senin kafanın içi

    yıldızlı karanlıklar

    kadar

    güzel, korkunç, kudretli ve iyidir.

    Yıldızlar ve senin kafan

    kâinatın en mükemmel şeyidir.

    Delikanlım!

    Sen ki, ya bir köşebaşında

    kan sızarak başından

    gebereceksin.

    ya da bir darağacında can vereceksin.

    iyi bak yıldızlara

    onları göremezsin belki bir daha

    Delikanlım!

    Belki beni anladın.

    belki anlamadın.

    Kesiyorum sözümü.
    1 ...
  33. 14.
  34. 13.
  35. En güzel deniz:
    henüz gidilmemiş olanıdır,
    En güzel çocuk:
    henüz büyümedi.
    En güzel günlerimiz:
    henüz yaşamadıklarımız,
    Ve sana söylemek istediğim en güzel söz:
    henüz söylememiş olduğum sözdür...
    3 ...
  36. 12.
  37. ....
    güneşi zaptedeceğiz,
    güneşin zapti yakın,
    ....
    sen yanmasan,
    ben yanmasam
    karanliklar nasil,
    cikar aydinliga.
    2 ...
  38. 11.
  39. "gel dedi bana,
    kal dedi bana,
    sev dedi bana,
    öl dedi bana,
    geldim.
    kaldım.
    sevdim.
    öldüm." nazim hikmet

    edit; bildiğim kadarıyla son şiiridir bir gece eva çağırıyor diye soğuk bir havada kendini yollara atmıştır
    hastalanıp ölmüştür... bundan emin değilim sözlükte ki edebiyatçılar teyetlerse emin oluna bilir .
    0 ...
  40. 10.
  41. Bu Gün Pazar
    Bugün pazar.
    Bugün beni ilk defa günese çikardilar.
    Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün
    bu kadar benden uzak
    bu kadar mavi
    bu kadar genis olduguna sasarak
    kimildamadan durdum.
    Sonra saygiyla topraga oturdum,
    dayadim sirtimi duvara.
    Bu anda ne düsmek dalgalara,
    bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karim.
    Toprak, günes ve ben...
    Bahtiyarim..
    2 ...
  42. 9.
  43. Trabzondan bir motor açılıyor
    Sa-hil-de-ka-la-ba-lık!
    Motoru taşlıyorlar
    Son perdeye başlıyorlar!
    Burjuva Kemal'in omuzuna binmiş
    Kemal kumandanın kordonuna
    Kumandan kahyanın cebine inmiş
    Kahya adamlarının donuna
    Uluyorlar

    Hav... hav... hak... tü
    2 ...
  44. 8.
  45. kabaca sosyalizmden bahsetmediği, fütüristik unsurlardan arınmış lirik şiirleri en güzel şiirleridir kanımca. piraye'ye yazdıkları bu kapsamda değerlendirilebilir. ancak güzel olmayıp başarılı şiirleri de vardır ki bu açıdan nevi şahsına münhasır bir şairdir nazım. bu kapsamda görülebilecek şiirleri ise memleketimden insan manzaraları içindedir.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük