70'li yılların çocuklarının 2,5'luk top
olarak adlandırdıkları toptur.
bir de 12,5'luk top denilen plastik top vardır.
naylon top patlamaz; delinir ya da yırtılır.
plastik topun yarısından küçüktür.
delik naylon topla oyuna devam etmek mümkündür;
içine göçerse, el yardımıyla tekrar yuvarlak hale
getirilip devam edilir. birkaç kez iki ayak arasında
kalmasıyla içine göçme eylemi sık tekrarlanmaya
başlar, laçka olur, yırtılmaya başlar.
yırtılan topun içine gazete kağıtları doldurulup
oyuna devam edilir. zaman geçtikçe yırtık büyür,
her şutta gazete kağıtları ortalığa saçılmaya
başlar. ısrarcı davranıp gazete kağıtlarını tekrar
tekrar doldurarak oyuna devam ederseniz, son nokta
yırtığın iyice büyüyüp topun ikiye ayrılmasıdır.
işte burası oyunun sonudur. olacağı görüp, top ikiye
yarılmadan oyunu bırakmak size eğlenceli başka bir
oyunun önünü açar: şöyle ki;
tam olarak ikiye ayrılmamış naylon topun içine taş doldurulur.
taş doldurulmuş top, gıcık olduğunuz birinin yol güzergahına
konulur. o gıcık kişi ordan geçerken "bana vur" cazibesiyle
duran topa, üstelik gerilerek okkalı bir şut kondurur. size de,
gizlendiğiniz yerden gıcık kişinin ayağını tutarak "yandım anam"
nidalarıyla tek ayak üzerinde zıplamasını gülerek izlemek düşer.
"2,5'luk adam" deyimi de bu naylon topun fiyatından gelmektedir bu arada.
(bkz: ikibuçukluk adam)