che guevara sapkasi takip, beyoglu nda bilimum asiri sol gazeteler ellerinde gorunur bi sekilde gezer bunlar. ayaklarında converse ile ayrı bir uyum sergilerler.
kizlari cirkindir, siyah giyerler
herseye isyan ederler ama asla cozumleri yoktur
okumayı sevmezler ama ezberlediklerini-artık nerden ezberledilerse-atıp tutmaya marifet sanarlar.
devrimci olmalari icin karlikayin turkusunu ezbere bilmelerini yeterli oldugunu sanirlar.
ülkemin kendini devrimci sanan gençleri tarafından önder olarak che ve fidel gibileri seçilmiştir.. ama bilmezler ki üzerinde yaşadıkları topraklar dünyanın en büyük devrimcisini Mustafa Kemal Atatürk'ü çıkarmıştır..
darağacında üç fidan'dan başka bir bilgisi olmayan, devrimi her sistemi çatır çutur yıkmak zanneden, amaçları kuul gözükmek olan yaratıklar topluluğudur. kimisi kübalı olur kimisi kolombiyalı. che tişörtü giyip devrimci olurlar. che kim diye sorunca devrimciydi derler. tiplerinde meymenet yoktur zaten, gerçek devrimciden ayırt edilebilirler.
eski devrimcilerin yeni hallerini iyi anlatan bir cümledir...
zira hemen hepsi önce devrimci başlar sonra sendika başına geçer orda yemeye başlar daha da iflah olmaz. milet vekili olana kadar kasar. ama hala ben devrimciyim diyenler bilge çağdaş radikal sayılır. mayaları, kapital gölünün içine düşünce bozulur. "ne oldu sana yav?" derseniz "göl maya tutmaz abi" derler...