nato nun libya da işi ne

entry6 galeri1
    1.
  1. kaddafinin istifa etmemesi ve halka askeri müdahale etmesi sonucu ani bir karar ile libya yı bombalamaya başlamıştır.
    0 ...
  2. 2.
  3. bir akp beyanatıdır. ama 2 gün sonra "nato bize çok önemli görev verdi, nato'nın libya operasyonunun merkezi izmir olacaktır" diye övünebilmiştir aynı akp.

    (bkz: istikrar)
    (bkz: çocuk avutmak)
    4 ...
  4. 3.
  5. 4.
  6. zamanında (28.02.2011) rte'nin söylediği söz!
    http://haber.gazetevatan....2270/9/Haber#.UGSO366H_jg

    sonra çark etmişti!
    rte (22.03.2011): "nato, libya'nın libya'lılara ait olduğunu tespit ve tescil için oraya girmelidir."

    bugün gelinen noktada bu çarkın sebebi belli oldu!

    --- alıntı ----
    Ocak'ta (2013) Senato istihbarat Komisyonu, 2012 Eylül'ünde Bingazi'deki Amerikan konsolosluğu ve yakınındaki CIA'nın kullandığı gizli bir mekana yönelik ve Amerikan Büyükelçisi Christopher Stevens ve üç kişinin ölümüyle sonuçlanan yerel milis saldırısına dair bir rapor yayınladı... Raporun kamuoyuna açıklanmayan ve yüksek derecede gizlilik taşıyan eki, 2012 başında Obama ve Erdoğan arasında gizli bir anlaşma yapıldığından söz ediyordu... Rat line ile ilgiliydi. Anlaşma hükümlerine göre, silahların parası, Suudi Arabistan ve Katar'ın yanısıra Türkiye'den geliyordu ve CIA, M16'nın desteğiyle Kaddafi'nin cephaneliklerinden Suriye'ye silah kaydırılmasından sorumlu olacaktı...

    Washington, konsolosluk saldırısndan sonra Libya'dan Suriye'ye silah transferini aniden sonlandırdı, ama rat line devam etti... 2013'te Amerikan istihbaratı Türk hükümetinin –MiT unsurları ve Jandarma aracılığıyla- an-Nusra ve müttefikleri ile doğrudan ilişkisini öğrendi. MiT isyancılarla siyasi irtibatı sağlıyordu, Jandarma ise askeri lojistik işini ele almıştı, yerinden danışmanlık sağlıyor ve eğitim veriyordu...
    Eski istihbarat yetkilisi, '2013 ilkbaharında Türkiye'nin rolünün artması, oradaki sorunların anahtarı olarak görüldü. Erdoğan eğeri cihadilere desteğini keserse, her şeyin biteceğini biliyordu. Suudiler savaşa –Suriye'ye uzaklık ve silah ve mühimmatı gönderme zorluğundan ötürü- lojistik nedenler ile destek olamazdılar. Erdoğan'ın umudu, ABD'nin kırmızı çizgiyi geçmesini zorlayacak bir olayın çıkmasındaydı. Ama Obama, Mart ve Nisan'da oralı olmadı...
    Suriye'ye silah gönderilmesindeki CIA desteğinin kesilmesine dair Amerikan kararı Erdoğan'ı siyasi ve askeri bakımdan açıkta bıraktı..."

    Gerek Erdoğan, gerekse Davutoğlu, her seferinde ısrarla el-Kaide'nin desteklendiğini reddediyorlar. Onlar, el-Kaide'den Süleyman Şah Türbesi'ni kuşatan ve Rakka'ya hakim olan IŞiD'i (Irak-Şam islam Devleti) anlıyorlar. Oysa, an-Nusra da, el-Kaide. Hatta, an-Nusra, doğrudan el-Kaide lideri Eymen el-Zevahiri'ye bağlı ve onun tarafından "el-Kaide'nin Suriye kolu" olarak kabul ediliyor. IŞiD ise Eymen el-Zevahiri'ye muhalefet ediyor.

    Los Angeles Times'ta 4 Nisan'da yayımlanan bir haberde ABD yetkililerinin Kesab'ı ele geçiren güçlerin kompozisyonundan kaygı duydukları ifade ediliyordu. Habere göre, ABD Senatosu Dış ilişkiler Komisyonu Başkanı, Demokrat-New Jersey Senatörü Robert Martinez, saldırının "Türkiye'de üslenmiş ve el-Kaide ile bağlantılı teröristler" tarafından gerçekleştirildiğine ilişkin haberlerden “çok büyük kaygı duyduğunu" belirten bir mektup kaleme aldı.
    Tayyip Erdoğan iktidarının Suriye politikasında "denize düşen yılana sarılır" misali, "Suriye bataklığına düşüp, el-Kaide'ye sarılmak" yani "an-Nusra ve müttefikleri"ne "lojistik destek" sağlaması, Türkiye'nin başına büyük bela saracak.
    --- alıntı ----
    http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/26190058.asp

    ohhhh yeeeaaaa! tam da müstakbel halifeye yakışan davranış!
    abd ile bir olup suriye'ye haçlı seferi yapmak!
    bunun için de haçlı seferi yapılan liba'nın silahlarını kullanmak!
    go "sultan mahvettin" go!
    1 ...
  7. 5.
  8. 6.
© 2025 uludağ sözlük