trt1'de tayfun taliboğlu tarafından sunuculuğu yapılan, halkın dertlerinin dinlenildiği program. dün gece geç saatlere kadar süren bölümünde değişik şehirlerden üniversiteli öğrencileri konuk etmiştir. programın ilk bir iki saatinin nasılsınız, hamdolsun iyiyiz sizler nasılsınız şeklinde geçmesinden sonra öğrencilerin dillerinin çözülmesiyle fena sayılmayacak bir sohbet ortamı oluşmuştur.
ayrıca program trt1'de yayınlanıyor olmasının da etkisiyle hükümet eleştirilerine pek açık değildir. tayfun taliboğlu da konuşmaları yönetirken bu kadar taraflı davranmamalı kanımca.
b.shaw yolda rastladığı bir tanıdığına hatırını sorar:
''nasılsınız?''
gevezeliğiyle tanınan adam başlar anlatmaya;
''hiç iyi değilim azizim; romatizmam azdı yine, kaplıcalara gitmek zorunda kaldım. bu arada karım da hastalandı. doktor zatürre teşhisi koydu. sonra hastalığı iyice ilerledi, zatülcenbe çevirdi. eşimin hastalığıyla uğraşırken çocuğu ihmal ettik, ayağını kırdı yavrucak. tüm bunların üzüntüsüyle altı-yedi kilo verdim. bu arada onlar iyileşirken zayıflayıp, yatağa düştüm. derken azizim....''
adamın daha fazla sözü uzatmasına dayanamayan ünlü yazar araya girerek;
''dostum'' der, ''ben size sadece nasılsınız diye sordum. konuşma kurallarına göre bu sorunun cevabı sadece 'teşekkür ederim, siz nasılsınız?' şeklindedir.''
resmi bir ortamda, samimi olunmayan kişilere, nasılsın? ya da naber? yerine söylenen, hal hatır sormanın resmileştirilmiş hali.
topluluğa tümden hal hatır sorma sorusu.