klasik cevapları vermekten vazgeçilmeyen soru, oysa kimse doğruyu söylemez.
- nasılsın?
+ iyiyim. (bir keresinde büyük bir fırtınada sadece sigara almak için markete yürümeye çalışıyordum ve uçma korkusuyla karşı karşıya kalmak, bir yandan üşümek ve önümdeki hiçbir şeyi görememek, araba gelip gelemeyeceğini hesaplayamamakla uğraşmak zorundaydım. ama acı çekmiyordum, fiziksel bir şekilde yaşamaya çalışmak, yaşamaya çalışmak için çabalamak insanın ruhunu tahrik ediyor, rüzgarsız bir havada rahatça yürüyor gibiyim, boş ve sancısız.)
tam idrak edilirse oldukça geniş kapsamlı cevaplar verilebilecek sorudur. ancak günümüzde formalite icabı söze veya telefon konuşmalarına başlangıç olarak kullanılmaktadır. nasılsın diye soranlara otomatiğe bağlanmış olarak iyiyim cevabını verdikten sonra ya sen nasılsın şeklinde savunma kalkanı mahiyetinde o kadar iyiyim ki asıl sen nasılsın diye sorarız. şimdi tekrar soralım kendimize nasılsın ? cevabı değiştiremeyecek kadar yorgunum ya sen nasılsın ?
bazen telefonda sadece alo, günlük hayatta merhaba dediğimizde bile iyiyim sen nasılsın şeklinde karşımıza çıkabilecek kadar kalıp haline gelmiş hal hatır sorma cümlesi.
Kim tarafından sorulduguna baglı olarak değişik tepkiler verilebilecek sorudur. Hiç olmadık zamanda eski sevgiliden alınan bir " nasılsın" mesajı ile annenın evde seni karşılarken sordugu "nasılsın" elbette bir olmaz. Biri içine oturur. Diğeri ise monotonlukta son nokta gibi gelir. Tabi bu genelleme kişiler dışında onları umursama seviyemizle de ilgilidir.
Özet gecmek gerekirse; Nasılsın?