•kimse duymadan ölmeliyim.
•ağzımın kenarında
•bir parça kan bulunmalı.
•beni tanımayanlar,
•mutlak birini seviyordu demeliler.belki şiirden,belki kitaptan bir kadını...
•tanıyanlarsa, zavallı demeli.
•çok sefalet çekti, aciz ve paçozca bir ruha sahipti,kitaplara adanmış bir hayatı vardı,
•duvarlarının arasında ölüp gitti denilmeli...
bir dizide gördüğüm ölüm sahnesini hiç unutmam, hep öyle hayal ediyorum. Kadın makyaj yapıp en güzel kıyafetlerini giyerek uyumuştu, öleceğini biliyor gibi. Ve sabah ölü bulunmuştu, acısız ve huzurlu. (bkz: csı:ny)
keskin ince uzun bi bıçakla boğazıma ve ağzıma darbeler aldıktan sonra kan kaybından ölmek istiyorum. ciddiyim.
daha önce boğazımdan yaralanmıştım, çok tuhaf bir duygu gerçekten.
nasıl uyurken ölmek acı vermeyecek şeklinde bir açıklama-inanış yanlışsa; yanarak-boğularak vb. şekillerde ölmekte çok acı verecek açıklaması-inanışı aynı oranda yanlıştır.
ölüm başlı başına bir acıdır. sondur. ölümü peygamber efendimiz tarif etmişti. insan fiziksel olarak o acıyı duyacak. ruhun bedenden çıkması anında. ama bunu nasıl hissedecek, ne kadar hissedecek, süresi ne olacak bunlar bilinemeyecek sorular. esasen böyle konulara çok kafa yormamak lazım. çünkü allah çok kısıtlı bilgi vermiş. demek ki bizim işimize yarayan bir durum değil. o sebepten çokta deşmemek lazım.
bence şunu bilmek daha önemli.
insan nasıl yaşarsa öyle ölür, nasıl ölürse de öyle dirilir.
biz hayatımıza, yaşamımıza bakalım. her işimizde allah'ın rızasını gözetelim. ve ölümün bile hayırlısını isteyelim.
Yanarak ve boğularak olmasında diyorum olmaz, can çekişmeden tek nefeste ölmeyi isterdim. Kendim için değilde çevremdekilere en az acı veren şekli bu olurdu sanırım.