"- sürekli her an her saniye metal dinlemek için kendini kasmak. metalci adam klas adamdır. yeri gelir klasik müzikte dinler....metalci adam her türlü "kaliteli" müziğe açıktır."
"- the beatles gibi son derece barış yanlısı, kaypak rock gruplarını dinlemek."
Arkadaş ortamına bağlı olarak ergenlik döneminde başlayan giyime kuşama, yaşam stiline ve ruh haline etki eden bir durumdur. insan ne yaptığını ne dinlediğini elbette bilmeli fakat kulağa hoş gelen müziği dinleme durumu da bu eleştiriyi yaparken göz önünde bulundurulmalı. Asıl önemli olan ve şikayet edilmesi gereken nokta ne yaptığı ve ne dinlediği hakkında bir fikri olmayan kişilerin kendini metalci ilan etmesidir.
Türkiye deki en iyi metal gruplaşmaları, bar ortamları 90 ların başında ankara da çıkmıştır. Taksim de karavan a kadıköy de zincir e giderek metalci olunmaz.
Zamanında istanbulda kadıköyde de taksimde de bu tarz müzik yapan güzel yerler vardı. Şimdi ya birçoğu kapandı ya da tarz değiştirip özentilere kaldı ve ayak uydurdu.
Artık güzel müzik dinlemek için bu tip mekanlara gidip oradaki yeni yetme metal dj in insafına kaldı kaderimiz.
nasıl olması gerektiğinden çok nasıl olmaması gerektiği konuşulmalı. ingilizce bilmeli diye bir ibare eklenmiş, metali ingilizce'den ibaret sanan bir ergen beyanı olduğu kanısındayım. kaldı ki müzik dinlemek için dil öğrenmek saçma bir amaçtır, müzik evrenseldir anlaşılmaya ihtiyaç duymaz.
Her şey dönem, dönemin şartları ve arz-talep mevzusuyla alakalı. Sikko türk metalcisi olunmaz. genel bağlamda müzik kültürü hafif tonlarda seyreden rock tayfa vardır, onların eşiği geçip geçememe mevzusudur geçemeyince dinledikleri en sert şarkı zombie olur. onların metali o kadardır. şimdi siz sanıyor musunuz 80-90'larda Türkiye'deki metal dinleyen kitlesi şimdikinden kaliteliydi? hayır, çoğu psychedelic, blues müzikler dinleyen sonra ortama göre bu da olur yaa iyiymiş diyen insanlar. zaten o dönemin en azılı metal dinleyicileri, günümüzde alternatif rock tomurcuğu olarak açtılar. keza o dönem çok keskin çizgilerle da ayrılmıyordu türler. zaten mekan az, ee o zaman küçük kardeş tokatlar gibi tokatlıyordu uzun saçlı küpeli, siyah giyen insanları halk. punk'ı da, metalcisi de, blues dinleyeni de hippiesi de az sayıda mekanlarda bir araya geliyorlardı. Olumlu tarafı etlisine sütlüsüne kendi kitelsinin karıştığı, bu vesileyle de az yozlaşmış bir metal/rock kültürü gelişti ülkede ve bunun ekmeğini de hala yemekteyiz. şehirler bazında metal müziğe gelecek olursak bursa, ankara ve istanbul en etkin yerlerdi, ankara ve istanbul üniversite ortamlarının çok daha verimli olmasından dolayı çok sayıda grubun kolaylıkla bir araya gelip tutunmasına imkan vermiştir. lakin aynı şeyi bursa için söylemek pek mümkün değildi 80-90'larda. o dönem her dört duvarı olan yer liselilerin enstrümanlarıyla gelip tanışıp kaynaşıp uygun ekibi kurma denemelerine tanıklı ederdi. öyle ki 2000'lere gelindiğinde her pasajda en az iki tane kiralık stüdyo ve prova şansı bulan amatör insan doluyordu. o yüzden bursanın hikayesi daha ayrı ve taştır. çoğu da ankara ve istanbulda ün bulmuştur. Nu metal'e gelince kimsenin oluşumuna karşı geleceği bir şey değil arkadaşlar. gökten de inmedi, grunge gibi zamanla farklı tür zevklerini bir araya getiren insanların icra ettiği grunge - alternatif küllerinden doğan bir türdür. 90'larda grunge yerlerden yerlere vurulmuştu, 2000'lerde nu-metal. bu metalden ne beklediğinize bakar. bir ton alt tür metal akımı mevcut, metallerden metal beğen dinle işte. bu sertliğe ya da hıza ya da vokale göre daha iyi diyeceğimiz bir şey değil. x grubu sert, y daha sert demek ki daha iyi, hmm keman var çok da heavy sayılmaz, pantera iron maiden'den sert, daha iyi iced earth panteradan hızlı o da ondan iyi, death hem sert hem hızlı hepsinin eline verir olayı değil yani. kendi kendini doğurmaya mecbur bir türdü, doğurdu severiz sevmeyiz o kadar. biz lisede amatör olarak death metal icra ettiğimizi sanıyorken, gothicleri ezerdik dönüp bakınca ne saçma diyorum, anathema mı dinliyon len pihehe falan gerek yok yani. dinleyin, hoşunuza giden hepsini.
uludağ sözlükte bu başlığı açarak. biraz başlığı hortlatmış gibi olcam ama, böyle zibidilere bakmayın kadıköy black/deathci aptalın tekidir başlığı açan da muhtemelen. metal kimsenin tekelinde değildir, metal özgürlüktür. yeri gelir nu-metalde dinlersiniz, yeri gelir black metalde. aşktan da bahseder, satanizmden de. hümanizmden de, fantastik dünyadan da, savaştan da. bunun gibi aptallar sadece metali kendi tekellerinde sanarlar, ona buna pozcu derler ama pozcunun alası kendileridir. nerede kadıköylü böyle salak var bilin ki en özentisi odur.
hocam genel anlamda çok güzel konuşmuşsun ama ben ilk dinlediğim müziklerden bu yana metal-rock-klasik arasında gidip geliyorum ve o yazdığım grupların hemen hepsini dinlemişimdir(türk metal grupları konusunda haklısın hiç hşuma gitmedi şu zamana kadar dinlemedim de kısa bi süre sonra zaten),ortamım yok yani kız düşürme gayesindede değilim genelde nefret çağrışımı olan müzikleri dinlerim kafam rahatken rock ve klasik dinlerim ve ben sikko türk metalcisi grubuna girdiğime inanmıyorum biraz hatalar var,zevkler ve renkler konusu işin içine girmiş fakat dediklerin onun dışında doğrudur emek etmişsin helal.
bu arada metal dinlere karşıdır görüşüne de katılmıyorum,birsürü hristiyan,müslüman,yahudi vs müzik grupları var.işlerinide gayet iyi yapıyorlar.