bu vakte kadar değişmeyeni evlenince de değiştiremezsin. değiştiririm deyip aynı hareketleri sergilemeye devam edince de bir bok yapamazsın çünkü her şeyi ile kabul edip evlenmen gerekiyor. düzgünce anlatılarak değiştirilecek bir huyu vardır, ona lafım yok ama evlendikten sonra tüm yaşam şeklini değiştirmek isteyenleri de gördüm. evlenme o zaman piç. sonra yazarlar bunları görüp aşka inancım yok diyorlar. bu tiplere biat etmeyiniz, ettirmeyiniz.
hüsranla sonuçlanacak bir beklenti. değişmeyen insanı değiştiremezsiniz bunu kendiniz yapamadıysanız evlilik sadece işleri daha çıkmaz yola sokacaktır.
''çocuk olunca belki değişir'' mantıksızlığıyla devam eden zincirleme hataların başlangıç noktası.
evlenirken değişeceğini ummak yerine var olan haliyle, iyisiyle kötüsüyle sevdiğin birini tercih etmek daha az risklidir.
mahkemeleri boşanma davalarıyla meşgul etmeye varan mantık hatası. Değişmez anam hele ki erkekse daha da kötüleşir. ben onu değiştiririm, ipleri elime alırım diyen kesin maldır. açık ve net. köpek mi bu iplerini eline alasın.
dünyada herhalde yapılacak daha büyük bir hata yoktur. bu kadar mı çaresizsiniz bee başka kadın mı yok erkek mi yok? bana kalırsa asla evlenmeyin ama ille de '' ben kafayı yedim ben aptalım ve evlenmek istiyorum'' diyorsanız, bari daha az aptallık yaparak ince eleyin sık dokuyun.
ne kadar eleseniz dokusanızda şansınız yoksa iyi bir evlilik olmadı mı olmaz. bu bir piyango. iyi şanslar.
Sevdiğimiz insanın sevmediğimiz yönlerini değistirmeye çalısıyoruz. Zor ama bastırdığımızda da artık sevmediğimizi aşık olduğumuz insan olmadığını söyleyip ayrılıyoruz. Biz olmayı başarmış kişilerin evlilikleri sürer. Evlilik kişisel çıkar çatışmasındaysa bitmeye mahkumdur.
Evlenene kadar değişmediyse evlilik dediğimiz süreçte böyle bir sıkıntı yaşamaya gerek yok. Evlenene kadar bir çok temel sorunun çözülmüş olabilmesi gerekir ilişki içerisinde yoksa yalan olursun.
değişim beklemek kadın için de erkek için de mantıklı değildir. ama ortada güzel bir "biz" kavramı var ise bazı yönlerimizi törpülemek ve de ortak noktada buluşup uyum sağlamaya çalışmak daha mantıklıdır. yani "ben buyum! beni böyle kabul et!" diye karşı tarafı kendi benliğinden vazgeçirecek noktaya getirmektense, "ben böyle düşünüyorum. sen ne düşünüyorsun? o zaman böyle böyle yapmak daha mantıklı. senin fikrin nedir?" noktası daha kabul edilebilir bir noktadır. kısacası ortada buluşmaya çalışmak değişmek değil, törpülenmektir. dolayısıyla ilişkilerin ihtiyacı olan şey değişim değil, biz kavramına yakışacak şekilde geliştirilen uyum ve dengedir.