bugün

ıdare eder ıste herkes gıbı malum
bebek gibiyim. sevgi kelebeği gibi de denebilir. çok aşk bebekler.
Sanki herkesin gideceği bir yer varmış gitmiş de akşam vakti sokakta nereye gideceğini bilmeden bir başıma kalmışım gibi..
Umutlu.
Omuzlarımda ısrarla mide ameliyatı olmayı reddeden, halinden memnun habire hamburger gömen şişman bir teyze oturuyor gibi..
görsel
sıvamış gibi.
Beni her şey mutsuz ediyor şu günlerde. Her şeyden nefret ediyorum.

Sanki ölüyorum, boğuluyorum ve boğuluyorum.

Habersizce ölüyorum ben, ruhum can çekişiyor.
Biraz depresif. Çalışacak özgüvenim yok bugün.
Bazı eski inançlara göre evin koruyucu ruhu eşikte beklermiş. Kendimi ne zaman güvende hissetmezsem ruhum kendini eşiğe atıyor hemen.
hayat bir oyunsa Ne tamamen içine girebiliyorum ne de dışına atabiliyorum kendimi. O an için genel geçer kurallar ne ise bedenim orada oluyor, ona uyumlanıyor. Ama ruhum, zihnim öyle değil..
eski yazılarıma baktım da çoğu yerde kabullenmekten bahsetmişim, yaza yaza kendime kabullenmeyi öğretmeye çalışmışım ama yok olmamış, olmuyor..

dünyanın acımasız işleyişi son yıllarda yüzümüze çarpa çarpa ilerliyor. Ne ruhsal yönden ne de bedensel yönden hiç birimiz güvende değiliz. Elimizden geldiğince kendimiz, ailemiz için önlemler alıyoruz, iyi halimizi korumaya çalışıyoruz ama bir yerlerde birileri zalimce öldürülüyor ve biz de görüp duyuyoruz ya acizliğimizi anlayıp ruhen küçüldükçe küçülüyoruz.

Böyle zamanlarda( hastalık, felaket, savaş..) izleme, dinleme, hayat devam ediyor yapacak bir şey yok, bu günlerde geçecek bunlar da aşılacak deniyor ya çok kızıyorum, üzülüyorum. Çok dinlemiyorum, izlemiyorum da zaten ama tek bir görsel ya da bir ses bile zihnimize kazıyor tüm olup biteni, yetiyor..
hem zaten neden her şey geçiyor, her şey atlatılıyor? Bazı şeyler geçmesin, bitmesin, bunu da atlatıvermeyelim, aşamayalım zaten… onca çocuk, bebek hayattan koparılıyor, nasıl aşılır ki bu!
Biz aştıkça, görmezden geldikçe daha da büyüğüyle sınanıyoruz… yorulmadık mı? Yeterince kahrolmadık mı?

Ben bunları aşamadığım için eskiyi çok özlüyorum. Eski arkadaşlarımı, eskiden gittiğim mekanları, hissettiklerimi çok özlüyorum. Onların da güvende olduğunu, değişmediğini bilmek istiyorum, iyi hissettiriyor. Dünya hala yaşanabilir bir yer düşüncesini doğuruyor. aslında hiç bir şey aynı değil biliyorum ama ruhum eşikteyken öyleymiş, değişmemişler gibi geliyor..
Uykusuz ve dengesiz.
Hastalığım geçtiği için mutlu ama kocam biraz trip atıyor onun da gönlünü alabilirsem 10\10 bi gün olacak.
kendimi iyi hissediyorum. allah hepimize mutluluk versin.
Ne ara 10 Kasım oldu ya.

En ufak kalan hevesin sönmesiyle inceptiondaki gibi arafta olmak.

Bazen havamda olmadığımda kendime zaman tanırım ama hata olur geç kalmak affedilmiyor.

Bunu çok iyi anlatan bir görsel bulmuştumda 1 günde kaybettim geri bulunca eklerim.
Mersin e gitmek için plan yapmıştık ama tonsilitden kolumu kaldıramıyorum. Böyle gidecek kadar manyağım, şükürler olsun.
sabah sabah yine dünküm maça dair haberler okudum foruma filan girdim, söve söve bi' hal oldum.

gerginim.
Beynimi sanki 10 kişi 2 elden sıkıyor ama ben mal gibi hala kulaklıkla bangır bangır müzik dinliyorum. Çünkü düşünmek istemiyorum.
'' içimde can sıkıntısı ve hüznün aktığı bir öfke gölünde boğulmamaya çalışıp yorgun düşüyormuş gibi hissediyorum '' cevabı verilebilecek soru.
Yorgun hemde aşırı yorgun.
yalnız ve hasta.
Düşünceleri durdurmanın yolunu arıyorum. Galiba içerek bunu yapacam.
görsel
Azgın, üzgün ve yalnız.
içmeden sarhoş gibi hissediyorum.
içmiş, içmemiş herkes sarhoşa vuruyor şu an.
O kadar saçma bir gün geçirdim ki.

Çok doluyum, hüngür hüngür ağlayasım var ama gözümden yaş akmıyor.
güncel Önemli Başlıklar