bugün

Kalk dikil, yat sikil. öyle bir hayat işte.
Issız bir yerdeki restoran da gecenin bir yarısı tek tük kalmış insanların arasında kahvemi hüpletirken Freddy nin öldürmemesi için uykuya dalmayı istemeyen Dean gibi. Yorgun ama dirençli.
Normal hissediyorum.
Üzgünüm. Yorgunum. Olan biteni olduğu gibi, yorum katmadan kabul etmeye çalışıyorum. Kalbim kırık. Kendimi ev işlerine verdim. Kendimi inzivaya çektim. Bir süre kendimle baş başa kalıp beni tetikleyen duygulardan arınmam lazım. Bağımlılıklarımdan kurtulma yolundayım. Yolum açık olsun.
Aşkı memnu finalde herşeyi öğrenip Behlülle Bihteri odada basan Adnan bey gibi.
Kendimden emin ve güçlü.
Askı memnu final bolumde aşk ve acı içinde her şeyden vazgeçip kendini vuran bihter gibi...
Uykusuz.
Beklemediğin anda suratına vurulmuş gibi.
Eskime dair bir fotoğraf beni olması gerekenden daha çok sarstı.
Her daim dik tuttuğum kuyruğu toplayıp koltuk altında taşıyorum. Biraz pıstım. Kuyruğu kesmeye niyetim yok lakin kestirmeye de niyetim yok. Makul görünmeye çalışıyorum.
Beyle.
görsel
evin haline bakınca...

öğrenciliğime geri dönmüş gibi.
tek fark dolap dolu da... evi bok götürüyo.
MUTLU DA DEĞiLiM mutsuz da değilim. saçma sapan bir ruh hali içindeyim.
Yine şekere çok yüklendim. Dünyam dönüyor.

edit: sigaradanmış.
Son günlerde fena keyifsizim ayrıca sürekli gözlerim kararıyor ve halsizim. Yakında yine acili boylarım.
"eh işte" tadında (daha doğrusu tatsız tuzsuz) geçiyor son günler. ama her düşüşün bir çıkışı olduğunu düşünerek az da olsa motive ediyorum kendimi bu dönemde.
Truva filminde truvalılarla Yunanlılar savaşa girmeye ramak kalmışken akhilleus un umrunda olmayıp kendi dalgasında olması gibi. Vurdumduymaz ama tedirgin.
açım ama mutfağı da yeni temizledim. o yüzden açım. ama mutfak temiz. keşke bi tık kafam bassaydı da mutfağı temizlemeden önce yemek yeseydim. şimdi açım. buraya; "leonidas gibi hissediyorum" yazmak çok isterdim ama ellerim domestos kokuyor.
Yaşlanmış ve ömrünü boşa geçirmiş gibi.
(bkz: )
hücümborulu başlıkta size ossuruklu video paylaşcam diye önden ben izledim... neyse devam etmek istemiyorum. hava almaya çıkiiim balkona.
Different day, same shit, ain't nothin' good in the hood,
I'd run away from this bitch and never come back if I could...
Umutsuz.
Kararsız, acaba Anadolu üniversitesi'nde ikinci üniversite okusam mı diye düşünüyorum.
sanki serçe parmağımı sehpanın ayağına vurmuş gibi acı içinde...

https://www.youtube.com/watch?v=AbPT0CWDyfI

jack nitzsche'nin müziklerini yaptığı revenge final sahnesini izlenmesi ile yaşanılan durum.
gerçekten her seferinde iç acıtan bir sahne, kaç defa filmi ve final sahnesini izledim; hep aynı acı.
yutkunmakta bile zorlandığım anlar oldu, hele ki eşim ameliyat (ağır bir ameliyat) olduğunda seyretmiştim de...

hissettiğim: allah kimseye böyle acı vermesin.