lise 1 de almanca hocamız dediğinde yerlere yatmıştık.çünkü kendisi almanyada doğup büyümüş, sadece almanca bilmesi dolayısıyla almanca öğretmeni yapılmış bir insandı.
hoca: ya çocuklar (eliyle duvara vurarak) ben bunun almancasını biliyom, ingilizcesinide biliyom, türkçesini bilmiyom. nasıl denir türkçede...
sınıf iptal. duvar dendiğinede ikna edemedik adamı, "başka bişeydi sanki" diye diye mahvetti bizi.
Türk'ün elin gevuruna yüklediği kilişe. bugüne kadar karşılaştığım türkçe konuşmaya çalışan hiç bir yabancı "nasıl denir türkçede" cümlesini kurmadı. (bkz: yazıktır yapmayın etmeyin)
siz nasil* deyoğrsuhnuz tührkçeğde" tarzında da olan, genelde türkçe öğrenen yabancıların kurdukları cümlelerdir. bunu bir fransızdan dinlemeden ölmeyin derim*.
özellikle yurt dışında eğitim görmüş bazı ukala akademisyenlerin çok kullandığı ve nefret ettiğim cümlelerden biridir. bu tipler sadece ingilizce bilim yaparak bilim yaptıklarını zannederler ve bununla öğünürler(genellemek pahasına söylüyorum).