insanların zamanlar arası gezebileceği bir evren olsun benimkisi. ve insanlar istedikleri zaman dilimlerini, istedikleri yaşlarını diledikleri kadar yaşayabilsin.
shounen animelerdeki gibi bir evren güzel olurdu. insanların özel güçleri olsun, tam yenildin zannedilirken bir güç patlamasıyla herkesi şaşkınlık içinde bırakmak olsun, kötü insanların bile bir sebebi olsun ve kızların büyük çoğunluğunun iyi bir vücudu olsun.
sonsuz huzur, neşe ve mutluluğun egemen olduğu, kompleksli insanların yer almadığı, herkesin sınırsızca saçmalayabildiği, kimsenin kimseye zarar vermediği ve tüm negatifliklerin yerini pozitifliğe bırakmış olduğu paralel bir evren olsaydı eğer, böyle bir evrende yaşamayı çok isterdim, evet.
dipnot: fazla iyimser bir betimleme oldu ama bazen pollyanna olmak da güzel.
Gözümün içine din millet kimlik ülke vatan ideoloji rejim cinsellik-cinsiyet sokulması olmayan bir evren.
Evet, ırkçı denecek kadar milliyetçi...
Fundamentalist olacak kadar inançlı...
Canı kadar ülkesini seven ve eşcinsel olmayan biri olarak yukarıda ki değerleri duymaktan, ağıza sakız olmasından bıktım artık.
insanların özel güçlerinin olduğu bir evren olurdu. Ölüm ve hastalık yok ancak güçler var. Mesela bir insan zehirli olabilir, diğerinin gözlerine bakınca bayılırsın, bir başkası panzehir olur ve bir diğerinin gözleri olmaz ama görebilir. Savaşmak istiyorum. Ve bir akrep adamımın karşı tarafın panzehiri varken neler yapar bunu izlemek istiyorum. Bir diğerinin gözleri olmayan insan karşısında yapacaklarını merak ediyorum.
Bi de kesinlikle ama kesinlikle her şey pembe olurdu. Nerdeyse her şey. Bulutlar başımızın biraz üstünde olurdu ve ara ara üstüne çıkıp uyurduk. Yaz mevsimi asla olmazdı, hep hafif üşür şekilde yaşardık. Bot giymeyi çok seviyorum, güneşin bazı yararları umurumda değil. Ve tüm gezegenler her gece görünür olurdu, bulutların üstünde izlerdik.
Ve en önemlisi herkesin telepati yeteneği olurdu ama herkes sadece ruh eşi ile iletişim kurabilirdi. Böylece kim ruh eşi kim değil ortaya çıkardı, böyle onunla bununla uğraşmazdık. Ne güzel olurdu ama her gece uykuya yatmadan önce senden uzakta olan sevdiğin insanla kendi beyninde konuşmak, sarılmak, sevişmek falan. Şizofreni gibi. Mis.