vizontele filminden alıntı yapmak istiyorum. bu soruya verilecek cevabı daha güzel kelimelerle ifade edemezdim.
"bir yerde mutlu mesut olmanın ilk şartı orayı sevmektir. Burayı seversen, burası Dünya'nın en güzel yeridir. Ama Dünya'nın en güzel yerini sevmezsen, orası Dünya'nın en güzel yeri değildir..."
Yıllarca küçük bir kasaba içinde kocaman bir ev ve yapayalnız ben diye hayal ettim de noldu?
Şimdilerde ise aldığım smart tvnin taksidini ödersem bir hayalim olabilir.
"müstakil" cevabına sahip sorudur. 2 katlı olsun ve minnak bir bahçesi de varsa tadından yenmez. şöyle 2 metreye 5 metre civarı iyidir. 30 küsür senedir aynı evde ikamet edip bu süre zarfında apartmana taşınan 128 tane farklı insandan yıldık gayrı yıldık..
Öncelikle evde ne kadar ses yaparsam yapayim kimsenin duymadiği bir ev olmalı. Bir gökdelenin en üstten 5 katı benim olsa cok guzel olurdu. En üst katını yatak odası yapardim. Duvarları camdan olurdu ki kalktigimda tamamen şehir ayaklarımın altında olsun. Böyle yattığım zaman şehrin ışıklarını izleyerek uyuyayım. Yatağım ise yuvarlak olacak hemde kocaman. Sonra bir katı böyle hobi ve oyun odası olmali orda en guzel bilgisayar bilardo masa tenisi vs gibi eve olabilecek oyunlar olurdu. Bir katı ise misafir katı olmali böyle 10 kişilik yer olmasi lazim arkadaslarım vs rahat etsinler. Bir katı da normal salon gibi olmalı mutfagiyla birlikte yemek falan yediğim bir kat. Son kalan kat ise sinema katı olmali kesinlikle oraya direkt sinema sistemi yapacaksın. Evin iç dizaynı ise kesinlikle az eşya ama çok şık şeyler olmalı. Son isteğim ise bu guzel evde beraber yaşayacağım bir kız olmalı. Onsuz asla olmaz. Içimde öyle bir birikmiş sevgi var ki çok zor ama eğer birisi sevgime layık olursa inşallah sevgim ağır gelmez...