nasyonel sosyalizm bir ulusun sosyalizm davasi iken, fasizm sosyalizmi icermez. bir fasist devlet sanayi devrimi yapabilir ve pekala kapitalistte olabilir.
nasyonel sosyalizm halkçıdır, toplumcudur. devletin yükselmesi için önce halkın yükselmesi gerekir der, devleti bir araç olarak görür.
faşizm de devlet esastır. devletin dediği olur. ilerlemeyi devlet sağlar bu halka yansır düşüncesi vardır.
Alman tipi faşizm, faşizmin en gerici bir türüdür. O sosyalizmle uzak yakın hiçbir ilgisi bulunmadığı halde kendine küstahca "Nasyonal sosyalizm" adını vermiştir. Alman faşizmi; yalnızca burjuva milliyetçiliği (nasyonalizm) dir. Canavarca şovenizmdir, politik haydutluğun hükümet biçimidir. işçi sınıfına, köylülerin devrimci kesimine küçük burjuvaziye ve aydınlara karşı provakasyonlar ve işkence düzenidir. Ortaçağ barbarlığı ve canavarlığıdır. Diğer halklara ve ülkelere karşı çılgınca saldırganlıktır. Alman faşizmi dünya gericiliğinin vurucu gücü, emperyalist savaşın baş kundakçısıdır.
italyan sistemi birçok Avrupa ülkesinde faşist ve faşizm benzeri harekete, partiye ve örgüte model oldu. italya'nın yanında Almanya'da 1933'den itibaren Adolf Hitler'in Nasyonal Sosyalizmi, 1939'dan itibaren ispanya'da Francisco Franco'nun Francoluğu ve falanjları, 1933'den itibaren Portekiz'de Salazar diktatörlüğü en bilinen ve en etkili faşizm etkilenmeli diktatörlüklerdir. ikinci Dünya savaşı boyunca Almanya ve italya'nın desteklediği faşist rejimler Macaristan ve Romanya'da iktidarda bulunmuştur.
* Lider ilkesi: Bu ilkeye göre toplumsal yaşamın tüm alanlarını kapsayan bir tek ideoloji bağlayıcı olarak ilan edilir. Gerek devlet gerekse de yönetim dünya görüşüne göre ve lider ilkesine göre örgütlenir ve belirlenir. Aynı şekilde işletmelerde de patron ve işçi arasında işletme yöneticisinin iktidarına dayalı bir ilişki kabul edilir.
* Milliyetçilik: 19. yüzyıl boyunca yükselen milliyetçilik 20. yüzyılda çeşitli ve aşırı boyutlara varmıştı.
* Antisemitizm ve Irkçılık: Bu konuda Alman nazizminin halka yönelik terörü birçok başka ülkeye göre oldukça ön plandadır.
* Hukukun işlevselleştirilmesi
* Rejim karşıtlarının ve aşağı görülen halk gruplarının idam edilmeleri ve/veya öldürülmelerinin haklı görülmesi ve bir devlet politikası olarak yürütülmesi.
* Bir ulusa, kültüre ya da 'ırka' üye insanların toplumun geri kalanı üzerinde üstün oldukları iddiası. Bu yaklaşım aynı zamanda lider ilkesinde de ifadesini bulur. Belli bir kişi diğer herkesten ve topluluktan daha isabetli kararları alabilir durumdadır.
* Otoriter iktidar biçimleri ve sıklıkla totaliter bir sistem. Totalitarizm Alman ve italyan faşizmlerinde ön plandayken, Avusturya Faşizmi ve Francocu ispanya’da vurgulu değildir.
* Din karşıtlığı ve Anti-klerikal yapı: Faşist ideoloji dünyevi ve yönetsel bir ideoloji olduğunu, ve manevi olanın, dünyevi olandan kesin olarak ayrılması gerektiğini ileri sürer. Bu yönüyle, her türlü dini ve dini kurumun dünyevi işlere karıştırılmasını reddeder. Dinlerin ve kilisenin varlığını, sadece dini vecibelerini yerine getirmek isteyen kişiler tarafından kullanması yönüyle kabul ederler, ancak kilisenin siyasi-yönetsel erk halinde görülmesinin tamamen karşısındadırlar. Bu yüzden gerek Faşist italya'da, gerekse de Nazi Almanyası'nda çok sayıda kilise tahrip edilmiş, din adamları kasıtlı olarak katledilmiştir.
ilgili kuramlar:
Totalitarizm
Diktatörlük
Militarizm
Otoriterizm
Partiler: italyan faşizmi (Faşist Partisi)
(Hak ve Eşitlik) Naziler (NSDAP)
Falanjizm (Falanje Partisi)
Fransız Hareketi ve Ateşli Haç
Britanya Faşistler Birliği
Amerika Birinci Cemiyeti
Reksizm (Belçika)
Yeni Devlet
Demir Muhafızlar
Oklu Haç Partisi (Macaristan)
4 Ağustos Rejimi (Yunanistan)
Ustaşi (Hırvatistan)
Avusturya Faşizmi
Kilise faşizmi
Japon militarizmi
Peronizm
Neofaşizm (Neo-Nazism)
faşizan:
Faşizan olarak faşizmle ilişkili ya da faşizme benzeyen ama yumuşatılmış bir biçimi ifade eden tutumlar kastedilir. Bazen bir politik sistemin ya da ideolojinin tekil bileşenleri faşizan olarak değerlendirilir. Böylece sözkonusu sistemin ya da ideolojinin faşizan eğilimlerinden bahsedilir.
Kavram daha çok polemik amaçlı, karşıtın otoriter davranışını suçlamaya yönelik kullanılır.
hitler ise söylemlerinde sosyalist jargondan söylemler kullanmıştır. aslında sosyalizm kavramını öyle manipüle etmiştir ki sosyalizmle ilgisi olmayan bir hal almıştır. herkes eşittir, ancak bazıları eşitliği hak etmez. hitler, ideolojisinin doğruluğunu göstermek için manipüle ettiği ve amaçları için kullandığı evrim teorisini de manipüle ederek kullanmıştır. sapkın bir zihniyet...
nasyonal sosyalizmin amacı 'üstün' ulusu merkeze alan, gelişmiş, etnik gruplardan temizlenmiş bir almanya yaratmaktı. sosyalizmle uzaktan yakından ilgisi olmayan bir ideolojidir, sosyalizm kelimesi ile kast edilen ekonomik yapının devlet kapitalizmine dayanması olabilir. yani üretim araçlarının kamulaşması yerine devletin kapitalist ekonomiyi teşvik etmesi.
hitler toplumda örgütlenmeye karşı da önlemler almıştı, sendikaların olmaması ya da komünistlerin ilk yok edilmeye çalışılan gruplar olması gibi. komünizmi baş düşmanı olarak görmekteydi hitler. naziler sscb'ye saldırdığında yakıp yıkma emri almışlardır, hatta savaşta en çok kaybı ruslar vermiştir.
o zamanlar dillendirilen ideolojiler olsalar da avrupa'nın ağzı yanmıştır faşizmden de nazizimden de. günümüzde artık bu yüzden milliyetçiliğin yükseldiği ülkelere pek sıcak bakılmamasının sebeplerinden biri budur. almanya'da eleştiri için bile bugün gamalı haç kullanmak yasaktır.
hitler'in nasyonel sosyalizmi milyonlarca insanın ölümüne yok açmıştır, günümüzde ise neo naziler almanya'da türkiye kökenli vatandaşlara saldırmaktalar, hatta öldürmektedirler. o insanlar neo nazi faşistler tarafından öldürüldüğünde de yine karşı eylem yapanlar sosyalistler olmaktadır. nasyonel sosyalizmle sosyalizmin farkı da belki budur.
destekçilerinin de karşıtlarının da hakkında detaylı bir görüş bildirmekten kaçındıkları; kapitalizm ve sosyalizm gibi ezeli iki düşman tarafından afaroz edilmiş iki ideoloji. 20. asrın günah keçileri!
herşeyden önce şunu bilmek gerekir ki faşizm ve nasyonal sosyalizm birbirlerinden bağımsız programlanmış, bağımsız gelişmiş, fakat iki dünya savaşı arasında uygulayıcıları tarafından işbirliği içine girmiş iki ideolojidir. ortak yönlerinin yanında ortak olmayan pek çok öğesi vardır. zira her iKi iDEOLOJi DE BAŞKA BÜTÜNLER iÇiNDE gelişmiş ve farklı bir genişlik arzetmişlerdir.
nasyonal sosyalizm, nietzche'nin übermensch figüründen etkilenen hitler tarafından geliştirilmiştir. nazizm de denen bu ideoloji daha çok marksizmin karşısına dikilen ve sınıfın yerine ırkı çıkaran bir görüştür. zira hitler'e göre marksizm yahudilerin bütün milletlere hakim olmasını sağlamak için geliştirilmiş bir doktrindir. nazizm marksizme karşılık eski bir yönetim şekli olan aristokrasiyi savunur. kurulacak bu aristokrasinin kan ve ırk bağıyla yüksek alman ırkını yücelteceğine inanmıştır. hatta bu bağlamda nasyonal sosyalizm, parlamenter demokrasi ve liberal devlet anlayışını şiddetle eleştirir.
kavgam kitabını okuyanlar burada şekillendirilen yönetim anlayışının devleti bir araç, bir kalıp gözüyle gören yönetim anlayışını farketmişlerdir. zira nazizmde önemli olan devletin kuvvetli olmasından önce ırk birliğinin tam entegrasyonu yani 'volk'tur. bu volk'un oluşmasında ve süregeliminde etkili bir faktör de propaganda yoluyla eğitimdir. fakat nasyonal sosyalizmin bence en belirgin özelliği sınır tanımayan bir alman ırkı inşaasıdır. bu minvalde batıdan doğuya doğru genişlemeyi düşünen işgalci ve yağmacı bir sistem.
faşizm'e gelince; "faşizm nedir" sorusunu tek kelime ile cevaplamak gerekirse, faşizm bir devletperestliktir. faşist devlet bir millet-devlet yani herşey devletin içinde, hiçbirşey devletin dışında değil. bu bağlamda devlet bir araç ya da kalıp değil bizatihi bir gayedir. mussolini'ye göre faşizm spiritüalist bir felsefedir. devletin ruhi bir kuvvet olduğu, tarihi hareketi sınıf kavgası içinde sürükleyen marksizm'e karşı, iktisadi hayatın devlet eliyle korporasyonlar altında örgütlendiği bir sistemdir. faşizm'in en belirgin özelliği ise solidarizm prensibi doğrultusunda çalışan korporasyon sistemdir. bu noktada biraz 'ara teşekküller teorisine' benziyor.
ortak özelliklerine gelince, her ikisi de otoriter, totaliter hatta sonuna kadar otokrasi barındıran ideolojilerdir. 1. dünya savaşının yani bozgunun ürünüdürler. yalnız milli bir coşkunluk hareketi değil, bir mağluplar, bir gururu kırılmışlar nasyonalizmidirler. dolayısıyla bu iki ideoloji sefaletten, işsizlikten ve buhrandan doğmuşlardır.
bu iki ideolojinin kapitalizm ve sosyalizm gibi iki ezeli düşman tarafından afaroz edilmesi ise manidardir. emperyalizm ile gelişen kapitalizmin ve bolşevik devrimi başta olmak üzere gelen sosyalizmin geride bıraktığı kan ve vahşet -özellikle de stalin döneminde- faşizm'den çok daha fazladır. fakat dünya savaşları arasında yaşanan diktatörlükler döneminin bu iki günah keçisine binbir riyakarlık altında yıkılmaya çaılışılması, kabahatin bu iki ideolojiye, bu iki devlet adamına yıkılmaya çalışılması enternasyonalleşmeye çalışan bu iki düşman a karşı millileşmeye çalışan iki kardeşe yapılan bir haksızlıktır.
dipnot: bu yazı neden silik olduğu anlaşılamayan yazarlardan olan ve yazdığı dönemlerde faşizm ve nasyonal sosyalizmin farklarını, faşizm'i kibar feyzo ve harun yahya'dan öğrenen abuzerlerin beyinlerine zerk ettirmeye çalışmış david brent'e ithaf edilmiştir.
dipnot2: kendi görüşlerine karşı olan herkese 'faşist' diyen; lakin anlamından bi'haber olan liberal ve sosyalist ergenlere en basit şekliyle nasyonal sosyalizmin ırkçılık olduğunu, faşizmin ise milliyetçilik ve devletçilik olduğunu öğretebildiysem de bu yazı amacına ulaşmıştır.
Faşizm italyan milliyetçiliğidir.Nazizm yani nasyonal sosyalizm Alman Irkçılığıdır.Irçılık sosyalizm gibi enternasyonel bir fikir olmadığı için hepsini tek bir sıfat ile anamayız.