hayatın olağan gerçeğidir. mesela "nasrettin hoca kaynağı" vermeyip onun yaptığı esprileri bir kıza yapsanız ( ki bazı kızlar kültür fakiridir) ay iğranç şeklinde tepki alırsınız. bu iki kere iki dört eder gerçeği gibidir. nasrettin hoca belki zamanında güldürüyordu ama asla şuan güldürmüyor. en son ne zaman "ya tutarsa" yı anlatıp birini kahkahaya boğdunuz? geçiniz efendim. tıraş bu işler.
momik olmamasını bilemeyeceğim, ama komik bulunmamasının sebebini -her türlü- sembollerin üstünün günümüzde -özellikle türkiye'de- çok fazla kapalı olduğuna bağladığım olaydır.
nasreddin hoca' nın esprileri; güldürmese de günlük hayatta cevap niteliğinde kullanıldıgında "cuk" oturmaktadır. hoca' dancem yılmaz performansı beklemek saçmalık olacağı gibi, hocanın da komik olma gibi bir beklentisi olmadığına eminim. hocadan "momiklik" (?) beklemek yerine, verdiği ayarlara dikkat edilmelidir.
zorunlu eklenti: başlığın orjinali "nasrettin hoca nın komik momik olmaması" momiklik ordan geliyo yani, çaktın? ;)
güldürürken düşündüren nasrettin hoca'nın fıkralarının düşünemediği için gülemeyen hatun kişiler yüzünden komik momik değil saldırılarıyla karşı karşıya kalmasıdır.ayıptır,*
nasrettin hocam sen rahat uyu...
pertev naili boratav'ın nasreddin hoca adlı kitabı okunduktan sonra (tabii okunabilirse) çürüyecek olan önermedir... bir kültür bu kadar zeki bir adamı nasıl olur da göle maya çalan, eşeğe ters binen salak mı salak bir adam olarak gösterir ve nasıl olur da bütün bir millet buna inanır!!!
Nasrettin Hocanın komşusu, hocadan kazan istemiş. Aradan birkaç gün geçtikten sonra, komşu içine bir kazan koyar ve hocaya getirir. Hoca, "Bu ne?" diye sorunca komşusu "Senin kazan doğurdu" der. Hoca kazana bakar ve "Kazanın *mına koymuşsun, tabi doğurur" der...
-başlık sahibini tenzih ederek- yeni nesilin mizah anlayışı bu ise evet hoca bu durumda komik değildir. bu espiri burada biter güldün geçtin. show bitti.
hoca'nın kazan fıkrası:
versiyon-theoriginal-:
Hoca, komşusunun kazanını ödünç almış. Birkaç gün sonra, kazanla birlikte bir de tencere götürmüş. Komşusu: "Bu ne?" demiş. Hoca "senin kazan doğurdu" demiş. Adam sevinmiş, sağol deyip tencereyi de almış. Bir süre sonra kazanı yine istemiş Hoca. Ama bir türlü geri götürmemiş. Sonunda komşusu, kapısını çalıp: "Bizim kazanı almaya geldim Hoca, kullanacağız da" Hoca: "Senin kazan öldü. Başın sağolsun" demiş. Komşusu: "Amma yaptın ha! Kazan ölür mü hiç?" Hoca çıkışmış: "Bre adam, doğurduğuna inandın da, öldüğüne neden inanmıyorsun?"
nasrettin hoca fıkralarını basitleştirmiş bir nesil için komik gelmeyebilir ama bu fıkrayı okuyupta komşusunun nasıl göt olduğunu tahayyül edebilen* insanlar için harbiden komiktir hoca. ayrıca hoca'nın showu burada bitmez. siz olayları kendi çıkarları için yorumlayan insanlar karşısında bir fırsatını bulup da hoca gibi davranabilirseniz işte o zaman hocanın ne kadar eğlenceli bir adam olduğunu kavrarsınız.
ayrıca tekrarda fayda var: -hoca sadece showman değil aynı zaman da bir eğitimcidir. tespit adamıdır. tespitleri hayatın içindendir.
hani hep derler ya nasreddin hoca güldürürken düşündürür diye hah işte bu yüzden ortaya çıkan hadisedir. düşünmessen gülemezsin. ee tabi alıştı, gençlik* mehmet ali abilerinin çarkıfelek panosu önündeki kızlara attığı laflara.
nasrettin hocanın komik olmak gibi bir derdi olmamasından kaynaklı onu komedyen sanan insanların safsatasıdır. tabi ki de komik değildir nasrettin hoca. ama kıvrak zekalıdır, hazır cevaptır, nüktedandır. söylediği söz adamın içine işler, ilk dakikalarda anlaşılmaz gülünüp geçilir, sonra yahu ne dedi bu adam diye düşünülür. türk halkının sahip çıkması gereken kültürüdür.
içinde bulunduğumuz dönemde güldürmesede, zamanında çok güldürmüş ki bu kadar tanınmış. zaman değiştikçe insanların espiri anlayışı değişiyor, bir çocuğun deli gibi güldüğü bir espiriyi dedesi çok anlamsız bulabiliyor. 10 yıl önce katıla katıla gülünen gazmana şimdi kimse gülmüyor (bu hamdi alkan'ın başarısız olduğu anlamına gelmez, dediğim gibi zaman değişiminden kaynaklanan bir olay). iki kuşak arasında bile bu kadar fark varken, nasreddin hocanın yüzyıllar boyunca espirilerinin hala yaşaması tesadüf olamaz.
esasinda farklı bir bakış acisindan bakarsak kendi cikarini düsünen, el kadar cocuga düdük almayan komsusununu kazanının üzerine yatan ve oyuna getiren klasik şark kurnazidir nasrettin hoca.
gelgelim ki herdaim dalgaciliği mizahi ve rahatlıgı - yorgan gitti kavga bitti- yönü onun develiklerini katlanabilir ve gülümsetebilir olarak göstermektedir.
bazı yönleriyle katılsam da, genel olarak katılmadığım beyanat. hoca'nın sahte bir turizm ikonuna dönüştürülmüşlüğünü düşünerek gerçekten böyle bir insanın varolduğu konusunda halen şüphelerim ve belli noktalarda tarihe güvenmemezliklerim var. diyelim ki gerçekten böyle biri vardı-ki çok da önemli değil- konuşmaya başladığı günden itibaren kimseyi gülmekten altına sıçtıracak bir tarzı olmadığına eminim. bu karaktere yüklenen ve onda ön plana çıkan meziyet komiklikten ziyade nüktedanlıktır. kara mizahtır. kendisinden şoparlık bekleyenlerle bir nebze taşak geçmedir zaten hodja'nın işi. eşeğe ters binen de, göle maya çalan da, parayı veren düdüğü çalar diyen de aslında topluma ayar veren o gerçek anti kahraman tavrıdır.