+hocam de bakayım ne kadar yıldız var semada
-ahha bu karakaçanın kuyruğunda ne kadar tüy varsa o kadar yıldız var
+aman hocam o tüyleri saymak mümkün mü
-ulan müptezel pezo peki ben nasıl sayacam yıldızları. gah, gah defol buradan hıyar ağası.
edit:bu olaydan sonra o adam artık bir daha bilimle uğraşmadı...
bir gün adamın biri çocuğunu hocaya getirir.
-hocam bu çocuk çok şeker yiyor, dişleri çürüyecek, şuna öğüt ver, der. hoca da;
-sen çocuğu da al, git; kırk gün sonra gel ama bu kırk gün boyunca çocuğun şekerine karışma der. adam hocanın dediğini yapar ve kırkıncı gün çocuğu getirir. hoca da çocuğa;
-evladım, çok fazla şeker yeme, dişlerin çürür der. adam;
-bu lafı demeye niye 40 gün bekledin diye sorar;
-ben de çok şeker yiyordum, bu halimle çocuğa akıl vermek istemedim, en azından aradan kırk gün geçsin istedim demiş.
birilerini fetöcülük, terörcülükle suçlayanların anlaması dileğimizle.
Hoca bir gün köyde gölün kıyısına gitmiş bir kap yoğurtla. Tam mayosunu giymiş kabı da almış kucağına göle girmiş. O sırada bir köylü geçerken sormuş hoca ne yapıyorsun? Hoca cevaplamış gölü mayoluyorum