gelmiş geçmiş en büyük hocalarımızdan.. (bkz: güldürürken düşündürmek) ekolünün fikir babası ve kurucusu.bilgi birikimine ve ufuk genişliğine rağmen büyüklenmemiş çocukla çocuk,salakla salak,cinle cin olmasını becerebilmiş yegane konyalı alim... (bkz: baba büyüksün). (bkz: temel)le beraber en çok fıkra kimin üzerine yarışmacısı..müslüman..Timur'u da tanıyormuş öle diyorlar..
nasrettin hoca kim 500 milyar ister adlı yarışmayı sunmaktadır. son soruya gelinmiş, yarı yarıya joker hakkı kulanılmıştır. soru "gelir vergisi ne üzerinden hesaplanır?" kalan iki seçenek ise "kdv ve "tutar"dır. yarışmacı şöyle der;
hoca bir gün göle yüzmeye gider. kısa bir süre yüzdükten sonra tamam çıkacağı sırada göle tuvaletini yapar. sudan çıktıktan sonra göle doğru bakarak dışkının suda ahenkle yüzüşüne imrenerek bakar ve şöyle söylenir kendi kendine;
kolpacının, tilkinin önde gideni değildir de nedir nasreddin hoca? ta kendisi. adamın kazanını çal, 10 tencere fiyatına sat sonra bir tencere verip geri kalanların üstüne kon. oh anam oh. ya da ne bileyim, çocukların hayalleriyle oyna düdük getircem müdük getircem sonra para çıkışmayınca "parayı veren düdüğü çalar." olmuyor nasreddin hoca, olmuyor.
gelmiş geçmiş en büyük stand upçı. hem de bazı süper kahramanlar gibi * eşeği bile var. o derece tam tekmil. ben en çok karısına kızarım böyle bir adamı mutlu etme, adam kendini felsefeye versin.
konyada son derece iyi eğitim olmış, medresede dersler vermiş ve kadılık yapmış üstün zekası ve meselelere getirdiği orjinal çözüm yollarıyla tanınmış bir kişidir. daha sonra babasının vefatı üzerine sivrihisarın hortu köyüne gelip imamlık yaparak hayatına devam etmiştir.
diyar diyar gezen keşişlerin kendisini göt etmek için dünyanın merkesinin neresi olduğunu sorduklarında tam burasıdır inanmazsanız ölçün biçin diyebilmiş olan bilge kişidir.
nasrettin hoca fıkralarında ince zeka ve hazır cevaplılık sezilir,bi misal:
Hoca Nasreddin bir gün eline bir saz almış, tıngırdatıp duruyormuş. Hanımı dayanamamış sormuş;
- Ne yapıyorsun Hoca?
- Saz çalıyorum ya gömüyormusun!
- Yahu o sazı çalanlar elini aşağı yukarı götürüp getiriyorlar, ama sen orayı tutmuş, hiç bırakmıyorsun!
- Hanım onlar benim bi seferde bulduğum yeri bulmaya çalışıyorlar da ondan ellerini aşağı yukarı kaydırıyorlar.
üstat aziz nesin 'in bir tümcesini anımsatan mizahi kişilik.
-evrensellik deyince bizden 3 isim akla gelir.
-nazım hikmet ran , mustafa kemal atatürk ve nasrettin hoca... akşehir 'de her yıl adına etkinlikler düzenlenen nasrettin hoca'nın 13. yüzyılda anadolu selçuklu döneminde yaşadığı sanılmaktadır. o dönemin baskıcı ortamını * yumuşatan bilge bir kişilikti.
leziz güzellemelerinden birisini aktarayım.
''hoca bir gün camide vaaz verirken arkadan bir bayan sormuş.hocam bir mühendisle yatsak cezası kaç senedir? hoca,cevap vermiş.
_3 senedir...
ya avukatla yatsak?
_4 senedir...
ya doktorla yatsak?
_5 senedir...
peki,hocam hocayla yatsak kaç senedir?
_hoca gülerek seni gidi seni sen cennete gitmek istiyorsun galiba...'' **
hoca nasıreddin ahiliğin kurucusu, moğol istilası döneminde mevlana selçuklu sarayındaki gül bahçesinde oturup, öğretisiyle halkı savaşma seviş moduna sokarken, koca hoca nasreddin karısı bacı hatunla birlikte moğollara karşı başarılı bir gerilla savaşı vermiştir.
nasrettin hoca hakkında Toramirzo Cabbarov böyle konuşmuştur "...Nasreddin Hoca Turk milletinin yukunu yeniledecek, her bir evde beklenecek, misafirdir. Onun kartviziti kahkahadir. O Dogu ve Bati memleketlerinde faal olan vatandastir. Ulke sinirlarindan esegine binip gecer. Onun pasaportunu sinir erleri yoklamiyorlar. Cunku o dunyanin buyuk insanidir. O yildan yila genclesiyor. Omuzundaki gomlegi eskisiyor, ama gulusu daima yenilesiyor.."
nasrettin hoca komşusundan ödünç kazan alır, bir müddet sonra komşusu kazanı istemeye gelince hoca kazanı getirir ve içinden küçük bir kazan çıkarıp "senin kazan doğurdu komşu" der.
komşusu kendi kazanını şöyle bir inceler ve "doğurur tabi hoca, amına koymuşsun kazanın" der..
hoca bir gün mahallesinde yürürken komşusunun evinin yanından geçer kapı açıktır gözü çarpar komşusu içeride sedire uzanmış "allah'ım beni cennetine koy allah'ım beni cennetine koy" diye dua etmektedir.hoca bunu görür gizlice evin damına çıkar "nedesin eşek nedesin eşek" diye bağırır. şaşırıp dama çıkan komşusu
-napıyorsun hocam
-eşeğimi kaybettim onu arıyorum
-ya hoca senin yaptığında iş mi damda eşek aranır mı hiç
(bkz: Murat bardakçı)'nın Osmanlı'da sex adlı kitabında, ilk dönemdeki bazı fıkraları konulmuştur ki. Amanın +25e kadar varabilecek fıkralardır. Fıkraların içeriği öyle kötüdür ki,* Ben okurken gülmek bir yana şaşırmaktan ağzımı açık bıraktım.
Aklıma gelen küfürlü birkaç fıkrasını buraya koyuyorum.
nasreddin hoca'ya bir gün avratı, "ben gelinceye kadar su oğlana göz-kulak ol" demis.
annesi gidince, oğlan ağlamaya baslamıs. hoca bakmıs ki susmuyor, çocuğun eline s....i vermis. bu sırada
karısı dönmüs:
- bre deli, nedir bu?
- bre a...ğını s....ğim! eline bıçak vereyim de elini mi kessin?
nasreddin hoca bir gün baskasının eseğini s....ken, hayvanın sahibi çıkagelmis:
- ne yapıyorsun be?
- eseğe bundan hiçbir sey olmaz ama, sen onu kurttan sakla...