istenen bir durum için, yapılması gereken tüm hamlelerin yapılıp, sonrasını Allaha bırakıp sabırla beklemektir.
iş olsun, eş olsun hayırlı bir taleb istendiği müddetçe sonuna kadar mücadele etmek zorundayız. Son kararı Rabbimiz verse de biz fiili duamızı yapmakla mükellefiz. Neyin hayırlı, neyin Hayırsız olacağını bilmesek de doğru bulduğumuz bir durum için sonuna kadar koşturmaya çalışmalıyız.
Allah 'sabredenlere mükafatları hesapsız ödenecektir' diyerek olumsuz olan hadiseler başımıza gelse bile yılgınlığa kapılmadan Allahın hükmüne razı olmak zorundayız. Erzurumlu ibrahim hakkı hazretlerinin dediği gibi 'mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler' sözünü aklımızdan çıkarmadan yolumuza bakmaya devam etmeliyiz.
Hayalini kur planla ve daha dibe vur
Bu, seni yapar daha da ketum
Daha net olup kes lanet okumayı,
Bu kez solu sahne tozu.
Mmüzik eşim, içi muzip ki
Bi de tepemizde ökse otu
Öpsem onu, kesin aşık olur
Ya da sanırım hepsi bi sahne dekoru
“Pahalı bi taş ol!” derken ben,
Son halde en asosu da fason
Ve herşey en başa sarıyo paso
Bunun yarısı başarıysa darısı başa
La hadi saha boş.
Kimi de diyo ki “deniyo da zor”
E deli, doluyo bi deli gonca.
Hem hedefine değin emin hem etik olmak tek emeli
Ve temelde bunun gereği tonla yoldaş
Ya da ödenen her bedel bizi daha da borca sokacak
Nedeni tonla ahmak
Keza kesilen her ahkamsa safsata ve boş laklak
Yinede koşacaksak pisti boş bırakmam
Ya da branş değiş,
Ne yapsan “yok satcak” gibi düşün
De işi, düşü. Neyse çok saçma.
Saçma sapan
Bi manzaradan selam
Bu, gri şehirde seyir hikayesi fazlaca dram,
Fazlaca yalan ve kahkahalar.
Akla zarar bi dolu maskara var
Ve hepsi de istiyor pastada pay
Az paralansa satar
Maksat hep aynı; parsel hep hayatlar..
Sürekli dayatmayla eşit ayaklar biz
Kimimiz kaprisli, kimimiz artist.
Kimimiz daha hisli, kimimiz and içti,
Kimimiz saf pislik, kimimiz bi daha hiç.
Neyse ne işte.. Ne diyim?
Bi değişiğiyle, eşiğinde bi fikrin beynim, tek ses değil
Sürekli tespit, üstelik keskin
Ki bilesin;
Delirip, delirdikçe delirtir deli
Eritip beyin, edindik kemiksiz delil
Dedi ki “nedir?” dedik ki “paso deyim”
Ve sözün özü de şu “deneyim, emeğin bebeğim”
bir şeyin, az istediğiniz veya çok istediğiniz bir şeyin, zaten olacaksa olacağına varması ya da olmayacaksa da kesinlikle olmayacağına varacağına işaret eden inanç sistemidir bir anlamda. nasibe inananlar için tabii.
2008 yılında öğrenciyken bir firmada çalışmaya başladım, yaklaşık maaşım 4 asgari ücretti.
bu sırada Ananem rahatsizlandi ve vefat etti, annem ona yardımcı olmaya çalışırken epey yıprandı ve (bkz: kll) ile tanıştık. Tek çocuk olduğum için ihale bendeydi diye dusunmedim de değil. Annemin tedavisi 2 yıl sürdü. Tabi kontrol-kemoterapi derken işten ayrılmak zorunda kaldım, kariyer falan tepetaklak olduk bir daha da o miktarda maaşı göremedim. 3 yıla yakın ev kedisi gibi yattım, annemden harclik aldim. Epey de üzülmüştüm sonrasinda iş bulamadım vs yaşta geçiyordu yani yasitlarim gezer tozarken ben ev-hastane arası sefer yapıyordum.
Görece geç yaşta Sıfırdan başladık çalıştık falan tabi evlendik çocuk sahibi de olduk. iyi kötü gidiyoruz derken evvelki sene annem aniden rahatsızlandı, lösemi geri geldi ve onu tüketti. Abim kardeşim babam olmadığı için eşime bir teklifte bulundum:
anneme bakması koşuluyla herşeyin onun olacağını söyledim, nezaketen bunu yapmak zorunda olsa da insanların emeğinin karşılığını maddi olarakta alması dusuncesindeyim. Başta kabul etti herşey mükemmeldi, annem düştu ve belini sakatladı pek yürüyemez oldu sadece tuvalete gidebiliyordu.
hastalık ağırlaşmaya başlayınca işin rengi değişti, 7 ayda 30 kiloya indi, müdahale etme fırsatım bile olmadi. ishal kusma öğürme derken tuvaletini bile tutamiyordu, dalak şişti, akıllı ilacı içemez oldu. Belindeki kırık sebebiyle yeşil reçeteli ilaç kullanıyordu, resmen bağımlı olmuştu hayal görmeler falan derken yoksunluk belirtileri ortaya cikti yani gerçekten zor bir dönemdi ve Bu süreçte 2022 Kasım ayında eşim benden ayrılmak istedi ve tüm desteğini çekti. 1 Aralık'ta boşandık, 3 Aralık'ta annem öldü.
3 ev, 8 bahçe ve bir miktar para kaldı.
Çalışarak alamayacağım şeyler yine geldi beni buldu. Eski eşimin bana göre maddi durumu çok çok kötüydü. Nekadar kötü derseniz: onu istemeye gideceğimiz zaman utandiklari için yeni bir eve tasinmalarini bekledik, ilk defa Marmara dışında yuzebildi, şehir dışında tatile gidebildi. kalabalık bir aile, sorunlu baba derken Allah ona da bir fırsat verdi tabi olmadı.
Bu cuma mesajı da benden olsun.
Doğrusu Rabbin dilediğine rızkı bol verir, dilediğine de az verir. Şüphesiz O, kullarının durumunu en iyi bilen ve onları hakkıyla görendir.