mensupları kendi kalplerinde bulamadığı allah ı audili tarikatlarda,
siyasi partilerde,
patronlara hizmet eden demagogların vaazlarında arar,
ama asla bulamazlar.
bu toplumsal cinnet manzaralarının da katlanarak artmasına vesile olmuştur.
aslında sermaye merkezli mütedeyyin toplulukların hepsini türkiyedekiyle aynı yok oluş ve yozlaşma süreci bekliyor.
dilimizden küfür, belimizden zina, cebimizden emek hırsızlığıyla kazanılmış haram para eksik olmuyor, sokakta büyük küheylan nemrut gibi yürüyoruz bari cumalara kaçırmayalım da bize allahsız diye saydıranlar dinsiz patron diye yafta vurmasın, belediye başkanlarına, fabrikatörlere, bankerlere poz verelim dindarlığıdır.
içinde ruhsal saadetin ve imanın olmadığı, 21.yy ın da en büyük maddiyatçı itikadıdır!
türk patron sınıfının %99 u ve bu patronlara arka çıkan şirketleşmiş tarikat yapıları, bu kapitalist dindarlığı ifa ediyor, o yüzden ülke rezil rüsva halde olmasına rağmen halkı dayanışmaya, yardımlaşmaya, birlik olmaya davet eden tek bir vaiz bile göremiyorsunuz.
nasıl olsa allah yok, allahın varlığına dair hiçbir gösterge göremiyoruz, bari dilediğimiz gibi günah işleyip, audili, mercedesli pozlar verelim dindarlığıdır, türkiyedeki tarikat yapılanmalarıyla her türden toplumsal faciaya tepkisiz kalan sermaye amentülü islamcı-neo liberal ideoloji bu çürümüşlüğü temsil ediyor.
o yüzden işçiler cayır cayır yanarken,
binlercesi fabrikalarda,
madenlerde sakatlanıp geride yüzlerce yetim ve öksüz bırakırken patronlara karşı yekvücut olmaya teşebbüs eden tek bir adam bile göremiyorsunuz.
nasıl olsa allah yok dindarlığı,
sermaye eksenli pragmatist, hedonist, bencil, açgözlü yaşam tarzının türkiye, bangladeş, hindistan, pakistan, meksika vb üçüncü dünya ülkelerindeki yansımasıdır.