bugün

Narsist kişilik bozukluğu birçok alanda olumsuz etkiler yaratabilen bir psikolojik rahatsızlıktır. Narsist kişilik bozukluğu olan kişiler kendilerini önemli biri olarak görürler ve sürekli önde olmak isterler. Bu nedenle çoğu durumda başkalarının söylediklerini veya yaptıklarını umursamama eğiliminde olabilirler. Olumsuz eleştirileri kabul etmekten hoşlanmayan ve başkalarından üstün görünmek isteyen narsist insanlar günlük hayatlarında birçok sorunla karşılaşıyorlar. Narsist kişiler kendi imajlarını çok beğenirler. Bu nedenle başkalarının onlara her zaman hayran oldukların düşünürler. Narsist kişiler yaptıkları işleri ve kendilerini daha önemli görürler, hatta diğer insanların kendileri için yaratıldığını bile düşünübilirler. Bunu ifade ederek çevrelerindeki insanlarla olan ilişkilerine zarar verirler.
https://www.youtube.com/w...kTDk6WiM&ab_channel=L
görsel
bu rahatsızlığa sahip kişiler davranışlarını çok uç noktalara götürürler.fantazide veya davranışta büyüklük duygusunu, hayran olunma isteğini ve empati yoksunluğunu içeren bir hastalıktır. Bu tarz kişiler aşırı düzeyde benlik önemi hissine sahiptirler .

Narsistik kişilik bozukluğuna sahip kişiler, duyarlılık ve diğer insanlar için sevecenlik duygusundan yoksundurlar.

Abartılmış bir şekilde muhteşem olduklarını düşündükleri için odak noktası olmadıkları takdirde kendilerini rahat hissetmezler.

Kendi hedeflerini başarabilmek için diğer insanları kullanırlarken, bu insanlar için çok az empati veya ilgi gösterirler.

Uzmanlara göre ise bu hastalık toplumda yaygınlaşıyor.
narsist kişilik bozukluğunda yapay ve gerçek benlik vardır.
psikiyatrist ikisi arasında denge kurarak gerçek benliği çıkartmaya uğraşır, yapay benliği de fazla zedelememeye.
adını mitolojide aynada kendi görüntüsüne aşık olan narcissus'tan almaktadır. Öztürkçesi ise özsevicilik'tir
http://www.psikolojik.gen...ik-kisilik-bozuklugu.html

adını vermek istemiyorum, sözlükteki bir kadın yazarda var.
bir başka deyişle, sen bir bok değilsin, ama bu gerçeği kabul edecek sağlıklı bir beynin yok. hastasın oğlum sen, bir doktora görün kabul edebilirsen.
bizim ceykte varmış şimdi fark ettim narsistsin falan derdim de cocuk baya baya hastaymıs lan fdfdfdfdfd.
özeti budur ki, hep bana hep bana..
hırsızsın ama söylemiyorsun. özeti budur.
narsist marksist leninist kişilik bozukluğu.
şimdi şöyle bir şey var. narsist özellikler bazı insanlarda olabilir. şu yukarıdaki maddelerin bir kısmıyla haşır neşir olan insanlar vardır mesela birçok. ama mesele o değil, mesele yoğunluk. mesele aşırılık. mesele bu tür bir kişilik yapılanmasının kendisiyle ve çevresiyle ciddi anlamda ilişkilerini bozması. köklü ilişkiler geliştirememesi. o bakımdan bu tür kişilik bozukluklarıyla ilgili karar vermek kolay olmamalı.

bir de şunu iddia ediyorum ki narsiszm sosyal medya sonrası biraz kültürel bir durum. hastalıklar da kültür içinde değerlendirilerek kültürün ortalama insanından sapma olarak ele alınır temelde ölçü olarak. bu böyledir. evrenseli falan yok bu işin. evrenseli var, şöyle var mesela. artık globalleşen ve tek tipleşen kültür içinde var.
muhtesem olmaliyim insanlar bana hayranlik duymali, ben ayricalikli olmaliyim cunku ben muthis bi insanim, ben en super olmaliyim cunku bana da bu yakisir kafasi. at kafasi.

ayrica narsisistik kisilik bozuklugu lan bu yanlis yazmissiniz.
Bende başlangıcı olan hastalık olabilirmiş psikoloğuma göre. Empati yeteneğim var ama ileri değil benim ehehehe.
keşke ben de bunlardan biri olabilsem. süper bir şey.
'' narsist kişilik bozukluğu'' nun tanımını yapan guru'lar bence narsistleri kıskanıyor. saçma sapan şeyleri belirtilere katmalarının başka bir açıklaması olamaz.
Bunları dinlerken beynimde tavşanlar zıplıyor da belli etmiyorum.
kabaca insanın kendine aşık olmasıdır. ismi ve hikayesi şurdan gelir:
1590lı yıllarda Narcissus adında biri yaşarmış, bir gün göle gitmiş, o zamanlarda ayna yok tabi, kendi yansımasını gölde görmüş,, şaşırmış beğenmiş, kendine aşık olmuş, sürekli göle gidip kendi görüntüsüne bakar kendi kendine sevişirmiş. isminden dolayı hastalığa narsizm ismi verilmiş. narsist insanlar cinsellikle karışık ego patlaması yaşarlar, ben merkezli olup, bakış açıları ben ve ben olmayan şeyler şeklindedir.
dr. mustafa altıoklar rte için bu teşhisi koyduğu için halen hakaret* suçundan yargılanmaktadır.

mahkemedeki savunmasında bu teşhisinin tıbbi bir yaklaşımın eseri olduğunu, teşbih olmadığı söyleyerek, savunmasında, "tüm dünya Psikiyatristlerinin kabul ettiği DSM-IV tanı ölçütlerine göre, bir kişide narsisistik kişilik bozukluğu vardır denebilmesi için aşağıda verilen kişilik özelliklerinin beşinin bulunmasının yeterli olduğundan söz etmiştir:

1.Kendisinin özel, eşi bulunmaz ve herkesten çok daha önemli olduğunu düşünür.

2.Sınırsız başarı, güç, zeka, güzellik ve yetenekleri olduğunu sürekli deklare eder.

3.Üstün, seçilmiş ve ilahi kuvvetlerce vazifelendirilmiş olarak bilinmeyi bekler.

4.Kendine hayrandır. Çok beğenilmek ve sürekli dışardan onay görmek ister.

5.Herşeyi yapmaya hak kazanmış ve özellikle kayırılacak bir kişi olduğunu düşünür.

6.Kendi çıkarları için, amaçlarına ulaşmak için başkalarının zayıf yanlarını kullanır.

7.Empati yapamaz, başkalarının duygularını ve gereksinimlerini tanımaz.

8.Her başarılıyı kıskanır ya da başkalarının kendisini kıskandığına inanır.

9.Küstah, kendini beğenmiş davranış ya da tutumlar sergiler.


şöyle bitirmiş savunmasını altıoklar: "Yüce mahkemenizin, hekim olan şahsımı, bu davayla suçlu bulması halinde tarihe geçeceğini düşünmekteyim. Şöyle ki; “hakaret davası” olarak anılan bu davada, dava konusu olan bir hakaret söz konusu değildir. Çünkü ben bir teşbih yapmadım, teşhis koydum. Teşhis koyan bir hekimi yargılayan bu mahkeme, hakaret davasına baktığı için değil, teşhis koyan tıp bilimini yargıladığı için tarihe geçecektir. Saygılarımla".
narsızım neden arttı? aslında kısıye verılen degerle alakalı.. her seyden oonce ınsana deger vermeyen bız.. zamanla kısı kendını her seyden herkesden degerlı gormeye basladı ve sonuc narsızım narsıst ınsannlar.. kendını begenen kımseyı goremyen kendı dunyasında hapsolmuş, her seyı ben bılırım havasındakı ınsanlar.. psıkolojık aynı zamanda toplumsal bır sorundur, ınsanın yalnızlasmasıyla dogrudan alaklıdır ve tedavi gerektırır..
Okulu bitirebilirse meslektaşım olacak bir arkadaşımda gözlemlediğim bozuklukluktur. Rehberliğini yapacağı çocuklara şimdiden acıyorum. Keşke eğitim sistemimiz bu denli bozuk olmasa ve öğrencilerin sorunlarını dinlemek yerine onları oturtup karşısına kendi sorunlarını anlatabilecek insanlar psikolojik danışman olmasa.
Sürekli aynaya bakıp mutlu olmak.
(bkz: selfie)
eğer çevrenizde,yakınlarınızda bu hastalığa yakalanmış tipler varsa hayat gerçekten sizin için zor olacaktır.
her dediğine "yav he he" diyerek kendileriyle yaşayabilirsiniz ancak. aksi mümkün değildir.