Öncesinde neysem oyum. Keşke biraz dağıtabilsem. Narkoz sonrası bile kendime hakim ve ayıkim. Sordum birşey dedim mi diye. Hiç birşey dememişim. Millet bülbül gibi ötüyor muş hayret.
ben kolonoskopden sonra yaşadım bu kafayı. operasyondan önce "tek başına gelme, yanında biri olsun" dediler. ben de hastaneye yakın işsiz güçsüz bir arkadaşımı aradım. arkadaş gelince girdik. daha doğrusu bize girdiler. anestezi yapıldığı için hala emin olamıyorum. umarım sadece kamerayla bakmışlardır.
neyse konumuza dönelim. ayılttılar. koltuk altıma biri girdi hafif hafif yürüyoruz. karşımda arkadaşım var. onunla konuşuyorum. ben iyiyim ya falan diyorum. tamam ben giderim artık diyorum. bir taraftan karşımda duran arkadaşımla konuşurken bir taraftan da koltuk altıma giren hemşireye arkadaşımın ismiyle sesleniyorum. "hadisene oğlum bırak beni ben valla iyiyim" diye. yani hem beni yürüten hemşireyi hem de karşımda duran arkadaşımı aynı kişi sanıyorum. üstelik hemşire kadın.
taze taze, dumanı üstünde sıcacık ekmek misali aktarıyorum;
m: alo baba, iyi misin? ağrın sızın, bir şeyin var mı?
baba: munia iyiyim ben iyi, merak etme. kızılay, sıhhiye, ayrancı gezdirdiler beni. sonra asansöre bindik, bi kalabalık bi kalabalık... neyse sağ salim geldik.
m: ben sıhhiyedeyim. bir dakika baba ne diyorsun sen ya? ne sıhhiye'si ne kızılay'ı? narkoz kafası mı yaşıyorsun sen?
anne: kapat munia kapat! gidik bu!
Narkozdan uyanma ve sonrası yaşanan saçmalıklar bazen utanç verici olabilir.dilin unlocked durumu abuk subuk konuşmalar ve gereksiz sorular,başınızdaki hasta bakıcının “ne diyon lan sen değişik”diye tepki vermesine neden olabilir.
Birinci ameliyatımda
Nasıl yaptınız ameliyatı? Dedim ve hemşire anlatmaya başladı '' ağzının içinden kazıdık. (geniz eti ameliyatı) sonra kendime gelene kadar hiç konuşmadan uyudum hatta narkoz kafasını o derin uykuyu sevmiştim.
ikinci ameliyatımda da böyle olacak sandım o da basit bir ameliyattı sonuçta (bademcik ameliyatı) ama hiç öyle olmadı.
Ameliyattn çıktığımda boğazım acayip ağrıyordu, kafam yastıktan düşmüş boynum ağrıyor ama düzelemiyorum, çok susadım. Annemden beni düzeltmesini ve su isteyecem ama konuşamıyorum.
başladım ağlamaya annem bir yandan peçeteyle yüzümü siliyor bir yandan da ''bebek bile ağlamadı lluvia (geniz eti ameliyatından çıkmış çocuktan bahsediyor) bak o bile ağlamıyor sen ağlıyorsun. '' O an nası gıcık oldum anneme '' ya biliyor musun ne kadar ağrım var? Geniz eti ameliyatında bende ağlamadım '' diye çemkirmek istedim ama konuşamıyordum.
Şimdiye kadar yaşadığım en zor anlardan biriydi.
-ağzımda çok kötü bi tat var, ne yedim ben?
(odaya getirip götüren adam)-şeker verdik sana.
-ben şeker sevmem kiii!
odaya gittiğimde
-annem nerde? annemi istiyorum.
(hemşireler) biz senin anneniz.
-hasstırın ordan anneme ne yaptınız? öldüm mü ben? cennet mi burası?
(doktor gelir)- geçmiş olsun.
-kimsin sen, "KURBAĞA" mısın?
-hayır.
-sen bir kurbağasın, biliyorum.
-hemşire hanım, 5 saat yerine 6 saat boyunca bir şey yemesin.
(cezamı çektirdi pezo)
uzar gider...
not: o zamanlar 10 yaşındaydım, bunu bilerek okuyun da bilinçaltıma küfür etmeyin.
Bilinç altının dışarı vurmasından başka bişey degildir.
Hangi duygularınızı bastırdıysanız onlar ortaya çıkıyo sanırım bu aynen kabus görmek gibi bişey sanırım.