Sümeroloji mezunu, ünlü olmayan bir tiyatro oyuncusu olan deniz, lezbiyen ilişki yaşadığı doktor sevgilisine hiç uygun değil. Toplumsal cinsiyet rollerine göre deniz bir kadın. Küçük burjuva ama vicdanlı biri. Sevgilisinin yerine geçme isteği de statü ile ilgili. Kapıcının doktor sema'yı canhıraş bir şekilde savunması fakat falcı asuman'a tepeden bakması da proleterya arasındaki çekişmeyi simgeliyor. Aslında filmde sınıflar arası değil, sınıfların kendi arasındaki çatışmalarını izliyoruz.
Film bize "ahlak" ve "vicdan" kavramını sorgulatırken şu soruyu soruyor: her vicdani olan şey olumlu sonuç doğurur mu? Sema'nın aşırı materyalist ve mantıklı tavrından sonra hiçbir karakterin mutlak surette siyah veya beyaz olmadığını görebiliyoruz.