Charles de Steuben, Napoléon’un Ölümü, 19. yüzyıl.
...
Ölümleriyle tarihin yazgısını değiştirmiş olan 9 ismin, son nefeslerini vermeden hemen önceki veya sonraki anlarını ölümsüzleştirmiş olan 9 tabloyu sizler için derledik:
başa geçtikten sonraki süreçte kendisinden önce devrim sonrası fransa cumhuriyeti tarafından köleliğin kaldırıldığı fransa kolonisi saint domingue'de (bugünkü haiti) köleliği tekrar getirmeye kalkan hükümdar. hatta bu iş için leclerc komutasında bir sefer ordusunu adaya yollamıştır. ne var ki, leclerc devrimin en önde gelen lideri toussaint l ouverture'ü bir şekilde teslim alıp fransa'ya yollasa da, özellikle köleliğin geri geleceğinin anlaşılmasından sonra çılgın atan ada siyahilerini tamamen yenmeyi başaramamış, kendisi de hastalıktan ölmüş, neticede l'ouverture'ün yerine geçen dessalines ayaklanmayı sürdürüp fransa'ya karşı bağımsızlık ilan etmiştir. böylece uzun ve çetrefil bir sürece yayılan haiti devrimi bu son gelişmeyle bağımsız bir cumhuriyetin kurulmasıyla sonuçlanmış olmuştur.
monte kristo kontu romannda adı sıkça geçen, hatta ana karakterimiz edmond dantes'in (monte kristo kontu) hayatının değişmesinde dolaylı yoldan ufak bir kilit rol oynamış büyük komutan.
Eli böğründe pozlar veren bu kahraman komutanın çok ciddi mide rahatsızlığı, ülser gibi sorunlarla cebelleştiği bilinmelidir.
Yoksa o pozlar, artistik pozlar değil, adamcağızın rahatsızlığından dolayı eli midesinde gezdiği içindi.
Adam ciddi acılar çekmiş.
Dünyanın en küçük penislerinden birine sahip olan bu adamın penisi, o dönem vücuda yapışan pantolonlar giydikleri için belli oluyor diye, dünyada ilk penis piercing'ini takmış olan adamdır. O penis piercing'ine bir zincir geçirip sağına soluna yapıştırarak belirginliğini kapatmaya çalışmıştır. Ama işe yaramamıştır.
Yobazcığın "savaş bizim işimiz, bizden başkası savaşmayı bilmez, sen napolyon'un tarafını tutuyorsun" gibi çomar zihniyetin boş laflarını sıralamasına vesile olan büyük komutandır.
Yavrum, tosuncuğum o işler öyle değil. Ama senin gibi eblehe anlatmaya zahmet etmeyeceğim.
Soru şu: madem o kadar iyi savaşıyorduk şu rezil yenilginin izahı nedir?
Osmanlı düşmanları tarafından yere göğe sığdırılamayan asker.
Bunlar ölümüne Osmanlı düşmanı. Osmanlı kazanınca üzülen, mağlup olunca sevinen tipler.
Osmanlı'nın şanlı tarihi bunları kanser etti. Kompleksten ovülasyonda kıvranan sancılı kadınlar gibi osmanlı'yı duyunca bir hallere giriyorlar.
Biz türküz oğlum. Hem kandan hem de ruhen... Savaş biz Türklerin sanatı.
Napolyon'u darbuka, seni de zilli tef diyeceğim ama anca kuzuların boynuna asılan çan kadar vasfın olduğu için artık olduğu kadar çalarlar Osmanlı tarihi dehlizlerinde.
Sizin gibi angaryacı başı sürgün tohumları mı eleştirecek savaşçı Türkleri?