afrikalı scipio, roma'yı kartaca istilasından (bkz: hannibal barca) kurtarmış, kartacaya karşı afrika'da elde ettiği zaferlerden sonra "afrikalı" olarak anılmaya başlamış romalı general...
asıl adı; Publius Cornelius Scipio'dur.
hayatının büyük bölümü cephede geçmiş olan scipio, roma'nın kurtarıcısıdır.
ve roma'yı kurtardıktan sonra roma kendi evladını, kurtarıcısını yemek için çok beklememiştir.
afrikalı scipio'yu rüşvetle suçlamışlar, iftira atmışlardır.
bundaki amaç halk nezdinde kahraman olan scipio'nun tüm yetkiyi ele geçirip roma'yı tek başına yönetmesi ihtimalidir.
afrikalı scipio rüşvet ve yolsuzlukla suçlanır.
senato'da ifade verir...
scipio'nun tarihi ifadesi şöyledir;
--spoiler--
Ben, Romanın bu büyük gününde Hanibali yenerek Romayı kurtardım. Şimdi de gelmiş beni rüşvetle suçluyorsunuz.
Kapitole gidip tanrıya dua edeceğim ve diyeceğim ki : "Tanrım Romanın başından benim gibi komutanları esirgeme..."
--spoiler--
ve scipio bunun üzerine kapitole gidip duasını eder, daha sonra roma'yı terk eder ve roma yakınlarındaki villasına çekilir.
hiç kimse o günden sonra bir daha scipio'yu suçlamaz, suçlamaya cesaret edemez.
çünkü onu suçlayanlar amacına ulaşmış, scipio'yu küstürerek onu bertaraf etmişlerdir.
roma yoluna devam eder.
ama scipio...?
scipio villasına çekilir, kimse ile görüşmez.
tam 3 yıl boyunca dışarı çıkmaz ve 3 yılın sonunda üzüntüsünden ölür.
evet bazen bizler vatan için hiç tereddüt etmeden gençliğimizden, dünyevi zevklerimizden, hayatlarımızdan vazgeçeriz çoğu zaman.
vatanı vatan yapan, vatanseverlerin vatan sevgisidir zira...
ama vatan, vatanseverleri sever mi?
scipio'yu sevmemiş. nankörlük yapmış.
yakın zamanda da pek çok nankörlüklere şahit olmadık mı?
buna rağmen, vatan çoğu zaman vatanseverlere nankörlük yapsa da biz vatana kanımızı da, canımızı da, kemiklerimizi de seve seve veririz...
