namını çok duyduk ama kendisini hiç görmedik

entry4 galeri0
    ?.
  1. namını duyduk, kendisi nerede, atezmin kadar dünyayı değiştimek isteyenlerin zihin paradigmasıdır. türkiyenin yakın geçmişi, böylesi yaklaşımın sahnelendiği dramdı adeta.

    kabaca tanrıyı inkar kadar, inancın reddiyesidir. yakın geçmişimiz için bir bağlamda sol-çocukluk hastalığıdır. elbette tek tek birey için söylemiyorum, bireyin her faaliyetini bu mana da eksenleştirmesidir, anlatılmak istenen. bireyler inanır veya inanmaz, bizatihi özgürlükçü laisizm bağlamıdır.

    vakti zamanında sosyalistler, anarşistler, kendini "devrimci" diye ifade eden, şimdiler de laikler nedense ateist olduklarını söylüyorlar. birinci grup yani şimdinin laikleri hariç, dünyayı, ülkeyi değiştirmeyi amaç edinmişlerdi. bir bağlamda başarılı oldular belki bazı tabuların yıkılmasında, ama insanların inanç dünyalarına müstehzi yaklaşmaları, asıl hedeflerinden uzaklaştırdı, hatta toplumdan izole oldular diyebiliriz.

    bu tespitten basit, yağdanlık bağlamı halkçlığı, dalkavukluğu öneren, tek çare olduğunu ileri süren söylem çıkarmak haksızlık olur. ateist olabilirsin, ama değişimin motorunu, inanca dair öngörüleri inkar etmeye indirgeyen politikanın zemin bulamaması kaçınılmazdı, öyle de olmuştur.

    marks din toplumların afyonudur aforizmasını öne sürdüğü koşullar, burjuvazinin kilise egemenliğine karşı savaş anlarına tekabül eder. marks görüşlerini bu aforizma üstüne inşa etmemiştir. marksist analiz doğrudan üretim ilişkilerine dair, sınıf temellidir. somut gerçekliğin analizidir.

    namını çok duyduk efsanesi, her tür gerçekliğin somut elle tutulur olmasına dair kaba materyalist öngörüdür. bu bağlam marksizmi bütünüyle yansıtmaz, tek tek marksistlerin iddiasıdır, bu haliyle nötürdür, mücadeleyi zaafa uğratmaz. ama ikide bir, gördün mü, konuştun mu, neredeymiş gibi çocuksu ifadeler, bayraktarlığını yaptığın esas mücadeleye zarar verir, çökertir, çökertmiştir de.

    laiklerin geç ateizmi, muarızı olduğu, islamcı diye niteledikleri akımın güçlenmesi, nihayetinde iktidara gelmesidir.

    inancı aşağılayan, cehaletle ilişkilendiren siyasetlerin, arzulanan, arzuladıkları muhalefet hareketini örgütleyip yayabilmeleri için önlerinde ki ciddi engellerden birini oluşturduğu kanaati yaygındır.
    0 ...
  2. ?.
  3. namını çok duyduğumuz ama göremediğimiz aşk olsa gerek.
    0 ...
  4. ?.
  5. ?.
  6. yazarlarımızın büyük bölümü.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük