pek çok konuda geri kaldıkları, kimilerinin denek olarak kullanıldıkları, eski zamanlardan günümüze sömürgeleştirilerek ikincil insan haline getirildikleri gerçeğine karşın afrikalı özellikle yerli kabileler namus ya da bekaret gibi akıl bulandıran, kişisel gelişimi engelleyen kavramları toplumlarından uzaklatırmışlardır. bazı kaynaklardan edindiğimiz bilgiler de tezimizi doğrulamaktdır.
insanlığın ilk izlerinin hatta evrim sürecinin ana formlarının görüldüğü afrika ilkel ya da modern insanın ana vatanıdır. insanlar buradan ayrılarak gittikleri coğrafyalarda özlerinden kopuk birbirlerinden ayrı yaşam alanları yaratmış, bu alanları akılları yettikçe geliştirmişlerdir. ancak afrikada kalıp buranın töresini, ananesini koruyanlar, günümüz dünyasına eriştirenler de olmuştur. bunun başında yeni yetişen neslin en büyük sıkıntısı olan bekaret ve namus gibi kavramlar gelmektedir. küçük yaşta bekaretleri alınan kızlar, ki bunun için suni yöntemler kullanılmaktadır, büyüyüp genceldiğinde rahatlıkla, aklında hiç bir soru işareti kalmadan, kimseden çekinmeden istediği ile hürce ilişkiye girebilmektedir. buna o aşmış toplum izin vererek gelişimi, keşfi, hayatı kolaylaştımaktadır.
özünden kopan insanoğlu yarattıkları kavramlarla varlığını sürdürebilecek güce sahip olduğunu sansa da özünde güçsüz olması onu varlık sahasında yok etmektedir. üstesinden gelinen her bir baskı unsuru gelişimin en temel basamağını oluşturacaktır.
