dünyada 250bin kadar müslüman namazı aztek geleneklerinde yer alan graho ayinine göre kılar. dolayısıyla olmayacak şey değildir bu. niye şaşırılıyor böyle bilgilere anlamak mümkün değil.
islamdan 2000 yıl önceki durum için belki doğrudur.
fakat islami anlamda namaz çok daha eski bir ibadet şeklidir. çünkü yaratılış inancında ilk secde yaratıcıya, yani allah'adır.
öncesinde allah'a inanan, ama sonrasında güneşe, hatta başbakana tapan topluluklar bile olmuştur.
pagan'lardaki güneşe tapınma ilk inanıştan sonraki bir bozulmadır yani.
ilk dinler pagan kaynakli oldugu icin normaldir. zaten diger butun dinlerde bu pagan kaynakli dinlerden etkilenmistir. ornegin bakire dogum ilk olarak yunan mitolojisinde dogmustur. zeus un bakireden dogan oglu herkul. allah adi da ayrica mekke de en buyuk tanri olan el ilah tan gelir. zamanla allah adina donusmustur.
ters bir açıdan bakıldığında, daha doğrusu, yazıyı yazanın ters açısı olan islam ve semavi dinler açısında bakıldığında, kendi kendini yakan düşüncedir.
Şöyle ki, Semavi dinlerde, özellikle de islam'da,
"Allah'ın tek bir dini olduğundan ve bunun yine Allah'ın dilemesiyle aşama aşama ilerlediğinden,
en son olarak da "islam peygameri hz muhammed'in getirdiği Kur'an ile" tarafından tamamlandığı" vurgulanır.
Tabi Hıristiyanlık ve musevilik bunu kabul etmez ancak onlar da allah'ın tek dinini olup zaman içinde tamamlandığına inanırlar.
Haliyle Allah ilk insandan beri dinini yani doğru yolunu yine insanlar üzerinden insanlara tebliği etmiştir. bu tebligat bozuldukça deforme edildikçe de yenisi gelip bir öncekini güncellemiştir. Zamanla bu bozulmalar farklı dinlerin ve inançların da temellerini oluşturmuştur.
Zaten namazın "hep" var olduğu Kur'an'da bildirilmiştir.
Sözün kısası bu fikir, inanan insanların inançlarını güçlendirir,
inanmayanların da inanmamalarına dayanak olur.
namaz kılmanın islam'ın getirisi olduğunu eskiden beri bilip, paganların da bu tür inanışları olduğunu yeni öğrenen yazarımsı şey beyanı. her yeni öğrendikleri şeyden sonra kafamızı sikecekseler daha çok işimiz var.
(bkz: biri siksin la şunu)
yazarın bir bilim adamı edasıyla bir şeyler bulduğunu haykıracağı anda hevesinin bir yerlerinde kaldığı andır. anlattığı şeyin gerçeklikle alakası yoktur. hikayedir.