Düşmanlar çanakkale'ye geldiğinde, Çanakkale savaşı'ndan 2 sene sonra istanbul'a çıktığında, yurdun 4 yanını işgal ettiğinde allah'ının nerede ve neyle meşgul olduğunu açıklaması gereken çomardır.
Kesin Kemalistler namaz kılmadı diye Abdülhamit han 2 milyon kilometre toprak kaybetmiştir bak. Kesin Kemalistler zikir çekmedi diye ingilizler Taksim'e kadar çıkmıştır.
osmanlı müslümanlığını unutturmaya çalışan arap emperyalistlerin, gaflet ve dalalet içindeki maşalarının, arap müslümanlığı dezenformasyonu yaymak için vesile ettikleri başlıktır.
hicaz demiryolunu sabote ederek abdülhamid hanı sırtından hançerleyen arap emperyalistlerin kuyruk acısı hala devam ettiğinden, aramıza nifak sokmaya çalışmaları açık seçik ortadadır.
o günün koşullarında toplum daha dindardı. -bak dindar diyorum dinci değil- günlük rutin olarak dua etmelerinden namaz kılmalarından doğal bir şey olamaz. ancak namaz ve duayla savaş kazanılsa filistinliler şu an kendi topraklarında parya durumunda olmazdı.
namaz niyaz askere manevi açıdan güç kuvvet veriyordu. sıradan bir asker vatanını savunmak için gidiyorken bizim askerimiz allah yolunda şehit olmak için gidiyordu. bu açıdan bakıldığında iman gücü savaşı kazanmamızda en büyük etken olmuştur.
General hamiltonun hatıratında söylediği gerçekleri görmezden gelen aklı evvellerin bu iddiaların sahibinin --çomarlar-- olduğunu zannetmesi kadar akılsızca olmayan bir durumdur. Trajik olanı ise şu: görmedikleri allaha meleklerine peygamberlerine iman ettiklerini söylerler ama cenabı hakkın yardımını inkar ederler. Bu nasıl bir imansa artık, varın gerisini siz hesabedin.
--spoiler--
Şeytan ve Şeytanın ordularına karşı verdikleri savaşta Allah’ın yardımı elbette müminlerle beraberdir. Müslümanlar, imanları nispetinde meleklerle veya görünmeyen ordularla desteklenmişlerdir. Ancak dikkat çekilmesi gereken husus!!! “ Gelen yardım, müminlerin imanları, ibadetleri ve takvaları nispetinde” gelmiş olmasıdır. Tefsir, hadis ve fıkıh âlimi Muhammed bin Ahmed el-Kurtubi ise “Düşman karşısında direnen ve Allah rızasını gözeten her ordunun yanına Allahu Teâlâ hazretleri tarafından melekler gönderilir ve o melekler de onlarla birlikte savaşırlar” der.
Bu manevi yardımların pek çoğuna bizzat şahit olmuş bize karşı savaşan düşmanlar da itiraf etmekteydi. Çanakkale zaferinden yüzlerce örnek verilebilir. Meselâ ingiliz General Hamilton şöyle demiştir: “Bizi Türklerin maddî gücü değil, manevî gücü yendi. Onların atacak barutu bile kalmamıştı, lâkin biz gökten inen güçleri müşahede ettik.” Çörçil ise, “bunca teknolojiye rağmen Türklere nasıl yenilirsiniz?” diye sıkıştırılınca şu cevabı vermiştir: “Anlamıyor musunuz, biz Çanakkale’de Türklerle değil Tanrı’yla harp ettik ve yenildik” diyerek şahit oldukları manevi yardımları açıkça ifade etmişlerdir.
Allah'ı emri gözetilerek yapılan meşru her mücadelede Allahın yardımı vardır. Bunu bilmemiz için gözümüzle görmüş olmamıza gerek yok. Hatta o mücadeleyi kaybetmiş bile olsak.
Allahın planında bizim kazanmamız varsa kazanırız, kaybetmemiz varsa kaybederiz. Kazanmak yada kaybetmek bir ölçü değildir.
Mesela bazı olumsuzluklar yaşanmasa gelecekteki birçok önemli olumlu şeyler de yaşanmazdı.
Ve bu uzunca konuyu beyinsiz bir ateiste anlatacak kadar boş vakti de yok kimsenin.
Dipnot:çomar bir ateistte de bunu dinleyecek objektiflik yok. Çünkü beyinsiz olmak subjektif olmayı gerektirir.
Sen boş boş oturup, elinde telefon rahat rahat sözlüğe giresin diye Allah Allah diyerek şehit oldu onlar, kanı bozuk sığır seni.
Bari bu kadar belli etmeyin kanınızın bozuk olduğunu be.
Sözlük giderek b*ktan bir ortam olmaya başladı sayenizde.
Ya zeka yaşınız 5, ya ergen liselisiniz.
O savaş sadece namazla niyazla değil topla tüfekle askeri dehaya sahip komutanlarıyla kazanıldı. Bunu sizde bal gibi biliyorsunuz ancak her fırsatta dine, millete saldırmaktan geri durmadığınız için böyle yapıyorsunuz.
sanki namaza o gün başladılar. önceki savaşları niye kazanamadın namazla niyazla? biraz gerçek dünyaya, aramıza dönün.
yine de din tetikleyici bir güçtür. her ne kadar düşmanın sömürge birlikleri neredeyse baştan sona müslümanlardan oluşuyor olsa da şehitlik kavramı askeri motive eder ve zaferde de illa ki payı vardır.