ahmet hakan coşkun'un 03-06-2007 tarihli yazısının başlığıdır; ilgili konuda tutarlı, dürüst, demokrat bir tavır nasıl alınabilir? konusunda örnek nitelikte bir yazıdır;
işte yazıdan bir bölüm:
"Ey inananlar!
Siz, "namaz kılmanın bir insanın kurtuluşu için en kutlu eylem" olduğunu düşünebilirsiniz.
Siz, "Namaz dinin direğidir" anlayışına iman etmiş olabilirsiniz.
Siz, bir babanın çocuğunun namaz kılmasını istememesini acayip yadırgayıp dehşetle karşılayabilirsiniz.
Ama unutmayın ki...
Bu da bir tercihtir.
Size düşen de, bu tercihe saygılı olmaktır.
Adamın adını "namaz düşmanı"na çıkararak...
Ya da...
"Bu topraklar Müslüman topraklarıdır, bu namaz düşmanı adam da nereden çıktı" diyerek...
Baskı yapamazsınız.
Hem hani "herkes dilediği gibi inanır ve yaşar" idi?
işte dilediği gibi inanan ve yaşayan bir baba!
Neden adamın haklarına sahip çıkacağınıza, adamı "namaz düşmanı" diye yaftalıyorsunuz?
Yoksa...
"Herkes dilediği gibi inanır ve yaşar" derken yalan mı söylüyordunuz?"