bazı yazarlar da işine geldiği şekilde kendi söylüyor kendi inanıyor. arkadaş dünya zevkine neden bu kadar düşkünsün, madem kendini ibadete verdin, ruhbanı muhbanı bırak, ona cevap ver. sevişmeye günah diyen de yok zaten, sadece dindar biriyle aynı karede zevk için sevişme pek hoş durmuyor bunu belirttim.
islamda ruhbanlık yoktur. evlilik cinselliği eşler arasında helal kılar. ne kadar cinsellik yaşadıkları kimseyi alakadar etmez. buna da günah mantığıyla bakmak cahilliktir. dindar insan da insandır, meşru daire de yapmaya çalıştıkları şeyler normaldir.
eğer eve karıya abanmaya gidiyorsa ayıp eder. oldum olası dini bütün biriyle, sevişme eylemini aynı potada gördüğümde bana garip geliyor. şimdi mütedeyyin olmak, dünya zevklerinden kendini alıp, ibadete vermek değil midir? Eee o zaman günde 5 vakit ibadetini yapıp 3 vakit de neden karıya "hatçe gel kız.." diyorsun? mütedeyyin olarak bir seviştin, iki seviştin çocuklarını da yaptın sana söylenen sayıda, ee daha niye "suyu ısıt gel," diyorsun ki? sen ibadetine konsantre ol, niye zevkin esiri oluyorsun?
mesela bu yüzden protestan rahipler de bana rahip gibi gelmez, sen hem tanrının yolunda din adamı ol, akşam eve git karıya yazıl. hadi katolik rahipler, rahibeler neyse, evlenmiyorlar, o işlere girmiyorlar.
namazını da hızlı hızlı kılmıştır. mesele de iş güç değildir. adam gibi kılsa en fazla 10 dakika geç çıkacak. zaten tadil-i erkana riayet etmiyorsa kıldığı namazda boşunadır. yani haybiye enerji sarfiyatı yapmıştır. 4 rekatı 1,5-2 dakika gibi gayet kısa bir sürede bitirmek normal değildir. sen sureleri motor gibi oku. motor gibi de eğilip doğrul, camiden de atlı kovalıyormuş gibi çık, sonra da allah'ım namazımı kabul et. olmamalıdır.
hepsi değildir. koşturarak çıkanlar kendilerini cami boşken kapı ağzında oturarak belli etmektedirler. çıkarken oluşan izdahamdan, ellerdeki ayakkabıların yaydıkları kokudan kaçınmak adına yaparlar bunu. illa birilerinin koşturması lazım.
dinciler aşırı derecede meşgul insanlar oldukları için normal bir durumdur. işini belirten kişiye namaz sorumluluğunun kaldırılması ile alakalı çalışmalar sürdürülmektedir.
Aslında her olay böyle sanki.Düşünsenize komşular bile artık birbirini tanımıyor.Bu genel bir sorundur aslında.Bayramlaşma dahi yavas yavas yok olmaktadır kanımca.
ayak kokusu ve içeride oksijenin azalması ile oluşan bilinç altında yer bulup eylemsel reflekse dönüşmüş olabilir mi ?
hayır müslüman biri yoksa neden böyle davransın, öyle değil mi.
Malesef dinimizi bile özümsemek yerine aradan çıkarma mantığı ile yaptığımızın göstergesidir.
Zira bu işler aradan çıkarılacak ya da hadi buda böyle gitsin diyerekten yapılacak bir şey değildir.
Lakin memur mesaisini, esnaf dükkanına bakıp dönen müşterisi sayısını, gençler ders başlamadan önce bir maç daha yapmayı düşünmektedir.
Şimdi hal böyleyken insanların aklı camiye hiç gelmedikten sonra camiden koşturarak çıksa ne olur çıkmasa ne olur.
hz. ebubekir farz namazı kılındıktan sonra camiden hemen çıkarmış.
peygamberimiz sünnet namazlarını camide değil evinde kılındığı rivayet edilir ki güvenilir kaynakların rivayetleridir.
bunun müslümanlıkla v.s. ile ilişkisi yok. kişinin üzerine düşen farz sorumluluğudur kişi farz namazını kıldıktan sonra isterse son sünnetini kılar, isterse duasını eder tespihini çeker, istersede camiden fırlayarak kaçar gibi uzaklaşır.
Allahın koyduğunu sınırlar belliyken sana ne oluyor diye sormak gerekir.
hafta sonu tatili hıristiyanlara göre düzenlenmiş ülkenin, hem çalışıp hemde ibadetini yerine getirmeye çalışan insanlarıdır.
cuma gününü tatil yap, insanlarda cuma gününü tüm sünnet, vacip ve farzlarını yerine getirerek geçirsin.
son sünnet onlara farz değilmiş gibi önden ayakkabıları alıp sıvışmaya çalışırlar
biz son sünneti kıldığımızda onlar yeni gitmiş olur ve yalan yere kalabalık yapmanın beklemenin anlamı olmadığını görürsünüz.
milletin işi gücü var halihazırda, zaten ayette de sonrasında dağılın işinize gücünüze bakın rızkınızı arayın denmektedir. işi olmayan dilerse erkenden gelir ve en son çıkar ona da kimse karışmaz.