malum zihniyetin daima yaptığıdır. bir düşünün, günde tam beş defa namaz kıldıklarını iddia ediyorlar. dile kolay, tam beş defa! yani iki namaz arası bir kaç saati bulmuyor. teorik olarak, her namazda inandıklarını iddia ettikleri yaratıcının karşısına çıkıyor gibi hissetmeleri lazım. onun her yaptıklarını bildiğine inanmaları lazım.
fakat durum böyleyken, namazdan kalkar kalkmaz yalan söylüyorlar, iftira atıyorlar, zulüm, hırsızlık ve yolsuzluk yapıyorlar!... işte bir örnek: türbanlı kabataş yalancısı elif çakır...
bakın, yazdıkları için "evet, fantezili gelin aynen böyle söyledi" bile diyemiyor!... ne diyor? "Psikolojik olarak bitmiş durumda. Konuşacak hali yoktu. Ne anlatabilirdi ki? Ama ne demek istediğini ben anladım.”
söz konusu şahsın fantezili gelinin yalanlarını böylece köpürttükten sonra aradan daha bir kaç saat geçmeden tekrar namaza durduğunu düşünün!.. bir ateist olarak, empati yaptığımda ben bile ürperiyorum.. hayır, ne diyeceksin o namazda? namaz sadece belirli ayet ve duaların, otomatiğe bağlanmış halde okunmasından mı ibarettir? son bir kaç saat içinde yaptıklarını hiç düşünmeyecek, günahlarından tövbe etmeyecek misin o namazı kılarken? tövbe etmeyecek, kalkar kalkmaz az önce işlediğin günaha kaldığın yerden devam edeceksen o namazdan ne hayır gelir?
bu yalanların necip milletimizin cumhurbaşkanlığı makamına layık gördüğü şahıs tarafından tepe tepe kullanıldığını da unutmamak lazım.
not: yazımda namaz kılan herkesin kastedilmediği açıktır ama bazılarının zeka seviyesi malum olduğu için yine de böyle bir durum olmadığını ifade etmek isterim. söylediklerimi yapmadığını iddia ettiği halde alınan olursa elbette vardır bir yarası.
