Türkiye de zirveye varan durumdur. Özellikle cumhuriyet dönemi cahilleştirme çabalarının da etkisi büyüktür. Garip gelecek belki ama diyânet dâhi insanlar dînin cahili olsun sistemin borozanlığını yapsın diye kurulmuştur. Diyâneti kuran sistemin müslüman olduğunu ve olmadığını savunanlar olsada. Her renkten görüntü vermekle beraber son dönemlerin laik bir çizgi çizdiği inkâr edilemez. Dindar olmayan insanların insanlara dîni öğretmek için açtığı diyânetin onyıllar için yaptığı faaliyetlere bakınca buda net olarak görülüyor.
Arapça bilmeyen bütün müslümanları ilgilendiren bir sorundur.
Okuduğumuz ayet ya da surenin anlamını bilmiyorsak bize hiçbir faydası olmayacaktır.
ingilizce ya da ermenice şarkılar dinlemekten veya fransızca kitaplar okumaktan bir farkı olmayacaktır.
Ama allah'ın ayetlerini okumalıyız diyenlere:
Yüce yaratıcı bu ayetleri oku, anla ve hayatına yansıt diyerek gönderdi bizlere.
Konuştuğu Türkçe kelimelerin yarısının anlamını bile bilmez ne yazık ki.
Bir çeşit meditasyon ama onunda bir faydası olduğunu göremiyoruz.
Dostlar alışverişte görsün, sonuçta ona göre yaratıcı kendisinden kölelik bekliyor.
Türkçesinden okuyup da anlamamakla arapca okumak arasında fark yokki. Sana o cümle bir anlam ifade etmiyorsa, neden yazıldığını anlamıyorsan ha arapca ha türkce farketmez.