tüm kötülüklerden uzaklaştırır. size bir kıssa anlatayım. kafirin biri hz ömer r.a gider, yanına sorar. ey ömer! ben kafirim allah'ın bana ceza veremiyor. bu kadar aciz mi? hz ömer r.a der ki: sana namaz kılmayı nasib etmiyor, bundan büyük ceza mı var! herkese selamlar.
her dinin tanrıya ulaşma aracı vardır ama sadece sorgulayan insanlar bilir ki tanrıya ulaşmak için hiçbir araca ihtiyaç yoktur sadece akıl ve kalp yeterlidir.
Namaz 'Huzur'dur benim için. 5 dakikalığına dünyadan herşeyden uzak huzura ermek. Arada kafama top atıp seccademi çekip türlü yaramazlıklarıyla huzuruma engel olmaya çalışan miniğim olsa da dünyadaki en huzurlu eylem.
Namaz allah ile kulun birbirine en çok yakın olduğu andır. Namaz Allah la konuşmak, Allah la dertleşmek, O’na hitap etmek, O’na derdini açmak, O’nun huzuruna çıkmak ve huzuruna kabul edilmektir. Allah’ın huzuruna çıkabilmeye yüz bulmaktır. Onun içindir ki; Kulla Allah arasındaki en yakın an secde anıdır. Denilir ki kişi secdedeyken ‘Allahım!’ dediğinde Yüce Yaratıcı “Söyle kulum! işte Rabbin seni dinliyor. Sen söyle ben yapayım” buyururmuş. Ne guzel bir duygu. Onun için namaz ibadetlerin beyni ve kalbi sayılmıştır. Hac, oruç, zekat ibadetlerine göre telafisi kesinlikle yoktur. Huzurdur, terapidir.
Namazda ruhun, kalbin, aklın büyük bir rahatı vardır. Hem, cisme de o kadar ağır bir iş değildir.
Ey bedbaht nefsim! Acaba ömrün ebedî midir? Hiç kat’î senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın? Sana usanç veren, tevehhüm-ü ebediyettir.
Keyif için, ebedî dünyada kalacak gibi nazlanıyorsun.
insan bu dünyaya keyif sürmek ve lezzet almak için gelmediğine, mütemadiyen gelenlerin gitmesi ve gençlerin ihtiyarlaşması ve mütemadiyen zeval ve firakta yuvarlanması şahittir.
Eğer anlasaydın ki ömrün azdır, hem faidesiz gidiyor, elbette onun yirmi dörtten birisini, hakikî bir hayat-ı ebediyenin saadetine medar olacak bir güzel ve hoş ve rahat ve rahmet bir hizmete sarf etmek, usanmak şöyle dursun, belki ciddî bir iştiyak ve hoş bir zevki tahrike sebep olur.
islam dinine göre, Müslümanların sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı olmak üzere günde beş kez "vakit namazı" adı altında ve bayramlarda, cenazelerde, evlilikte(gerdeğe girmeden), kurallarını yerine getirerek yapmaları buyurulan ibadet.
Ey bedbaht nefsim! Acaba ömrün ebedî midir! Hiç kat'î senedin var mı ki, gelecek seneye belki yarına kadar kalacaksın? Sana usanç veren, tevehhüm-ü ebediyettir.
Keyf için, ebedî dünyada kalacak gibi nazlanıyorsun. Eğer anlasa idin ki, ömrün azdır hem faidesiz gidiyor.
Elbette onun yirmidörtten birisini, hakikî bir hayat-ı ebediyenin saadetine medar olacak bir güzel ve hoş ve rahat ve rahmet bir hizmete sarfetmek; usanmak şöyle dursun, belki ciddî bir iştiyak ve hoş bir zevki tahrike sebeb olur.