dinimizde ruhbanlık yoktur ve kuran da "takva kul ile allah arasındadır" der yani herkes allah' a karşı ibadetinde sadece ona karşı sorumludur, hiç bir kula bir hesap verme bir açıklama yapmak yükümlülüğünde değildir ki böyle bir açıklama istemek beklemek nedenler aramak düpedüz kendisini haşa allah' ın yerine koymaya kalkmaktır. ancak ibadetini yerine getiren her müslüman doğaldır ki tüm müslümanların da ibadetlerini yerine getirmesini ister fakat bu o kişileri eleştirerek, kırarak alay ederek değil güzellikle olması gerektiği de aşikardır. namaz kılan bir müslüman ile namaz kılmayan bir müslümanın birbirinden üstünlüğünü sadece allah bilebilir ki peygamberimizin dediği gibi üstünlük sadece takvadadır. namaz kişinin bir başkasına borcu değil allah a olan borcudur, alacaklı varken bir kulun bu borçtan dolayı bir başka müslümana hesap sormaya cüret etmesi ya cehalet ya da düpedüz küfürdür.
--spoiler--
kalbimiz temiz cemaati ülkemizdeki en büyük cemaat. öyle ki cemaate üye olanların nufusa oranı %70 civarında.mental mastürbasyonda zirve noktası. hepside kalp cerrahı ve profesyonel temizlikçilerdir. zira düzenli olarak kalplerini açıp, dışarı çıkarır; yıkar, hizyenik hale getirir ve tekrar yerine koyarlar. alkol almak, zina yapmak, namaz kılmamak vs. bunlar allah'ın pek üzerinde durmayacağı şeylerdir. yani tabi önemli elbette ama iş, güç derken ancak yaşayabiliyoruz. araya ibadetleri de sıkıştırabilsek güzel olur. ama zaman yok. hem sonra irz düşmanları, devleti hortumlayanlar, katiller, sadistler, satanistler, mazoşistler, fetişistler, komünistler, ateistler, paganistler,agnostistler dururken perşembe geceleri ölmüşlerine yasin okuyan, düzenli olarak cuma namazı sonraları cebindeki bozuklukları camiye vermeyi asla ihmal etmeyen, kurban kesen(ve bayram süresince aşırı et tüketmekten kilo almaktan kurtulamayan),kimsenin malında mülkünde gözü olmayan (ama piyango biletini de mutlaka alan) ben mi cehenneme gideceğim..?
allah'ü teala beni seviyor. ahirette "tamam, tamam sevgili kulum, emirlerime asi geldin, 5 defa seni huzurumda kıyama, rukuya, secdeye çağırmama rağmen kulaklarını tıkadın. görmezden ve duymazdan geldin. mutlu zamanlarında ne kadar başarılı olduğunu düşündün. sen kazandın, sen başardın. beni cenazelerde, borçlanınca, mezarlık yanından tek başına geçerken, yani kısaca dara düşünce hatırlardın. dolayısıyla dünyada benim rızamı kazanmak için çok efor sarfettin. bunun mükafatı olarak da buyur, geç şimdi cennetin vip kapısından business class yerine. talihsizlikten(!) bedeni testere ile doğranan hz. zekerriya'ya, kuyularda yıpranan, zindanlarda eskiyen hz. yusuf'a, hz. eyyub'a komşu oldun, hadi bakalım..
ya hu ağaoğlu üst katlardaki 4+1 highline daireyi giriş katta trendline seviyesindeki 1+1 daire fiyatına vermezken, hiçbir kuyumcu 14 ayar parasına 22 ayar vermezken, hiçbir kasap tavuk göğsü fiyatına dana antrikot vermezken, hiçbir galerici tüplü şahin fiyatına s-class mercedes vermezken, hiçbir marangoz sunta fiyatına laminat vermezken, hiçbir bakkal yarım yağlı peynir parasına tam yağlı peynir vermezken bu insan nasıl olurda periyodik araç bakımı gibi aylık ve yıllık ibadetler ile kurtulacağını düşünür?
bu düşüncenin güvencesi nedir? dayanağı nedir? daha açık bir ifadeyle bu torpil nerden?
diye insanın sorası geliyor hem kendine hem de sevdiklerine..
--spoiler--