türkan saylan bu sözü okullarda gizli mescidlerin bulunmasına ithafen söylemiştir. çokta haklı bir önermedir. okul ilim ve sanat yeridir. din insanın kendi içinde yaşadığı kendini ilgilendiren bir oluşumdur. namazın yeri okul değil camidir.
oysa ki namazda kılın bale de yapın dense, daha bir özgürlükçü ve barışçıl olacaktı. lakin namaz kılmayın diyip, olumsuz bir emri vaki kullanarak, yasakçı zihniyetini belli etmiş, kısıtlamacı ve hazmedememezlik ruhlarını dışarı çıkarmış bir insan dışı mahluk söylemi. *
bu sözlükte o kadar tip gördüm ki...
Hz. Muhammedi Kuran yazmakla mı suçlamadılar, namazın sadece spor olduğunu mu iddia etmediler, dindarları yeri geldi gericilikle yeri geldi sapıklıkla suçladılar...
daha saysam bin türlüsü de çıkar aslında. hani şu başörtüsü hakkında konuşan gerizekalı bir kız vardı ya hah aynı onun gibi yorum yaptıklarının farkında değiller sanırım...
bunları gördükten sonra ben de diyorum ki: 'Sözlükte yazmayın bale yapın'
isteyen namaz kılar bale yapmaz,
isteyen namaz da kılar, bale de yapar,
isteyen bale yapar namaz kılmaz,
isteyen her ikisini de yapar,
isteyen her ikisini de yapmaz.
Kime ne?
Hadi akıl verdiniz, tavsiyede bulundunuz,
daha ötesine geçip, yok bale şöyleymiş namaz böyleymiş, deyip "yargılamak" kime düşer?
vazgeçin artık Türkan hanım üzerinden konuşmaktan.
balenin insana ne gibi duygular verdiğini ancak bu işe gönül verenler bilebilir,
aynı şekilde namazın gerçek anlamda ne ifade ettiğini de ancak samimiyetle kılanlar bilebilir.
ikisi de bedeni ve ruhu terbiye etmenin farklı yollarıdır.
insanları ayırmayın artık.
bırakın insanları etiketlemeyi.