Namaz kılmayan kişi kafir olmaz; ancak günahkar bir Müslüman olur. Ahirette Allah Teala bu kulunu cezalandırabileceği gibi dilerse onu affeder. Bununla beraber namaz kılmayanlar hakkında dinimiz şiddetli tehditlerde bulunmuştur.
Namaz, dînin direğidir. Namazını devâmlı, doğru ve tam olarak kılan kimse dînini kurmuş, islâm binâsını ayakta durdurmuş olur. Namazı kılmayan, dînini ve islâm binâsını yıkmış olur.
Namazı Terketmenin Hükmü
Namazın akıllı, büluğ çağına girmiş, hayız ve nifastan temizlenmiş her Müslümana farz olduğu konusunda görüş birliği vardır. Namaz ve oruç gibi bedenî ibadetlerde vekâlet ve niyabet geçerli değildir.
Namazın farz olduğunu inkâr eden dinden çıkar. Çünkü namaz kesin ayet, hadis ve icma delilleriyle sabittir. Tembellik veya umursamazlık sebebiyle namazı terkeden âsî ve fasık olur.
Taberânî'nin rivayet ettiği bir hadiste, Peygamberimiz (asm);
"Kıyâmet (mahşer) günü, kulun sorgulaması namazdan başlayacaktır. Eğer, beş vakit namazı tamam ise, felâha (Cennet'e) kavuşacak, namazı noksan ise hâb-ü hüsranda (cehennemde) kalacaktır."
Namazı kılmamak dünya ve âhirette azaba sebep olur. Âhiretteki azapla ilgili olarak Allah Teâlâ şöyle buyurur:
"Onlar suçlulara sorarlar: Sizi Sakar cehennemine sürükleyen nedir? Suçlular şöyle cevap verirler: "Biz namaz kılanlardan değildik." (Müddessir, 74/40-43).
"Onlardan sonra öyle bir nesil geldi ki, namazı terkettiler, heva ve heveslerine uydular. Onlar bu taşkınlıklarının cezasını yakında göreceklerdir. Fakat tövbe edip, iman eden ve salih amel işleyen bunun dışındadır." (Meryem, 19/59, 60).
Hz. Peygamber (s.a.s)'de şöyle buyurmuştur:
"Bilerek namazı terkeden kimseden Allah ve Resulunün zimmeti kalkar." (Ahmed b. Hanbel, IV, 238, VI, 461).
Hanefilere göre, tembellik yüzünden namazını terkeden kimse, namazı inkâr etmediği sürece dinden çıkmaz, ancak günahkâr, fasık olur. Kendisi bu konuda uyarılarak tövbeye, kötü örnek olmaması için toplumdan tecrid edilir ve te'dib amacıyla dövülebilir. Ramazan orucunu terkeden kimse de bunun gibidir.(1)
Hanefiler dışındaki mezhep imamlarına göre ise, namazını özürsüz olarak terkeden kimse, mürted'de olduğu gibi islâm toplumuna karşı gelmiş sayılır ve tövbe etmezse en ağır şekilde cezalandırılır.(2)
Namazı dostdoğru kılmayan ya da dostdoğru kılmak istemeyenle namaz kılmayan arasındaki farkı birisi yazsın. Öğrenmek istiyorum.
Dostdoğru namaz nedir? Cübbeli Ahmet in dediği gibi tam vaktinde ve kıraatine uygun kılınan namaz mıdır?
Yoksa Allah ın emrettiği yükleri yüklenmek için var gücüyle çalışan, gecesini gündüzüne katan; bu yolda evini, eşini, çocuklarını riske atan; geçimmiş, yoklukmuş demeden Allah ın yasalarının peşinden koşanın kılmış olduğu namaz mıdır?
Cami imamlarının cemaale 5 vakit kılmış oldukları namaz dostdoğru namaz mıdır?
Edit:
Müderris suresini yarım göstermeyin
40-41﴿ Onlar cennetlerdedir; günahkârlar hakkında birbirlerine sorular sorarlar?
﴾42﴿ "Sizi şu yakıcı ateşe sokan nedir?"
﴾43﴿ Onlar şöyle cevap verirler: "Biz namaz kılanlardan değildik;
﴾44﴿ Yoksulu doyurmuyorduk;
﴾45﴿ (Günaha) dalanlarla birlikte biz de dalıyorduk,
﴾46﴿ Ceza gününü de asılsız sayıyorduk,
﴾47﴿ Sonunda bize ölüm geldi çattı."
﴾48﴿ Artık şefaatçilerin şefaati onlara fayda vermez.
namazın farz olduğunu kabul edip kılmıyorsa günahkardır. müslümandır ,kılması için kendisine dua ederiz.
namazı farz kabul etmeyip beş vakit kılıyorsa bile kafirdir. hidayeti için dua ederiz.
namz imandan sonra gelen en büyük ibadettir
kılmaya azami çaba sarfedelim
insan zamanla herşeyden pişman olabilir
ama kıldığı namazdan hiçbir zaman pişman olmaz
size bir soru sorayım
ölüm anında size 2 şeçenek sunsalar
komple dünya'mı
iki rekat namazmı
hiç düşünmeden namazı tercih edersiniz
peygamberimiz öyle buyuruyor
namaz dünya ve içindekilerden daha hayırlıdır.
Islamin 5 sartindan biri olan namazdir. Kabirde ilk sual sorulacak ibadettir. Her muslumanin borcudur. Namaz killanlarin namazdan aldigi huzuru hic birseyde bulamadigi bir gercektir...
müslümansa eğer, islamın 5 şartından birini yerine getirmediği için günah hanesi gün geçtikçe şişmektedir. fakat burda asıl önemli olan namaz kılmak değil, namazı "dosdoğru" kılabilmek. kıldığı namazın kendisini kötülüklerden alıkoyabilmesi.
ya müslüman değildir ya da müslümanlığa uygun yaşayan biri değildir.
yargılamak sana bana düşmez, bunun yargısı allah'a aittir.
uzun yıllar namazı zor bulan lakin son birkaç haftadır namazla huzura varan biri olarak tavsiye edebilirim ki namaz, insanı kuş gibi hissettiren, allah'ın yanında olduğu güvenini veren ve gerçek huzura eriştiren bir ibadet.
namaz kılmak, kılmamak şahsi bir meseledir. ancak faiz yemek veya faiz ödemek, ekonomiyi dolayısıyla tüm toplumu etkiler. namaz konusunda pek hassas geçinenlerin ekserisi nedense faiz konusuna değinmek istemez. (bkz: faiz helaldir)