tuvaletlerde saatlerce makyaj tazelemenin ya da elinde kahve lak lak yapmanın ya da dip köşe de sigara tüttürmenin hiç bir mahsuru olmadıgı devlet dairelerinde yapılması yasak bir ibadettir. ayrıca sabah namazı işe gitmeden kılındıgından, öglen namazı da ögle tatili saatine geldiğinden sadece ikindi namazı iş saatine gelebilir. eminim o da diğer kaytarma süreleriyle kıyas bile edilemez.
ayrıca namazla müminler günde beş vakit allah ı anarken haliyle onun emir ve yasaklarını yani; haramdan ve kul hakkından kaçmaları gerektiğini hatırlarlar. bu da işlerinde daha dürüst ve daha dikkatli olmalarını saglar.
ebu hureyre(r.a.) söyle rivayet ediyor:
Hz. Peygamber (sav)`in şöyle söylediğini işittim: "Sizden birinizin kapısının önünden bir nehir aksa ve bu nehirde hergün beş kere yıkansa, acaba üzerinde hiç kir kalır mi, ne dersiniz?" "Bu hal," dediler, "onun kirlerinden hiçbir şey bırakmaz!" Aleyhissalatu vesselam: "işte bu, beş vakit namazın misalidir. Allah onlar sayesinde bütün hataları siler" buyurdu.
devlet kurumlarında, okullarda, hastanelerde, vs. de yapılmayacak birşeydir.. çünkü namaz kılmaz özel hayatla alakalıdır.. nasıl bu yerlerde özel haytınızla ilgili başka şeyleri yapamıyorsanız namaz da kılamazsınız çünkü orası sizin işyerinizdir ve iş yapmalısınız sebebi ne olursa olsun günde beş vakit izin alma gibi bir lüksünüz olamaz, olmamalıdır.. kaldı ki birçok insanın bir arada çalıştığı yerlerde farklı inançtan insanların olması kaçınılmazdır.. biri namaz kılacağım diğeri ıstavroz çıkaracağım öbürü ben de kendi ibadetimi yapacağım diye ortaya çıkarsa bu, bazı insanların ağzının salyalarını akıtarak beklediği ayrışmalara, inanç kavgalarına dönüşür.. ayrıca ibadetin allah ve kul arasında özel olduğu düşünülürse bu tarz bir talepte bulunmak çok saçmadır.. her şeyin bir yeri vardır..
devlet kurumlarında tabii ki yapılmayacak çünkü orası her bireyin her türlü vasfından, sıfatından sıyrılarak hizmet almaya geldiği bir yer. orada her vatandaş sadece ve sadece bu toplumun bir bireyi olduğu için var. dini inancı, etnisitesi, ırkı, düşüncesi, inanışı hiç bir şekilde bağlayıcı değildir. bu okullar için de öyledir, hastaneler için de böyledir, hizmet alınan ve verilen her türlü devlet kurumu için geçerlidir.
namaz kılınabimesi için, müminlerin bir araya gelip ibadetini yapabilmesi için zaten camiilerimiz var. bu işin yeri orasıdır; kavram karışıklığına üzum yoktur.
islamın temel direğidir.
namaz kılmamış birisi onun güzelliğini hiçbir zaman anlıyamaz.
üzerinden siyaset ve politika yapılmaması gereken mahrem bir konudur.
şu an türban gibi siyasallaştırılmamıştır. umarım öyle de olmaz.
"ben namaz kılmıyorum ama çok iyi insanım, dedikodu yapmam" diyenleri bir bilene sordum. o da dediki "temel atmadan, birinci katı çıkmadan, ikinci katı çıkmadan, üçüncü kat olur mu hiç.".
(bkz: yerine getirilmeyen dini vecibe.)
(bkz: farz olunduğu bilinen ama yerine getirilmeyen dini vecibe.)
(bkz: kılmayanlara kafir yakıştırması yapılan dini vecibe).
fiziksel yararlarından dem vurulan dini vecibedir ki kılan hiç kimse o niyetle kılmaz."fiziksel yararı buymuş lan ben namaza başlim" diyene rastlanmamıştır.
(bkz:ey kul, etme dünya nazı, kıl namazını,
sonra kılarız diyenin dün kıldık namazını)