cuma günüydü sanırım, camiden çıkan bir grup insan görmüştüm. bunlardan biri dikkatimi çekmişti, uzun boylu, orta yaşlarda kumral biriydi. camiden çıkmış insanların elini sıkarak ilerliyordu, birazdan az ötede duran bir kara taşıdına binip uzaklaşmıştı ve işin ilginç tarafı aracı da kendi kullanıyordu.
birazdan başka kişilerinde camiden çıkıp taşıtlara bindiğini ve araçlarını kendileri kullanarak uzaklaştıklarına şahit oldum.
işte bakmakla görmek arasındaki ince farkta burada, belki daha öncede buna benzer sahnelerle karşılaşmıştım ama ilk defa görüyordum.
evet bu insanlara namaz kıldıkları halde kamu kurumlarınca ehliyet verilmişti.
şimdi düşünelim, namaz nedir?
namaz bir nevi meditasyondur, bir trans hali. yani kişinin maddeden soyutlanıp mana boyutuna geçişi, bir bilinç yitirilişi yani.
zaten bunu namaz kılan dincilerde "namaz müminin miracıdır" diyerek itiraf ediyorlardı.
yani namaz kılan biri algı dünyasından kopup mistik bir yolculuğa çıkıyordu.
bu trans halinin etkisinin anlık olmadığı saatlerce sürdüğü ve müslümanlarında günde beş defa namaz kıldıkları ve böylelikle sürekli bir trans halinde oldukları da düşünülürse meselenin asıl boyutu ortaya çıkar.
meditasyon yaşayıp bilincini kaybeden birini trafiğe salmak, bir nevi trafik kazalarına davetiye!
sarhoşken bile araç kullanılamazken, namaz kılıp bilincini yitiren birinin nasıl trafiğe çıkmasına müsaade ediliyor ve onun da ötesinde nasıl olupta ehliyet alabiliyordu anlamak mümkün değil?
sevgili yazarımızın, namaz kılınırken konuşulmuyor diye böyle bir düşünceye sahip olduğunu düşündüğüm saçma sapan tespittir.
herhalde kendisi namaz kılan birine bir soru sordu ve normal olarak cevabını alamadı. sonrasında "uçmuş lan mu. meditasyon yapıyor adam. ulan bizim şoförde namaz kılıyor. araba kullanırken yapmaya kalkmaz umarım" diyerek saçmalamanın dibine vurmuştur tahminimce.
Böyle bir başlık açıp ondan sonra da altına bir sürü zırva dolduran, acaba dalga mı geçiyor yoksa cidden bu kadar mal mı diye düşündüğüm insanlarında yaşayabildiği ülkeyle aynı olan ülke.
Namaz kendini kaybetmek midir,yoksa kendini bulmak mıdır?Muhtemelen kendini bulmak.
Peki alkol kendini kaybetmek midir?Kesinlikle evet.O halde;
(bkz: alkol alanların ehliyet alabildiği ülke)
-ah dostlarım...
+siktir gitt. ne dostu rraaaaaaaaaaaaaaaammm. al eksini si*tir git
-ama bana artı oy verenler de var
+onların da beynini si*eyim
-almamaları lazım ehliyet yani
+tamam, başüstüne.
beyin olmadan yaşayabilen, üstüne de sözlüğe yazar olabilen tıp mucizesi veletlerin dahiyene düşüncelerinin parlaklığı altında gözden kaçan hadisedir.
bi bsg demek istiyorum sayın seyirciler
alnında "namaz kılar bu" yazmadığı için sınavlara alınan, doktor raporu verilen, sınavı geçerse ehliyet alan kişidir. zaten namaz direksiyon başında kılınmıyorsa gayet hayırlıdır.
inanılmaz, mantıktan ve zekadan uzak başlıklar açabilen, yorumlar yapabilen, sadece toplum içindeki belli bir kesmi hedef alan tespitlerde bulunabilen ve kafası sadece "müslümanlara nasıl saldırırım?" sorusuyla ve saldırırken yaptığı komik ve saçma tespitlerle dolu olan, hayat amacı islam'a saldırmak olan ve saldırırken de kendini gülünç duruma düşüren bünyelerin de bulunduğu ülkedir.
bir kişinin bu tespiti yapabilmesi için namaz, islam, müslüman, namaz kılmak, cami, cuma namazı ve meditasyon gibi konular üzerinde bilgi sahibi olması beklenir. ama bilindiği üzere ilgili başlığın ilgili sahibi kulaktan dolma ve forumlardan edinme üç-beş satırlık bilgiler dışında birşey bilmemektedir. namazın insanın bilincini kaybederek yaptığı bir ibadet olarak düşünülmesi de bunun en büyük ispatıdır. ki kendisi daha önce "iftar tutmak" gibi bir kavramı da hayatımıza sokmuştur.
insan namaz kılıyorsa, namaz kıldığının farkındadır ki bu sayede dualarını bilinçli ve eksiksiz bir şekilde okuyabilir ve yine bu şekilde secdeye kadar indikten sonra ayağa kalkabilir.
ohh my god. malların ehliyet alabildiği bir ülkede doğdum, yaşıyorum, öleceğim diyerek içlendiğim, kahırlandığım, acaba başımı hangi taşlara vursam diye dertlendiğim mesele.
kimsenin okumaya yeltenmeyeceği uzun bu başlık önyargılı yazarlarımız için eksileme sebebidir . aynı zamanda kendinde oluşturduğu anti patinin farkında değil bu yazar . bağışlayın hatrım için eksilemeyin garibi .