insanoğlu kendisine verilen nimetlerin farkına varabilseydi 'niye bu kadar az şükrediyoruz' diye artırılmasını talep edeceği ibadetlerin az olarak saçma bir şekilde nitelendirilmesi durumudur.
ibadete 2 farklı tepki verir insanlar: kabul ve red. bu 2 tepkinin arasında "ibadeti yontmak, biçmek ve değiştirmek" yer almaz. ya kabul eder uygularsın, ya da reddeder uygulamazsın.
sözler kitabında * çok güzel bir şekilde cevabı olan soru. kitabın dili biraz ağır olsa da yapılan temsili hikayelerle anlatılanlar anlaşılabilir bir şekildedir.
islam ülkelerinin geri kalmalarına sebep olan faktörlerden biridir. modern zamanlarda temizlik için bol su-sabun ve jimlastik yapma olanakları vardır ki günde beş defa abdest alıp bir hafta aynı çorapla gezen müminler mevcuttur!
günde beş defa, kabeye yönelip tapmak, öbür dünyadaki nimetleri hayal etmek yerine, yaşandığı sürece kafaları çalıştırmak-topluma ve kendine faydalı olacak işler yapılmalıdır.
şimdi bunu lafı da kıçından anlayıp çıkanlar olur peşin peşin söyleyeyim ;
peygamber efendimizin miraç hadisesinde rabbimiz ile pazarlıgı söz konusu degildir ! sadece ümmetlerinin halini düşünerek allah-u tealâ'ya yalvarmıştır.
-namaz iyidir hoştur da günde beş vakit çoktur.
-tamam gülüm sen üç vakit kıl, sanki üç vakit deselerdi ona itiraz etmeyecektin. senin derdin azlık çokluk değil ki: sen imandan yaralısın...
-ben kılmıyım o zaman be!
-yes, kılsın...
islam ülkelerinin geri kalma sebeplerinden biridir, namaz iyidir hoştur da günde beş vakit çoktur ifadesi. ama bu söz görebildiğim kadarıyla bazı yazarların zihinsel algoritmalarıyla da oynuyor. zihinsel kodlaması dine ait her şeyi olumsuz görme üzerine kurulu bir yazar mesela cümleyi görünce otomatikman olumsuz bir şeyler yazma ihtiyacı hissediyor, söylediklerinin ne mana ifade ettiğini bilmeden, ki bilme de ayrı bir farkındalık süreci olduğundan mevzubahis yazarı bu parantezin dışında bırakıyor aslında, ve altına ne olduğu kestirilemeyen cümleler döktürebiliyor.
şahsen ben dinden pek hoşlanmayan bir yazar olsam, namaz ve namazın pratikleri hakkında mevcut dini anlayışa muhalif bir fikir beyan edecek olsam bunu gider "namaz" başlığı altında yaparım, bu başlık altında namaz kılanların aslında pis olduklarını ifade etmek kendini zihinsel özürlü yerine koymak gibi bir şey ve biz namaz kılan insanlar olarak bu duruma çok üzülüyoruz.
bediuzzaman 21. sözün 1. makamında bu söze binaen ikazlar vermiştir. bu sözün nefisten ve şeytandan geldiğini anlatmış, nefse ve şeytana ayarlar vermiştir. burda anlatılmak istenen bu sözü said nursi'nin söylemiş olduğu değildir. 21. sözün 1. makamını bu söze binaen yazmış olduğudur.
"iKiNCi iKAZ: Ey şikem-perver nefsim! Acaba hergün hergün ekmek yersin, su içersin, havayı teneffüs edersin; sana onlar usanç veriyor mu? Mâdem vermiyor; çünki ihtiyaç tekerrür ettiğinden, usanç değil belki telezzüz ediyorsun. Öyle ise: hâne-i cismimde senin arkadaşların olan kalbimin gıdası, ruhumun âb-ı hayâtı ve lâtife-i Rabbâniyemin havâ-yı nesimini cezb ve celbeden namaz dahi, seni usandırmamak gerektir" gibi devam eder.
hz. muhammed(s.a.v.)'nin namaz farz kılındıktan sonra aslında daha çok vakit olan namaz vakitlerini allah'ın 5'e indirdiğini aktardığını bilmeyen kişinin buldukça bunamasıdır.