nakşibendi nin ne olduğunu bilmeyenlerin kuru iftirasıdır. uzun uzadıya yazmaya gerek dahi yok. kör cahillik. selefi veya vahabi kafasında olan işidcilerin ehli sünnete saldırısıdır.
armutların anlaması zor ama cehalet daha zor. şimdi 4 mezhep diyoruz hanefi, şafi, maliki ve habeli. eğer ehli sünnete uyan bu 4 mezhepden birine mensupsanız yani cahillerin anlayacağı dil ile sunni iseniz ya nakşi ya da kadiri olacaksınız. bunun haricinde olan yollar ehli sünnete göre sapık yollardır. zira ehli sünne 4 mezhebi peygamberin sünnetine göre kabul eder. zamanında hak olup zamanla bozulan bektaşilik gibi akımlarda mevcuttur. şia olanlar, işidciler, aleviler, bu gün kü suudi arabistan hükümetinin sahip olduğuvahabi akımı nakşibendi ve kadiriliği kabul etmez. ayrıca ben sizin cahil beyninizi seveyim.
(bkz: ne diyon lan sen değişik)
nakşibendi tarikatı mensubuyum. gavs hazretleri sadece bir üstaddır. allah'ın ona verebileceği lütuflar vardır; dilerse verir. her şey allah'ın (c.c.) izniyle olur.
Edit: Ulan gariban insan! Diye diye dilimizde tüy bitti. Ayet paylaşıyor. "Biz onlara bizi Allah'a yaklaştırsın diye ibadet ederiz. (Kulluk ederiz.) Bu ayette ibadet ederiz diyor, biz ibadet mi ediyoruz onlara!
cezalandırıcıdır. eğer o tarikata bağlı olsaydım eminim yaradanla bağım şimdikinden daha zayıf olurdu. çünkü en küçük hatalardan bile ceza veren bir tanrı beni kendine çekemezdi. sevgi dolu bir tanrı daha sevecen ve şefkatli şimdi.
Hz. Peygamber ve yahudi-hristiyan mevzusunu anlatanlar!
Onlar günah çıkarırlar, papazlara o yetkiyi vermişlerdir. Bizde öyle bir şey yok! Arkadaş demeden ben diyeyim: el tutarak tövbe ediyorsunuz. (?)
Ee ne var bunda. Bu para karşılığı yapılmıyor, gavs hazretlerine günah çıkarma yetkisi de verilmiyor; sadece bir Allah dostunun şahitliği önünde Allah'a tövbe etmiş olunuyor. istenirse yalnıken de Allah'a tövbe ediliyor. Zaten bir de 7 aşamadan oluşan tövbe adabı var; ne olduğunu yazmayacağım, araştırarak bulunabilir kolayca. Bu da yalnızken ve gece yapılır.
Bir de eğilip bükülmeden (saygıdan) rahatsız olunmuş. Annemizin, babamızın da elini öpüp hürmet etmiyor muyuz onlara? ne var bunda? bu secde etmek olarak niye algılanır ki... Her şey niyet efendim.
nakşibendilere göre ayrı bir tanrı inancı yoktur, islam'daki allah inancına nakşiler de sahiptir.
bununla beraber, şeyhlerine atfettikleri bazı güçler ve yetkiler vardır ki bunların dinde-kur'an'da kaynağını ben bilmiyorum.
Örnek 1: şeyhin sekeratta iman kurtarmaya gelmesi. bu görevi ona kim vermiştir? kendisi şeytan aldatmasından muaf mıdır ki bu tuzağı kendisi ve başkaları için bozabilmektedir. islam Peygamberi bile 3 yerde kimseyi değil kendimi düşüneceği diye korkarken, bu özgüvenin kaynağı nedir merak ediyorum.
Yok böyle bir tevkil.
örnek 2: şeyhten medet ummak. kanaatimce Fatiha suresinin direkt olarak reddi anlamına gelir. insan ne isterse Allah'tan ister-istemelidir;kuldan medet ummak doğru olamaz.
3-5 kişinin yaptığı, söylediği tüm tarikatı bağlamaz. Şahsen ben ve benim gibi birçok insan onu üstad kabul eder, allah'ın izniyle keramet gösterebileceğine de inanır/inanırız. gaybı bilmesi de belki olabilir. tabii allah'ın gaybı ayrı, kullarına bildirdiği gayb ayrı.(ki gaybı allah'ın bile bilmediğini söyleyenler bile var.). velilerin de gaybı bilebilme ihtimali de şurdan çıkar:
allah size gaybı bildirmez, fakat dilediği resullerine bildirir.
-ali imran 179.
tabi buradaki resuller peygamberler anlamında ama allah'ın, kullarına da bildirebileceğini anlarız. bir de tabii hz. hızır kıssası var. hızır'ın gelecekteki bazı şeyleri bilebildiğini görüyoruz; hızır aleyhisselamın ne tür bir varlık olduğunu bilmiyoruz (peygamber, veli, melek...). ama en kuvvetli ihtimal veliyyullah olduğudur. buradan da allah'ın istediği kullarına, gaybının küçük bir kısmını da gösterebileceği sonucuna varıyoruz.
notlu edit: videoyu izlemedim, sonra bakacağım ama boş bir video olduğunu düşünüyorum.
resullere bildirdik denilince kur'an'da buradan "insanlara bildiririz anlamı çıkmamalıdır, çıkmaz da!
çünkü peygamberlik ayrı bir makamdır, ölçüleri belli olan bir makam.
peygamberin ismet sıfatı var deyince, "bak, insanların ismet sıfatı olabilir" denilebilir mi?
elbette hayır!
yani; resullere verilen imtiyazları sıradan insanlara tanımak büyük bir hatadır.
yine, gavs-kutub gibi kavramların hiç bir islami-kur'ani kökeni yoktur.
tamamen uydurmadır. tamamen kul yapısıdır.
en azından bana öyle gelmektedir.
bilen arkadaşlar bu makamların sahih kaynaklarını da açıklayabilmelidir.
Olum ben gittim bunlara bir gün tevbe aldılar gavs bunlarda peygamber gibidir her şeyde onu zikredeceksin, mesela ölüm rabitasi var sofiler bilir bana dediler ki gavsa göre yapacaksın
Dedim lan niye peygambere sav göre yapmıyorum biz onun kudretini kaldiramayiz dediler
Böyle ilginç bir anlayışları var koşarak uzaklaştım...
Şişlemeleri falan var zikr ederken lan korkunçlu film amk.
türk tarikatlarının aksine alevi olmayan bir tarikattır. diğer tarikatlar kökenini hz.ali ,hz.fatma üzerinden ehli beyte götürürken, nakşibendiler hz.ebubekir'e dayandırır.