"insanlara şükredin" diyip her ramazan fakirlerden paraları cukkalayan bir din tüccarıdır. kendisinin bir sürü oteli vardır. din sömürüsü yapmaya bayılır. benim zenginliğim için alttan alttan sizin kandırılmaya ihtiyacınız var, der.
Din anlatmanin aslinda ticari bir yaninin da oldugunu gormemize yarayan istikrarli bir girisimci... hz. Bilmemkimle baslayip "bundan su dersi cikarmaliyiz" la biten öyküleri anlatma becerisine biraz ayet biraz uydurma hadis biraz da zeka sıkıştıran herkesin aslinda uyum saglayabilecegi kalıp bir karaktetdir bu. Islam ulkelerinde faaliyet yuruten irili ufakli hatipoglu seklinde boy gosteren müteşebbis sayisi onbinleri bulmaktadır. Peki 2 milyar nufuslu musluman dunyasi icin bu sayinin daha fazla olmasi gerekmez miydi? Orucu bozan haller, zekat kime verilir, namazi bozan seyler gibi, deha seviyesinde zeka gerektiren konulara cevap verecek insan yetistirmek kolay degil. En nihayetinde astrofizikci veya nükleer tip alaninda adam yetistirmiyorsun; firavunun kizinin tarakcisinin (sacini kremleyip taramakla gorevli kadın) aci dolu hikayesini iki reklam kusagi arasinda tek nefeste, önündeki notlara bakarak anlatmak kolay mi? Tabi ki zor.
(bkz: dolandırıcı)
Nietzche, "zenginler, fakirlere tanrıdan başka bir şey bırakmadılar." Der.
Ama bence bunun günümüze en uyan şekli şu :
"Sömürenler, sömürülenlere tanrıdan başka bir şey bırakmadılar."