ken parker'ın yurdumuzda bir kez daha raflarda yerini alan heyecanlı bir macerası.
--spoiler--
çalınan sığırlarını şerifle birlikte arayan bir grup beyaz sonunda bir kızılderili köyüne gelirler. burada, aradıklarına benzer sığırlar görünce sorgu sual etmeden köye kafa göz dalıp çok sayıda yerliyi öldürür, köydeki sığırlara da el koyarlar. karambolde köyde buldukları beyaz bir çocuğu da yanlarına alıp giderler. lakin çocuk köyün naika adlı reisinin evlatlığı çıkınca iş büyür. köydeki reis intikam için civardaki beyazları öldürmeye başlar ve hem intikam için hem de evlatlığını kurtarmak için çevredeki diğer kiowa şeflerini de yardıma çağırır, iş büyür.
bu esnada kahramanımız ken'in yolculuğu için beklediği posta arabası da sürücü ve yolcuları vurulmuş olarak ilk başta anılan köy basan elemanların olduğu kasabaya gelince ken de olaya karışır. ken, genç bir hanım ve emekli bir deniz subayı bütün tehlikeye rağmen kendilerince aceleleri olması vesilesiyle o posta arabasını ve çocuğu en yakın kaleye götürmeye gönüllü olur ve yola düşerler. olaydan bir şekilde yarım yamalak haberi olan kale komutanı da mevzuyu anlamak ve gerekirse müdahale etmek için bir keşif birliğini kasabaya doğru yollamıştır. öte yandan kiowa şefi, adamları ve yeni müttefikleri de hem civarı yakıp yıkmakta, hem de vaziyete uyandıktan sonra posta arabasını kovalamaktadır. bundan sonrası heyecan dolu ve kanlı bir maceraya dönüşür.
--spoiler--