Niye yalan söylüyorsun arkadaş illa yalan dinini doğrulayacaksın diye onurundan haysiyetinden vazgeçiyorsun?
Diyanet meali;
Rabbin, bal arısına şöyle ilham etti: “Dağlardan, ağaçlardan ve insanların yaptıkları çardaklardan (kovanlardan) kendine evler edin.”
Abicim kraliçe arıdan bahsetmiyor ayet, bal yapan çiçeklerde dolaşan işçi arıdan bahsediyor. Onlar dişi diyor. Kraliçe yumurtaladığı için onun dişi olduğu gözlemlenebilirdi ama işçi arılar ne yumurta yapıyor ne başka birşey. Sadece çalışıyorlar gerektiğinde kovanı da onlar savunuyorlar. Kim gözlemlese erkek sanar ama değil. işçi arılar dişi. Erkek arılar kraliçeyi dölleyip kovandan atılıyorlar bal yapmıyorlar.
5- Canlı ama akıl sahibi olmayan varlıkları gösteren topluluk ismi olmalıdır: غَنَمٌ ، حَمَامٌ (Koyun sürüsü, güvercin sürüsü) gibi kelimeler bu tip kelimelerdendir. Yine akıl sahibi olmayan varlıkların çoğulu da müfred-müennes kabul edilir.
Kardeş orda bal arısından topluluk olarak bahsediyor bal arıları anlamında o yüzden zaten arapça grameri bilen meal yazarları dişi balarısı yazmak yerine bal arısı yazmışlardır. Ki bu meal yazarlarının hepside dişi bal arısının çalıştığını bal yaptığını biliyorlar bence daha fazla eğip bükme arapça bilenler offside diyor
Eski mısırda arı yetiştiriciliği ve kraliçe arının önemi biliniyor, hatta kraliçe arılar satılıyordu. Kraliçe arının yani ana dişi arının bu kadar bilinmesi normal bir durum, hem bu dönemler kuranın yazıldığı yıllardan 2500 yıl önceki dönemler.
Sanki olmayan, keşfedilmemiş bir şeyleri söylüyormuş gibi kuranı okumak yanlıştır, müslümanın kuranın iyi yönlerini örnek alması gerekir, en doğru din benim, benim dinim senin dinini döver, mantığınyerşne iyi insan iyilik sever insan olmalı, bilginin kökenine inmeliyiz.
Sevgili sk kafalı arkadaşım. Açıklamalı olarak kelime kelime anlattım. Arapçada fiiller cinsiyete göre çekimlenir.
Hayvan da olsa insanda olsa cinsiyete göre çekimlenir.
Fakat cansızlarda (mesela ağaç) genel itibariyle son harfi dikkate alınarak dişil yada eril çekimlenir.
Ne yüzsüz şeymişsin sen. Sen yazdın diye öyle mi oluyor. insan(human) olmadığını anca bu kadar belli edersin.
Arapçada dişi yani müennes fiil çekiminin olacağı durumlar
Madde 5 bakın. Lan sizin yüzünüzden arapça alimi olacağız.
1- Bizzat dişi bir varlığı göstermelidir: أُمٌّ ، بِنْتٌ ، مَرْيَمُ ، أُخْتٌ ، اِمْرَأَةٌ (Anne, kız, Meryem, kız kardeş, kadın) gibi kelimeler dişi varlığı gösteren kelimelerdir ve müennestir.
2- Sonunda tâ-i te’nis, yani yuvarlak (ة) olmalıdır: طَيِّبَةٌ ، مَائِدَةٌ ، زَلْزَلَةٌ ، كَلِمَةٌ ، سِنَةٌ (iyi, sofra, sarsıntı, kelime, uyuklama) gibi kelimeler, sonlarında taşıdıkları tâ-i te’nis sebebiyle müennes kelimelerdir.
3- Sonunda elif-i memdûde olmalıdır. Elif-i memdûde: ismin sonunda, hemzeden önce gelen eliftir. Tecvitte 4 elif miktarı uzatılması şarttır. Kelimenin aslından değildir. صَحْرَاءُ ، حَمْرَاءُ ، زَرْقَاءُ (Çöl, Kırmızı, Mavi) gibi kelimeler bu tip kelimelerdendir ve müennestirler.
4- Sonunda elif-i maksûre olmalıdır: Kelimenin sonunda “ye” şeklinde görülen bir elif vardır. Bu “ye” harfinin elif-i maksure olabilmesi için, kelime sonunda olması ve fetha ile harekeli harften sonra sakin olarak gelmesi gerekir. قُصْوَى ، كُبْرَى ، سُفْلَى ، أُخْرَى ، عُسْرَى (En uzak, daha uzak; en büyük, daha büyük; en aşağı, daha aşağı; başka, diğer; en zor, daha zor) gibi kelimeler bu tip kelimelerdendir ve müennestirler.
5- Canlı ama akıl sahibi olmayan varlıkları gösteren topluluk ismi olmalıdır: غَنَمٌ ، حَمَامٌ (Koyun sürüsü, güvercin sürüsü) gibi kelimeler bu tip kelimelerdendir. Yine akıl sahibi olmayan varlıkların çoğulu da müfred-müennes kabul edilir.
6- Semâ-i müennes: Bazı isimlerin üzerinde müenneslik işareti olmadığı ve dişi varlığı göstermediği halde Araplar bu kelimeleri müennes olarak kabul ederler. Bunların müennes olduklarını ancak sözlükten öğrenebiliriz. Bu yüzden bu tür isimlere, “duymayla ilgili” anlamında “semâ-i müennes” denilmiştir: أَرْضٌ ، جَهَنَّمُ ، شَمْسٌ ، نَارٌ ، رِيحٌ حَرْبٌ ، عَيْنٌ ، نَفْسٌ (Savaş, göz, nefis, yeryüzü, Cehennem, Güneş, ateş, rüzgar ) gibi kelimeler bu tip kelimelerdendir.
O halde müennes, hakiki müennes ve mecazi müennes olarak ikiye ayrılır: