Tedbir nafakası, boşanma davası öncesinde veya esnasında talep edilebilecek olup, ekonomik olarak daha elverişsiz durumda olan eşe diğer eşin ödeyeceği nafaka türüdür. Bu nafakaya hükmedilebilmesi için kusur şartı aranmaz. Örneğin, ne kadar tartışma konusu olsa da: Aldatan eş dahi tedbir nafakası alabilecektir.
Tedbir nafakası hakkında detaylı bilgi için tıklayınız: Tedbir Nafakası, Şartları ve Diğer Özellikleri
b) Yoksulluk Nafakası
Yoksulluk nafakası, boşanma hükmüyle birlikte somut olayın gereklerine göre boşanmada daha ağır kusurlu olmayan, ekonomik olarak yoksulluğa düşecek olan ve diğer eşe nazaran ekonomik olarak daha elverişsiz durumda olan eşe, diğer eşin ödeyeceği nafaka türüdür.
Yoksulluk nafakası hakkında detaylı bilgi için tıklayınız: Yoksulluk Nafakası, Şartları ve Diğer Özellikleri
c) iştirak Nafakası
iştirak nafakası, velayet kendisine bırakılmayan eşin, ergin olmayan müşterek çocuğun giderlerine kendi ekonomik imkanları doğrultusunda katılması amacıyla hükmedilen nafaka türüdür. iştirak nafakası, yargılama sonucunda müşterek çocukların velayet hakkını alan eşe ödenir. Velayet hakkı kendisine bırakılan eş, söz konusu iştirak nafakasını çocuğun giderlerinde kullanır ve böylece diğer eşin de müşterek çocukların giderlerine ekonomik olarak katılımı sağlanarak çocuğun üstün yararı ilkesine uygun yasal ve ekonomik bir zemin oluşturulmuş olur.
iştirak nafakası hakkında detaylı bilgi için tıklayınız: iştirak Nafakası, Şartları ve Diğer Özellikleri
d) Yardım Nafakası
Yardım nafakası: ihtiyaç halinde bir kişinin, yardım etmekle yükümlü olduğu yakınlarına ekonomik destek vermesi amacıyla hükme bağlanan nafaka türüdür. Kişilerin yardım etmekle yükümlü oldukları kişiler, Türk Medeni Kanunumuzun ilgili maddesinde sınırlı olarak sayılmıştır: Türk Medeni Kanunumuzun 364/1. maddesi gereği herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülüğünü yerine getirmeyenler aleyhine yardım nafakasına hükmedilebilir.
Ergin olmuş olan çocuk için iştirak nafakasına hükmedilemeyeceğinden bahsetmiştik. Ergin çocuklar için diğer tüm şartlar(TMK 328/2. ve 364. maddesi vd. hükümlerinde yer alan şartlar) da sağlanıyorsa iştirak değil, yardım nafakası talep edilebilecektir. Bu talebi artık ergin olan çocuğun bizzat kendisi yapacaktır ve ergin çocuğun açacağı bu davanın sonucunda yardım nafakasına hükmedilmesi durumunda artık ödemeler bizzat çocuğun kendisine gerçekleştirilecektir.
çocuk yoksa olmamalıdır ama çocuk varsa ve annesi bakıyorsa annesi maaş alsa bile nafaka ödenmelidir çünkü baba hem para ödemeyecek hem de çocuğa bakmayacak, olur mu öyle.
2023 itibariyle baya artmıştır ve bu yıl yüzde 25 oranında daha yüksek ödemekteyim;
2023 yılı nafaka artışı konusunda yaşanan artışlar doğrultusunda, alınacak olan nafaka bedeli doğru şekilde hesaplanabilir. Nafaka artış oranları belirlenirken Yargıtay kararı sonucunda Türkiye istatistik Kurumu tarafından açıklanan Üretici Fiyat Endeksi doğrultusunda hesaplamalar yapılır. Nafaka artırımı yıllık olarak yapılırken, ekonomik verilere göre değişkenlikler söz konusu olabilir. Ekonomik verilere dayanılarak hesaplamaların yapılması, nafaka konusunda mağduriyetlerin önüne geçilmesini sağlar.
Tüketici Fiyat Endeksi 2023
Yapılan açıklamalar doğrultusunda 2023 yılında Türkiye fiyat endeksi yıllık %57,68, aylık %6,65 olmuştur. Tüketici fiyat endeksinde görülen değişim 2023 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre %6,65, 2022 yılının Ocak ayına göre %57,68 ve on iki ayın ortalamasına göre %72,45 olarak gerçekleştiği görülür. 2023 yılı nafaka artış oranları belirlenirken, Türkiye istatistik Kurumu tarafından belirtilen ÜFE artış miktarı dikkate alınır.
Nafaka Artış Oranı
Mahkeme tarafından verilen karar ile nafaka bağlanması durumunda yapılan artışlara göre oranların nasıl hesaplamalara dahil olduğu her sene değişiklik gösterir. Boşanma davasında ya da nafaka davalarında verilen karar sayesinde; nafakanın ilerleyen yıllarda tekrar yeni bir hükme gerek kalmadan Türkiye istatistik Kurumu tarafından belirtilen ÜFE artış oranlarında yapılan değişiklik ile nafakanın başlatıldığı tarih dikkate alınarak, her yıl aynı ayda TÜiK tarafından belirtilen ÜFE artış oranı doğrultusunda nafaka artışı gerekir.
kadinlarin evlenmeye ve bir erkege muhtac oldugunu zaten biliyoruz da evlenip bosandiktan sonra bile erkege muhtac oldugunun gostergesi. hayatinda bir erkek istemiyor ama hala o erkegin parasini yiyor. enteresan degil mi?
1. tedbir (dava sürecinde ödenmesi gereken),
2. iştrak(müşterek çocuk varsa velayet kendisine verilmeyen ebeveynin ödemesi gereken),
3. yoksulluk (genel anlamda "nakafa" olarak bilinen tür budur.),
4. Yardım (hısımlar arası ödenir çok uygulama alanı yoktur.)
burada ele alınması gereken yoksulluk nafakasıdır. tmk 175 bu konuda;
“Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan taraf, kusuru daha fazla olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.
Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.” der.
yani yoksulluk nafakası talebinde önemli olan talep eden tarafın yoksulluğa düşecek olması ve boşanmada kusuru olmamasıdır. bilinenin aksine bu tür sadece kadın tarafından değil, eğer kadın kusurlu ise koca tarafından da talep edilebilir. Buradaki yoksulluk kavramı, mevcut hayat standardının devamı için gerekli asgari şartlardır. yani kadın 3x maaş alırken erkek x alıyorsa ve erkeğin kusuru olsa bile bu tip nafakaya hükmedilmeyebilir.
bunun süresiz olması 1987 yılında semra özal ın çabaları sonucunda kanuna monte edilmiştir ve halen tartışmalıdır. zira bu gözler 4 ay evli kalıp ayrılıp 10 yıldır nafaka ödeyenleri, "nafaka arttırım davası" na 7 yıldır aynı evde karı koca gibi yaşadığı ve sırf nafaka kesilmesin diye evlenmediği "nişanlısı" ile gelenleri de gördü.
bu nedenle bu düzenleme ile ilgili uygulama değiştirilecekse mevcut toplumsal dinamikler en iyi şekilde ele alınarak yapılmalıdır.
"Yeter be deyip kendi hayatını kurma özgürlüğüdür" bir erkeğin üzerinden konakçı parazit gibi geçinmek ne kendi hayatını kurmasını sağlar ne de özgürlüktür.
bu coğrafyada 20'li yaşların başında tüm haklarını elinden alıp, kendini geliştirmesine dahi izin vermeyen bu yapıda... kadının "yeter be" diyip kendi hayatını kurma özgürlüğüdür..
demiş arkadaş. peki kendi özgürlüğünü dahi savunamayan bir bireyin yaşadığı sorunların ve zorbalıkların acısını (evlilik hayatı dışında) fikir ve duygusal olarak anlaşamadığı eşinden çıkarması bağnazlık değil modernlik mi oluyor. evlilik hayatında sorunlar ve anlaşmazlıklar olabilir. kadın veya erkek fark etmez nafaka olayını ciddi bir şekilde yeniden düzenlemek gerekir. aynı zorbalığı erkekler de yaşıyor.
Boşanmadan önce, boşanma davası devam ederken veya boşandıktan sonra taraflardan ekonomik durumu kötüleşecek olana ( bu erkekte olabilir) takdir edilen, eşler için olanına yoksulluk, ortak çocuklar için olana ise iştirak nafakası adı verilen mahkeme kararıyla düzenlenen hukukî uygulama. Hukukçu olarak görüşüm ise yeri geldiğinde ömür boyu sürecek olan bir borç yükü altına insanların sokulması yanlıştır. Belirli süreli nafaka veya denetlenebilir nafaka şeklinde olması daha hakkaniyetli olacaktır çünkü nafaka olayı lehine hüküm kurulan kişilerce kötü amaçlı olarak kullanılabilmektedir.
Türk Hukuk Sisteminde “evlilik sözleşmesi” yapmak mümkün değildir. istediğiniz maddeleri yazıp istediğiniz sözleşmeyi imzalayın hukuken hiçbir geçerliliği bulunmayacaktır. hukuk düzenimiz böylesi bir sözleşmeyi ister evlilik öncesinde ister evlilik sırasında yapılsın, kesinlikle kabul etmemekte ve kesin olarak hükümsüz kabul etmektedir.
Bir erkek icin bosanmama sebebi olabilir. Yani bosaniyorsun ve ustune her ay para veriyorsun. Bakin olay cok basit anlatilabilir ama gozunuzu kapatin ve hayal edin. Bosanali 6 sene olmus birisine maas gununuzde eft yapiyorsunuz.
