ben zaten kesin boşanırım, benden üç kuruş koparmak için hiçbir fırsatı kaçırmayacak ya da öyle olduğunu düşündüğüm bir kadınla beraber, aldatırım ya da başka bir neden olur, anlaşmalı boşansak bile nafaka vermem gerekir bilmem ne diye hesaplar yapan insanın beyanı. sen zaten evlenme. madem iş buralara gelecek, madem ne kendine ne nikahlanacağın insana güveniyorsun, ne demeye boyundan büyük işlere kalkışıyorsun? oturun oturduğunuz yerde o zaman.
O halde deriz ki; Zaten yarın öbürgün öleceksin niye yaşıyorsun ki o zaman ? Bak gördün mü saçma geldi. Bana da öyle geldi. Böyle mantık olmaz. Takılı kalmak takıntı ve obsesif ve anksiyete, depresyon öncesi psişik psikolojik psikiyatriķ rahatsızlık alametidir. Sık yapılan aksi çağrışımlar negatif enerjiyi üzerinize çeker. Bunun yerine pozitif olun. Olumlu betimlemeler yapın. Yapıcı düşünün. Güzel düşünün. iyi düşünün. Hayır söyleyin. Allahtan hayır isteyin. Şerri hayal bile etmeyin. Kimse hakkında da şerr tasavvur etmeyin. Bu kadar otokontrol manyağı olmayın. Bu hayatın sahibi siz değilsiniz. Kainatın bir sahibi bir amiri bir yöneticisi bir meliyki bir sultanı var. Endişe kaygı evham vesvese kuruntu sadece kendinize değil etrafınıza da zarar verir.
Kapalı karanlık kasvetli izole yerlerde durmayın. Dışarı çıkın. Açıkhava doğa yeşil orman park bahçe yürüyüş spor aktivite ve çalışma hayatı sizi sosyalleştirir. insanlara karıştığınız zaman sadece olumsuz olanları örnek almayın. Bu hayatın içinde normal insanlardan da pek çok var. Alıngan olmayın. Korkak ezik silik de olmayın. Mütevazi fakat girgin girişken iş bitirici olun. Siz üzerinize düşen sorumlulukları yerine getirin gerisini allaha bırakın. Ukalalık yapıp allahın işine burnunuzu sokmayın. Bakın işinize gücünüze. Olacakla öleceğe çare yok. Akacak olan kan damarda durmaz. Taktirde yazılan tedbirle bozulmaz. Fakat islamda kadercilik tembellik karamsarlık yok. Gayret var. Emek var. Umut var. Ümit var. Mücadele var. Hayatta herkesin çalışmasının karşılığı var. Doğum ölüm olan mutlak kader hariç, allah kulunun kaderini kendi gayretine bağlı kılar. O yüzden yürüyün, hayattan korkmayın. Hayat sizden korksun..
Ben nafaka mafaka vermem amk.
Benim parami belki bi gavatla iyecek nerden bileyim.
Çocugum varsa onun masraflarini karsilarim.
Para isterse ve beni hapis cezasi ile tehdit ederse 7 sülalesini zikerim lan.
aldığı kanepenin taksitini ödeyen bir doktorun böbreklerinizde sorun var demesi kadar tedirgin edici bir durum. asla gerçekten mi sorun var yoksa kanepenin taksiti için mi bunu diyor bilemeyeceğiz.
Nafakayı düşünüyorsanız daha evlenmeden boşanmayı düşünüyorsunuz demektir. Biriyle bir ömür geçireceğinize inanmıyorsanız, evlenmek için evleniyorsanız Hiç evlenmeyin daha iyi. En azından ortada kalan çocuklar olmaz.
Hukukçu gözüyle anlatalım. Günümüzde yeri geldiğinde bir günlük evlilikler bile boşanmayla son bulsa dahi kadın adına yoksulluk nafakasina hükmedilebilmektedir. Yoksulluk nafakası kadının boşanmayla ekonomik durumunun zayıflayacağı ve boşandığı esin bu duruma ekonomik katkı sunması uzerine kuruludur (Burda iştirak nafakasindan söz etmemekteyiz). Fakat kimi zaman bu durum kadın tarafından kötüye kullanılmakta ve erkeği omur boyu sürecek bir borç yükü altına sokmaktadır (yoksulluk nafakası hangi hallerde ortadan kalkar ayrı bi entry konusu olabilir) hal boyle olunca erkek ikinci evliliğini yapsa bile devam eden bu borç yükü -ki ödenmediğinde hapisle tazyik dahi vardır- yeni evlenen erkek ve eşinin arasını açabilmekte erkeği maddi anlamda da zorlamaktadır. Hukukçu olarak acizane Görüşüm yoksulluk nafakasinin sureli olması yönündedir. Bir insani yeri geldiğinde omur boyu borç yükü altına sokmak kanımca adil değildir.