insanlara aşk adı altında erotizmi, yüzeyselliği ve yapmacık ilişkileri aşılamaya çalışan amerikan ve avrupa sinemasına inat izlenesi, izlettirilesi kore şaheseri.
bu filmi izledikten sonra, daha önce izlemiş olduğunuz aşk filmlerinin sığlığına insan gülmeden edemiyor. eğer benim gibi duygusal biriyseniz ve izlediğiniz filme kendinizi kaptırıp ağlayabiliyorsanız; filmin sonundaki market sahnesinde peçeteyi yanınızdan eksik etmeyin. o nasıl bir sahnedir yarabbim.*
.
.
.
.
seninle tanıştım çünkü unutkandım. seni terkediyorum çünkü unutkanım.
insanı aşık olmadığına pişman eden film. aralarındaki bağ öyle katıksız, öyle karşılıksız ve öylesine içten ki sadece masallarda olabilirmiş gibi geliyor size bütün olan biten. duygusal sahnelerini çok iyi yansıtan, kullanılan müzikleri çok kaliteli olan, ağlatan aşk hikayesi.
--spoiler--
-sonunda fark ettin mi?
-neyi?
-kafamın içinde bir silgi var. her şeyi siliyor.
-ne?
-sen haklıydın, sonsuza kadar mutlu olamayacağız.
-sen neden bahsediyorsun
-her şey ortada. Söylesene anılar gidince aşkın ne anlamı kalır? bana bu kadar iyi davranma. her şeyi unutacağım.
-ben her şeyi senin için hatırlayacağım.
--spoiler--
bahislerinizi yatırın
bir köpek bile bir bakışta kazanır
chul-soo sigara parası kazanır
su-jin ekmek parası
paranızı katlayın
şansınızı tepmeyin
şans önünüze kadar geldi
bul karayı, al parayı!
a moment to remember
2004 yapımı John H.Lee'nin çok özel Kore filmi...
''Hatırlanacak bir anı'' adıyla da bilinir.
Umutsuz bir aşkın peşine düşen ve sürekli yolları şaşıran bir kız, yine unutkanlık sonucu bir erkekle karşılaşır ve tesadüfler sonucu ona aşık olur. Biraz zorlamayla başlayıp, gerçek bir aşka dönüşen bu ilişki, zamanla gelişen umutsuz bir hastalığın kurbanı olacaktır. Ve aşkın tek besini anılar, yavaş yavaş silinir. anıların silinmesiyle korku başlar.
********
(su-jin)-Af etmek..zor değiLdir.Affetmek sadece, kaLbinde sade bir oda bağışLamaktır.Dedem böyLe söyLerdi..gercek bir marangoz kaLbinde bir saray yapabiLendir.ama sen yaptıgın evde yani sarayında tüm odaLarı annene ve nefretine vermişsin.Ya sen nerdesin? sense dışarıda titriyorsun..?!
( Cheol-su )-bir anı gittiğinde, ruh da gider derler..
********
Ağlamak için değil ama aşkı anlamak için kesinlikle tavsiye edilir...
kesinlikle duygusal insanların izlememesi gereken bir film. 3 gün 3 gece aralıksız ağlatma potansiyeline sahip. su-jin'in babası hulusi kentmen'in kore versiyonu sanırsam.
adam doktora yalvaran ifadeyle 'eminmisiniz? belki hasta değildir' şeklinde soru sorarken doktorun bir an sırıtması ve ardından sigarasını yakıp bir nefes aldıktan sonra; 'tabii eminimm, karınız hasta nihohaha'' tarzındaki cevabının bulunduğu sahnesiyle kopartan filmdir.
harbiden de romantizmin ve duygusallığın dibine vurulmuş muhteşem film. karakterler rollerine gerçekten çok iyi oturmuş. hatta başlarda bayaa bir gülüyorsunuz ama sonradan yüzünüz ağlamaktan yamuluyor. titanic e aşk filmi diyenler önce bu filmi izlesinler lütfen. love story den beri hiçbir kitap/film beni bu kadar ağlatmamıştı.